* Daha uzun sürdü. Toplantı olumlu çok olumlu geçti. Ecevit, arkası kuvvetlenerek çıktı. Çok başarılı bir gezi oluyor. Türkiye'nin şu kritik durumunda en güvenilir hükümet olarak görüldüğü de ortaya çıktı. Ecevit güçlenerek dönüyor. İki buçuk yıl önce böyle davranmamıştı. Bush Ecevit'i iyi hediyelerle geri yolluyor.
* Bakın, bakın Bush yol gösteriyor (Ecevit'e), gerçekten yol gösteriyor.. Rahşan hanım çok şık. Başkan Bush oval ofiste, şöminenin önünde, Ecevit de orada, Bush konuşuyor.
* Bülent bey mutlu ve dinç görünüyor. Sonuçlar güzel, o yüzden mutlu ve dinç.
* Ecevit, başarabilme hissiyle hareket ediyor. Ekonomik durumda düzelme var, dış temaslar iyi gidiyor... Eee tabii, başbakan da rahatlıyor, moral çok önemli tabii, ülkenin iyi gitmesinden...
* Amerika'da görüşme sonrası tablo, yolun alındığını, önemli kararların çıktığını gösteriyor. Yarının başlığı: Başardık.
* Cumhuriyetçilerin iktidarda olması da bir şans, demokratlar hep insan hakları diyorlar. Amerikalılar çok pragmatik. İnsan hakları ve demokrasi konusunda hassaslar, ama kendi itibarları önemli. 11 Eylül meselesi... Türkiye'yi Kongre'de en çok eleştiren Demokratlar .. Cumhuriyetçiler için ise, Kongre'de insan hakları ikinci planda. Şimdi böyle bir şey yok.
* Masada çeki görmek istiyoruz. Türkiye ekonomik gelişmeler için adım attı.
Bu haber "başka haber"
"Washington haber"imin tamamı, Çarşamba akşamı NTV ve CNN Türk canlı yayınlarından hızla alınan bölük pörçük notlar. Genel yayın yönetmenleri, köşe yazarları hep birlikte ya da tek tek bu ülkede yaşayıp da kendilerini o anda seyredenleri mutluluktan, umuttan havalara uçurdular.
Onlar, Washington"un 8 derece soğuğunda, palto bile giymeden takım elbise fedakarlığıyla karşımızdaydılar. Nasıl da cansiperane; mesela Kemal Derviş'e, "Kemal bey iki dakika, iki dakika" diye sesleniyor. Derviş de tarihi bir açıklama yapıyor: "Daha uzun sürdü, çok çok olumlu."
Olsun! Değil mi ki, iki dakika olmasa da iki cümle söyledi, mutluyuz.
Daha ne olsun, Derviş, "daha uzun sürdü" dedi. Peki neden daha uzun? Bunu, biliyoruz. Geçen Hafta, Yunanistan Başbakanı Simitis oradaydı, 40 dakika görüştü, oysa Ecevit, rivayet muhtelif 40 ya da 50 dakika içeride kaldı. Canlı yayıncılar, aralarında konuşurken bile sürekli saatlerine bakıyorlardı, "ne kadar geçeceğiz" diye olsa gerek.
"Kardeş kıskançlığı"
Yunanistan medyasının da bu konudaki "hassasiyeti" ve kardeş "kıskançlığı" son günlerde gazetelere yansıdı. Bizi "üzen", muhtemelen Yunanistan'ı "sevindiren" de Bush'un görüşmeyle ilgili toplantı sonrasında açıklama yapmaması oldu.
Ne olsa sevinmezdik?
Bu görüşme, "dostça" geçmeyebilir miydi? Bu, "çalışma çalışması" ziyareti değil miydi?
Öncesi ve sonrasında yazılanlar
Bu görüşmede neler konuşulacağını bilmiyor muyduk? Açın, son haftanın gazetelerini, görüşme sonrası yapılan yorumların çok daha derinlikli olanları yazıldı da yazıldı.
Deniyor ki; Afganistan'dan Azerbaycan'a, Irak'tan Kıbrıs'a, ekonomiden risk listesine her şey 45, 50 ya da 55 dakikada görüşüldü. Görüşmeye iki taraf da yedişer kişilik heyetler halinde katıldı.
İnsan böyle görüşmelerde, bu kadar çok konunun nasıl görüşülebildiğini merak ediyor. Bu görüşmenin en çok üzerinde durulan farklılıklarından biri de, "ilk kez iki ülkenin değil, dünya meselelerinin de" konu edilmesi.
Aslında bu önemli, dış politika yorumcuları bunu "artık Türkiye ABD ile eş değerde" tarzında cümlelerle yorumlamalı.
Ha orada, ha burada...
Evet ben de Washington'dayım. Ya da, ha burada ha orada olmuşum ne çıkar, aynı şeyleri yazamaz mıyım?
Doğrusu yazardım, herkes yazardı. Bakın Washington'dan yazan bir köşe yazarının bugünkü yazısında kullandığı fiillere: Değerlendirildi,yorumlandı, görünüyor, görülüyor, gösterdi, görmüş durumda, yorumlanıyor, söylenebilir, gözlemleniyor.
Bu fiillerle yazı yazmak için mekan ya da coğrafya önemli mi? Burada, her fiil için "kim" diye sorsanız, cevabını da alamazsınız.
Diplomat gazeteciler ya da piyasalar
Canlı yayıncıların, "olayı" hep "biz" öznesiyle aktarması da artık gelenekselleşti. Bunlar diplomat sanki, gazeteci değil.
Gazetecilerin bu heyecanlı aktarımlarına karşın, bir başka " gösterge" kabul edilen piyasaların "olay değerlendirmesi" hayli ilgi çekici: Piyasalar dün temkinliydi. (NM/NU)