Platform, "Barış İçin Meydanlara" başlıklı bir bildiri yayımladı.
Bildiriye göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Glafkos Klerides'in 6 Eylül'de yapacağı görüşme öncesinde yapılacak mitingde, Kıbrıs sorununun çözümlenmesi istenecek:
"Kıbrıs sorununa Aralık ayına kadar bir çerçeve anlaşma sağlanmaması halinde, Kıbrıs Cumhuriyeti bugünkü hali ile Avrupa Birliği'ne (AB) girecek ve barış görüşmeleri bir daha başlamamak üzere son bulacaktır. Böylece, Kıbrıs Türk toplumunun erime süreci hızlanacaktır. Halbuki biz Kıbrıslı Türklerin, kurulacak yeni bir Ortaklık Devletinin eşit siyasi tarafı olarak AB'de yerini almasını istiyoruz."
"1 Eylül'ün Kıbrıs için ayrı önemi var"
Dünya Barış Günü'nün Kıbrıs için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan bildiride şu ifadeler yer aldı
* 1949 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de toplanan Dünya Barış Konseyi'nin savaşı kınayarak, savaşın başladığı gün olan 1 Eylül'ü "Dünya Barış Günü" ilan etmesi, dünyada barış isteğinin ilk adımıdır.
* 1 Eylül Dünya Barış Günü, Kıbrıs sorunundan dolayı ayrıca bir öneme sahiptir. Kıbrıs sorununun hala çözüme ulaşamaması tüm Kıbrıslıları etkilemeye devam ederken, özellikle Kıbrıslı Türkleri çok ciddi şekilde etkilemiş ve Kıbrıs Türkünü dünyadan izole edilmiş bir hale getirmiştir.
* Kuzey Kıbrıs'ta yaşanan tüm ekonomik sıkıntıların ve evlatlarımızın göçlerinin temelinde, Kıbrıs'ta devam eden çözümsüzlük yatmaktadır. Kıbrıs Türkü de artık evlatları ile birlikte dünya ailesi içindeki onurlu yerini almalıdır. Kıbrıs'ta sağlanacak Barış bu özlemimizi giderecektir.
"Çözüm ortak devlettir"
* Şimdi önümüzde bir fırsat vardır. İki toplum lideri Rauf Denktaş ve Glafkos Klerides arasında devam etmekte olan görüşmeler mutlaka Barış ile sonuçlanmalıdır.
* Aksi bir durum zaten kötü günler yaşamakta olan Kıbrıs Türkünün toplumsal varlığını tehdit eder niteliktedir. Kıbrıs sorununda Aralık ayına kadar bir çerçeve anlaşma sağlanamaması halinde Kıbrıs Cumhuriyetinin bu günkü hali ile Avrupa Birliğine girişi gerçekleşecek ve Barış görüşmeleri de bir daha başlamamak üzere bu noktada son bulacaktır.
* Bu durumda artık Kıbrıs Türk toplumunun erime süreci hızlanacak ve bireysel kurtuluşlar doğal olarak öne çıkacaktır..
* Halbuki biz Kıbrıslı Türklerin kurulacak yeni bir Ortaklık Devletinin eşit siyasi tarafı olarak AB'deki yerini almasını istiyoruz. "Kıbrıs'ta Çözüm ve AB üyeliği" hem isteğimiz, hem de hakkımızdır. Öyle ise Kıbrıs Türkünün sesini yükseltme zamanıdır.(NK/BB)