Seyyar satıcı Mehmet Görsan ise, barışın herkes için gerekli olduğunu hatırlatıyor, barış ile birlikte herkese için olanağı yaratılmasını bekliyor. İnşallah bir daha insanlar birbirini öldürmez diyen Görsana Abdurrahman Badem de, Barış demek huzur ve mutluluk demek sözleriyle katılıyor. Badem, 1 Eylül Dünya Barış gününün sadece Türkiye için değil tüm insanlar için barış getirmesini istiyor.
Japonyadan Diyarbakıra
1 Eylül Dünya Barış Gününün Diyarbakırda nasıl kutlanacağını görmek için Japonyadan Diyarbakıra gelen araştırmacı Nakagawa Kiyoshi ise, 1 Eylülün demokratikleşme sürecinde Kürtlerin tarihinde çok önemli bir gün olacağını düşünüyor.
Diyarbakırda yerli halka yönelik baskıların sürdüğünü, bölge halkının baskılardan şikayetçi olduğunu belirten Kiyoshi, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Demokratikleşme süreci ya da savaşın tekrar başlayıp başlamaması konusunda bu günün bir dönüm noktası olacağını düşünüyorum. Türk devletinin demokratikleşmesi kolay gibi görünmüyor. Çünkü Diyarbakır gibi yerlerde hala insanlara yönelik baskılar sürüyor. Buradaki insanlarla konuştum, onları dinledim. İnsanlar baskılardan şikayetçi. 1991de de buradaydım. O yıllar gibi çatışmalı bir ortamın olmamasını diliyorum.
Barış biricik değer olmalı
1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakırlılar, barışı ve barıştan beklentilerini anlatıyor:
Nurhayat Şen (Ev kadını): Barış gününün barışla dolu geçmesini ve bunun daimi olmasını diliyorum. Umarım geçmişte yaşanan tatsızlıklar, ölümler bir daha geri gelmemek üzere çıkar dünyamızdan.
Uğur Aslan (Kasetçi): Barış kültürün yerleşmesi için çaba gösterilmeli. Barış savunmamız gereken biricik değer olmalı. Barışı kalıcılaştırmanın en iyi yolu özgürleşmeyi gerçekleştirmek ve kardeşlik duygularını insanların yüreklerine yerleştirmekten geçer.
Nazmi Batmaz (serbest meslek): Barış, doğu ve batı kültürü arasında bir sentez yapmakla mümkün olur. Sadece Doğu ya da Batı eksenli düşünmek, siyasi ve kültürel çelişkilere neden olur. Bu da savaş mantığına davetiye çıkarır. Barışı yaşamsallaştırmaya kişi kendisinden başlamalıdır. Kendisiyle barışık bir insandır, barışı kökleştiren. Kendini seven insan, kendisinden ne kadar farklı olsa da öteki insanları ve kültürleri sevebilir ve barış kültürünün egemen olmasına hizmet edebilir. Yaşasın halkların kardeşliği!
Ekrem Koyuncu (serbest meslek): Biz 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Diyarbakırda düzenlenecek mitinge katılmak için Mardinin Derik ilçesinden geldik. Savaşta yakınlarımızı kaybettik ve PKK gerillasına katılan yakınlarımız var. Her şeyden önce bölgede ve Ortadoğuda barış sağlansın. Biz savaş istemiyoruz. Yılardır Kürt halkı savaştan çok zarar gördü. Kürt halkının Demokratik taleplerine duyarlılık sağlansın. Barış için herkesin duyarlı olması gerekir.
Seda Coşun( üniversite öğrencisi): Umarım Türkiyede haksızlıklar son bulur. Herkes kendi kimliğine kavuşur. Barışçıl bir ortamda, bütün insanlar eşit haklara sahip olarak yaşar. İnsanlar barış mücadelesinde yerini almalıdır bence. (İA/BB)