Onun bu başarısı, geçmişteki başarılarını da bilenleri fazla şaşırtmadı çünkü, Ayhan, daha önce olimpiyatlarda final koşmuş, geçen yılki Dünya Şampiyonası'nda da sekizinci olmuştu.
Ayhan, www.sporum.gov.tr adresinde yayımlanan bir söyleşide, kendisini anlatırken, başarısının süreceğine işaret ediyordu...
- Kendini tanıtır mısın?
1978 yılında Çankırı'da doğdum. 1992 yılında atletizme başladım. Çankırı'da yapılan seçmelere katıldım. İlçedeki seçimlerde birinci oldum, ancak genel seçmelerde dördüncü olabildim. İlk üçe girmek gerekiyordu ama benim fiziğimin iyi olduğunu görünce beni de aldılar. Böylece atletizme başlamış oldum.
- Atletizmi sen mi seçtin ? Çocukluğunda da hızlı koşar mıydın?
- Ben çocukluğumda da spora düşkündüm. Çok hiperaktif bir çocuktum. Okula koşarak gider gelirdim. O zamanlarda da, hatırlıyorum, çok hızlı ve aceleciydim. Zannediyorum başarımın sırrı biraz da burada gizli. Ben acele olmaması gereken işleri de çabucak yapar bitiririm.
- Antrenmanlarda ve yarışlarda devamlı koşmak sıkıcı olmuyor mu? Diğer sporlarda rakiple karşılıklı bir mücadele var.
- Hayır olmuyor. Koşmayı çok seviyorum ben. "İyi ki atletizm yapıyorum, iyi ki koşuyorum" dediğim anlar çok oluyor. Hatta sıkıntılı ya da üzgün olduğum zamanlar daha hızlı koşuyorum. Koşunca rahatladığımı hissediyorum.
- Yarışlar öncesinde motivasyonunu nasıl sağlıyorsun?
- Normalin dışına çıkmıyorum. Yarışlardan bir gün önce biraz durgunlaşırım, konuşmam. Düşündüğüm tek şey yarışım olur. Bütün emeklerimin başarıya dönüşmesini istediğim için, sadece başarıya odaklarım kendimi.
- Dünya sekizincisi ve üniversitelerde de dünya şampiyonusun. Bu sıfatlarla Gaziantep'te yaşamın nasıl?
- Açıkçası bu sıfatları günlük yaşamımda pek hissetmiyorum. Yolda ya da çeşitli yerlerde tanıyanlar oluyor. Tepkileri de çok olumlu.
- Gaziantep'te değil de, tesis açısından imkanları daha gelişmiş başka bir şehirde bu sporu yapıyor olsaydın, daha mı başarılı olurdun?
- Spor büyük şehirlerde daha iyi yapılıyor diye bir şey yok. İmkan açısından düşünecek olursak da, atletizm öyle bir spor ki, özel birtakım şeylere ihtiyaç duymuyorsunuz. Özel bir kapalı salona ihtiyacınız yok örneğin. İstedikten sonra atletizmi her yerde yapabilirsiniz. Benim inandığım bir şey var ki, Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerden daha çok avantajımız var. Çünkü hava kirliliği, kalabalık, gibi bir çok sorun küçük şehirlerde olmuyor. Bu, çok büyük bir avantaj. Yaşadığım yerden çok memnunum, sadece daha önceden imkanlar biraz azdı, ama şimdi bütün imkanlar sağlanıyor bana. Keşke Ankara'da ya da İstanbul'da olsaydım, dediğim olmuyor.
- Sigara ya da içki kullandın mı hiç?
- Hayır hiç kullanmadım. Herhalde hayatta tek alışamayacağım iki şey içki ve sigara.
- Başka bir spor dalını hiç düşündün mü?
- Hiç düşünmedim. Atletizme karşı inanılmaz bir ilgim ve sevgim vardı, hala da öyle. Zor bir spor, tüm sporların anası. Bazen sıkıldığım zamanlar oluyor. Ama ben, önemli olan zoru başarmaktır, diyerek hep kendimi motive ettim.
- Sen uzun mesafe koşuyorsun. Yarışın sonlarına doğru hiç yarışı bitiremeyeceğini düşündüğün zamanlar oluyor mu?
- Ben bütün yarışlarımda en son çizgiye kadar koştum. Yani bütün katıldığım yarışları tamamladım. Yarışın ortasında ya da sonlarında gücümün bittiğini ve yarışı tamamlayamayacağımı hiç hissetmedim.
- Final koşacağın belli olunca neler hissettin?
