TBMM, hükümete asker gönderme yetkisini 10/10/2001 tarih ve 722 sayılı kararıyla vermişti.
Baro başkanları: "Savaş değil barış istiyoruz"
Ankara Baro Başkanı avukat Sadık Erdoğan,İstanbul Baro Başkanı avukat Yücel Sayman ile İzmir Baro Başkanı avukat Noyan Özkan, TBMM'nin hükümete asker gönderme yetkisinin doğuracağı tehlikeli sonuçlarını gerekçeleriyle şöyle açıkladı.
* İkinci dünya savaşında on milyonlarca insan öldü, insanlık büyük bir felaket yaşadı.İnsanlık aynı acıları bir kez daha yaşamasın istendi. Barışı kalıcı kılmak amaç edinildi.
* Devletler hukuku yeniden yapılandı, devletlerin "güç kullanmaları" hak olmaktan çıkartıldı, yasaklandı.
* Yeni hukukun yeni kuralını, güç kullanma yasağını hayata geçirerek uygulayabilmek amacıyla Birleşmiş Milletler kuruldu.
Birleşmiş Milletler insanlığa eşi görülmemiş acılar yaşatan savaş felaketinden gelecek kuşakları koruyacak, dünya barışını ve güvenliğini sağlayacaktı.
* Evrensel barış umut, halkların dostluğu, devletlerin eşitliği, insanlığın refahı, bireylerin özgürlüğü, mutluluğu amaç oldu.Birleşmiş Milletler kurulalı kırk yılı aştı,umut umutsuzluğa dönüştü,amaç gerçekleşmedi.
* B.M. Güvenlik Konseyi devletlerin güç kullanma yasağını hayata geçirerek barışı sağlama işlevini yitirdi; ABD'ye ve onun komutasında kurulan devletler koalisyonuna savaş yetkisi veren kuruma dönüştü.
* Güvenlik Konseyi, Kore Savaşından günümüze, güç kullanmayı ABD ve onun komutasındaki devletler koalisyonu için hak gören, başkaları için yasak sayan bir savaş ilan merkezi konumuna girdi.Birleşmiş Milletlerin amacı gerçekleşmedi.
* ABD devletler hukukunu yeniden belirliyor: güç kullanma yalnız ABD ve onun komutasındaki koalisyonda yer alan devletlerin hakkı olacak, diğer devletler için yasak devam edecektir.
* Son kez, ABD B.M. Güvenlik Konseyi'ni de devreden çıkardı; Güvenlik Konseyinden güç kullanma yetkisi almadan Afganistan'a saldırdı.
* Güvenlik Konseyi'nin Afganistan'la ilgili 11 Eylül'den önce ve sonra alınmış kararları var. Bu kararlardan hiçbirinde ABD'ye ya da bir devletler koalisyonuna Afganistan'a karşı güç kullanma, savaşma yetkisi verilmedi.
* Ama, ABD Afganistan'a karşı güç kullanıyor.ABD, savaş koalisyonu kurma peşinde, İngiltere çoktan koalisyonun savaşçı kanadında yerini aldı.
* ABD Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 51. maddesinde düzenlenmiş meşru müdafaa hakkını kullandığını ileri sürüyor ve diyor ki, "Afganistan topraklarında üstlenen ve Taliban rejiminin her türlü desteğini alan Usame bin Ladin'in terör örgütü ABD'ye saldırmıştır, dünya için tehlikedir ve bu tehlikenin önlenmesi meşru müdafaa hakkının doğal gereğidir; tehlikenin ortadan kaldırılması için bu tehlikeyi barındıran, besleyen ve destekleyen ülkenin topraklarında güç kullanmak devletler hukukunun tanıdığı bir haktır.
* Oysa, ABD'nin hukuka uygunluk iddiası, 51. madde geniş yorumlansa bile, haklı değildir.
* Çünkü;ABD, 11 Eylül'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ni ve Washington'daki Pentagon'u hedef alan insanlık dışı, vahşi terörün Afganistan'da üstlenmiş Usame bin Ladin'in örgütü tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin kanıtları dünya kamuoyuna sunamadı.
* Çünkü;ABD savaşa çok uzun süre devam edeceğini açıkladı. Oysa meşru müdafaa kapsamında güç kullanımı, B.M. Güvenlik Konseyi'nin gerekli önlemleri almasına kadar devam edebilir.
(...)
