Mahkemeler, Anayasa'ya aykırılık iddialarını "ciddi" bulursa, iptal istemiyle konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürebilecek.
Avukat Aydın Erdoğan, çeşitli mahkemelerde yargılanarak haklarındaki hüküm kesinleşen müvekkillerinin, Şartlı Salıverilme ve Cezaların Ertelenmesine İlişkin Yasa kapsamı dışında bırakılmasının, Anayasa'ya aykırı olduğuna ilişkin dilekçelerini ilgili mahkemelere verdi.
İtiraz kabul edilirse
Erdoğan, TCK'nın "devletin anayasa ve temel nizamlarını bozma" fiilini düzenleyen 146., "devletin emniyetine karşı silahlı çete kurma" filini düzenleyen 168. ve "yıkıcı, öldürücü aletler veya ateşli ecza kaçakçılığı ve ticaretini" düzenleyen 264. maddelerine göre yargılanan ve haklarındaki hüküm kesinleşen 6 müvekkili için Ankara ve İzmir'deki Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ne (DGM) başvurdu.
"Eşitlik" gerekçesi
Cezalar arasındaki farklılığın, "suçun özelliği" itibariyle hukuka uygun olduğu, buna karşılık suç işlendikten sonra, cezası ne olursa olsun; infaz kurallarında eşitliğin, kanun önünde eşitlik ilkesinin gereği olduğu kaydedilen dilekçelerde, suçun niteliğine bakılarak, farklı infaz uygulamasının yapılamayacağı, bunun Anayasa'nın 10. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtildi.
"Hukuk Devleti" ilkesi
Dilekçede, toplumda "af" yasası olarak bilinen yasanın, eşitlik ilkesinin yanı sıra Anayasa'nın 2. maddesinde tanımlanan "hukuk devleti" ilkesine de aykırı olduğu belirtildi.
Mahkemeler, avukat Erdoğan'ın sözkonusu yasanın Anayasa'ya aykırılık iddiasını, "ciddi" bulursa, "iptal" istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürebilecek.