Sabancı Üniversitesi'ndeki 'Küreselleşmenin Nedenleri, Etkileri ve Sonuçları' isimli konferansta konuşan Reuter şunları söyledi:
"Karl Marx ile Friedrich Engels'in Komünist Manifesto'daki kehanetlerinin bir gün gerçekleşmesini istemiyorsak, Avrupa yaklaşımı ekonomi politikalarının tamamlayıcı parçası olmalıdır. Para kazanma özgürlüğünü sınırlayacak, ekonomik aktörleri toplumsal ihtiyaçlara, ahlaki değerlere saygı göstermeye zorlayacak uluslararası planda geçerli kurallar koymaya çalışmaktan başka seçeneğimiz yok" dedi.
Küreselleşmenin herkesçe saygı gösterilecek bir takım kurallar altına alınmadığı takdirde dünyanın kültürel zenginliğinin ve insanlığın değerlerinin tehlikeye düşebileceğini belirten Reuter, küreselleşmenin yarattığı bütün zenginliğe rağmen yoksulluğu ortadan kaldıramadığını, hatta zenginle yoksul arasındaki uçurumun daha da genişlemesine yol açtığını belirtti.
Reuter, şirketlerin kazanç ve kâr arayışları üzerinde toplumsal ihtiyaçları, ahlaki değerleri ve kültürel gelenekleri gözeten uluslararası boyutta geçerli bazı sınırlamalar getirilmesinin yararlı olacağını kaydetti.
'Ne mutlu Türküm diyene'
Konferansı izleyen gençlere ödevleri olduğunu hatırlatan Edzard Reuter, "Hem Türkiyeli hem Avrupa'nın bir parçası olarak, sizler için Atatürk'ün 'Ne mutlu Türküm diyene' sözü geçerliliğini koruyor. Ne türlü ayartmalarla karşılaşırsanız karşılaşın, kişisel kariyeriniz ne olursa olsun toplumunuza karşı sorumluluklarınızı ve kendi kültürel köklerinize bağlılığınızı unutmayın" diye konuştu.
Babası Naziler'den Türkiye'ye kaçmıştı
Nazilerden kaçarak Türkiye'ye sığınan Profesör Ernst Reuter'in oğlu olan Edzard Reuter, babasının A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğretim üyeliği yaptığı 1935 - 1946 yıllarını Ankara'da geçirdi. Daimler - Benz'de 1964 yılında çalışmaya başlayan Reuter, 1987 - 1995 yıllarında Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürüttü. Halen Berlin Bankalar Birliği Denetim Kurulu Şeref Başkanı olan Reuter, Paris Air Liquide SA İdari Konsey Üyeliği, Thalwil'deki ublox AG İdari Kurul Başkanlığını da sürdürüyor. Çeşitli vakıfların mütevelli heyetlerine üye olan Reuter'in yayınlanmış kitapları da var.
'Köpük ekonomisi çöküşe yol açabilir'
Yeni ekonomi şirketlerinin piyasa değerlerinin son yirmi yılda bin kata varan artışlar gösterdiğini hatırlatan Alman işadamı, aynı süre zarfında bütün dünya toplam gayri safi milli hasılasının yüzde 8 büyüdüğüne dikkat çekti. İleri teknoloji sektörlerinin menkul kıymet piyasalarında muazzam bir servet birikimi yarattığına dikkat çeken Reuter, reel ekonomideki büyümenin bu serveti makul gösterecek düzeyde olmadığını ifade etti. Reuter, bu durumun, dünya borsalarında yaşananların önünde sonunda bir çöküşle noktalanacak bir "köpük ekonomisi' anlamına gelebileceği uyarısında bulundu.