* ABD; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni Pentagon'un "savaş onay dairesi" haline dönüştürdü.ABD ve İngiltere devletler hukukunu bombalıyorlar.İnsanlar ölüyor, insanlar aç kalıyor, insanlar göç ediyorlar, insanlar insanlıklarından çıkıyorlar. Devletler arası dostlukların yerine düşmanlık tohumları atılıyor, haklar birbirlerine düşürülüyor.
(...)
* Peki, Türkiye savaşın neresinde?Türk halkının büyük çoğunluğu bu savaşı haklı görmüyor, Türkiye'nin bu savaşa katılmasını onaylamıyor. Ama, hükümet savaşın içinde olma kararını aldı. TBMM de 10/10/2001 tarihinde 722 nolu kararı ile, "terörizme karşı başlatılan sürekli özgürlük harekatı ve devamının icrası kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi, yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının Türkiye'de bulunması ve kuvvetlerin kullanılması için" hükümete izin verdi. Kararda, savaşın kapsamının, sınırının, zamanının ve süresinin saptanması hükümete bırakıldı.
* TBMM bu kararı Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca aldı.
* TBMM hükümete ABD'nin "sürekli özgürlük" harekatının devamı olduğunu ileri sürerek herhangi bir zamanda saldıracağı her ülkeye; bugün Afganistan'a yarın Irak'a, bir başka zaman Suriye'ye, sonra Libya'ya belki İran'a, Endonezya'ya, Malezya'ya karşı en geniş kapsamda yıllarca sürebilecek savaşa, savaşlara katılma izni verdi.
* TBMM ulusal egemenlik adına, hükümete Türkiye'yi halkın benimsemediği, onaylamadığı bir savaşa sokma yetkisi verdi. Türkiye, ABD'nin komutasında kurulan, kurulacak savaş koalisyonunun aktif kanadına yerleştiriliyor. ABD devletler hukukunu değiştiriyor, güç kullanmayı kendisi için hak görüyor. Hükümet bu değişikliği uygun buluyor, güç kullanma ABD için haktır, diyor.
* ABD devletler hukukunda yeni bir çığır açıyor ve güç kullanma hakkının uygulanması için kendi komutasında savaşacak bir devletler koalisyonu, uluslararası savaş koalisyonu kuruyor, hükümet Türkiye'yi bu koalisyonun sadık üyesi haline getirme kararı alıyor, TBMM buna izin veriyor. Hükümet Türk Silahlı Kuvvetlerini yabancı ülkelere gönderirken, yabancı silahlı kuvvetlerini de Türkiye'de bulundurabilecek.
* Ülkemizin tamamında olağanüstü hal, savaş hali ilan edilebilecek. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi, Anayasa'nın yerini alabilecek.
* Savaş yıkım demek, ölüm demek, insanların topraklarından sürgün edilmesi demek, doğanın, tarihin, kültürlerin yok edilmesi demek.
* Bu bilinçle onbinlerce, yüzbinlerce, milyonlarca insan ABD'de, İngiltere'de Almanya'da, Fransa'da, İtalya'da, Pakistan'da, Hindistan'da, dünyanın hemen her yerinde terörü lanetliyor, Dünya Ticaret Merkezi'ne, Pentagon'a karşı girişilen insanlık dışı saldırıda ölenlerin yasını tutuyor, ama, bu savaşa karşı yine de barışı savunuyor.
* Bizler, Ankara, İstanbul ve İzmir Barolarının başkanları, yönetim kurullarımızın kararlarıyla, onbinleri, yüzbinleri, milyonları kenetleyen ilkenin Cumhuriyetin kuruluş felsefesi olduğunu hatırlatıyoruz: "Yurtta barış, dünyada barış".
* Ve, hükümeti, TBMM'yi doğruya çağırıyoruz:
* Türkiye'nin yeri güç kullanmayı ABD için hak gören, ABD'nin uluslararası savaş koalisyonu oluşturmasını meşru sayan, kaynağını şiddet ve güçten alan devletler hukuku anlayışının oluşumuna savaşa katılarak katkıda bulunmak değildir.
Türkiye'nin yeri, güç kullanmayı herkes için, ABD için de yasaklayan, savaş koalisyonlarının kurulmasına olanak tanımayan bir devletler hukuku oluşumu ve bunun uluslararası kurumlarını ihyası için önderlik etmektir.
* Türkiye'nin yeri terörizmi lanetleyen ama barış için kenetlenen onbinlerin, yüzbinlerin, milyonların yürekleridir. (YÖ)