- Çok büyük bir rahatlık hissettim. Dünyanın en mutlu insanı bendim. O an hissettiklerimi kelimelerle ifade etmem gerçekten çok zor. Bir de geçen yıl çok kısa sürede hazırlanarak bu yarışa gitmiştim. Tabii, beni takip eden az sayıda insanlar da biliyorlardı benim başarılı olabileceğimi. Ama çoğu insan benden bu başarıyı beklemiyordu. Birçok insanı şaşırttığım için de ayrıca mutlu oldum.
- Ebru Kavaklıoğlu ile aranızda bir kavga var mı?
- Hayır, ben kimse ile kavgalı değilim. Bu tamamen basının yarattığı bir gündem. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, basına hiç güvenim kalmadı. Yazdıklarını hiç ciddiye almıyorum ve takip de etmiyorum. Bakıyorum, bir şeyler yazılmış hakkımda, ama bana hiçbir şey sorulmamış.
- Her yerde atletizmin çok nankör bir spor olduğunu söylüyorsun. Bir iki gün ara versen bile gerilediğini hissettiğini belirtiyorsun. Hiç tatil yapmıyor musun?
- Hiç tatil yapmıyorum. Son üç yıldır sadece sakatlandığım zaman zorunlu tatil yapmış oldum. Bunun dışında tatile gitmedim. Bundan dört sene önce, babamla yaptığım çok kısa bir tatil vardı.
- Bu seni yormuyor mu? İnsan bir hafta bir deniz kenarına gitmek ister. Kafanı nasıl boşaltıyorsun?
- Sinemaya, tiyatroya gidiyoruz. Piknikler yapıyoruz. Sadece uzun süreli deniz kenarı tatilleri yapamıyorum. Hedeflerim büyüdü artık. Benim bu hedeflere ulaşmam için çok çalışmam gerekiyor. Yarışlar da yaz aylarında başladığı için, bu tip bir tatil benim için söz konusu değil.
- Bir Türk atleti, Avrupa ya da dünya şampiyonu olabilecek mi?
- Tabii ki evet. Eğer şöyle bir incelenecek olursa, son iki yılda atletizmde çok büyük atılımlar yapıldı. Türkiye artık dünyaya açılmış durumda. Final koşabiliyoruz.
- Giyim tarzın nasıldır? Senin de diğer bayan sporcular gibi vazgeçemediğin bir eşofmanın var mı?
- Genelde spor giyinmeyi tercih ediyorum. Çok nadir takım elbise giyerim.
- Nasıl bir çocuktun?
- Çocukluğumda 19 Mayıs, 23 Nisan gibi özel günlerde, 300 - 400 metrelik yarışlar yapardık. Hep erkekleri geçerdim. Bayramlarda el öpmeye gittiğimde, yarışlardaki başarılarımdan dolayı bana para verirlerdi.
- Kendinden bu başarıyı bekliyor muydun?
- Evet bekliyordum. Ben daha öyle büyük başarılar bekliyorum ki kendimden, henüz kimse bilmiyor bunları.
- Nedir bu bilinmeyenler?
- Çok büyük hedeflerim var. Bunun için birlik ve beraberliğe ihtiyacım var. Tek başıma ben bir yere kadar yaparım. Uzun zamandır devlet ile el ele değildik. Birlik olmayı başardık. Beraber olmamız gereken bir önemli halka da basın. Halkımızla zaten kol kolayız biz. Eğer basın da bize gerekli desteği gösterirse, çok büyük başarılar gelecek diye düşünüyorum.
- Örnek aldığın bir atlet var mı?
- Çok başarılı sporcular var tabii ki dünyada. Ama bana bu soru ne zaman sorulsa ben hep şu yanıtı veriyorum. Soru şöyle geliyor, "kim gibi olmak istersin?". Ben kimseye benzemek istemem. Ben örnek alınmalıyım.
- Hafızandaki geriye dönük atletizm fotoğrafları neler?
- Küçükken ben grand prixleri, olimpiyatları izlerdim. Ben de acaba bir gün bu atletler gibi olabilecek miyim, diye düşünürdüm. Hep hayaller kurardım. Hayallerimin bir bölümüne ulaştım. Türk bayrağını alıp bir tur atmayı çok hayal etmiştim. Bu gerçek oldu.
- Hayatında ne gibi şeylerden fedakarlık ettin bu başarıya ulaşmak için?
- Benim diğer insanların sahip olduğu bazı haklarım yok. Her günüm bir amaca yönelik geçiyor. Sokaklarda dolaşma, canımın istediği şeyleri anında yapma hakkına sahip değilim. Belirli hedeflerim ve sorumluluklarım var.