İflas ve işyeri kapatmalarının hat safhalara ulaştığını belirten Çekmez, esnaf ve sanatkarlara adına 2001 yılında beklentilerini dile getirdi.
Ekonomik daralma, halkın alım gücünün kalmaması, işçi ve memur ücret zamlarının düşüklüğü , ekonomik programlar gibi nedenlerle son 5 yılda 11 bin esnaf ve sanatkarın kepenk kapattığını belirtti.
Vahit Çekmez, bunun onbinlerin işsizler ordusuna katılması anlamını taşıdığını vurgulayarak, "Devletin varlık nedeni, hakları eşit şekilde dağıtmaktır. Biz devlete karşı görevimizi eksiksiz yerine getiriyorsak, devlet de kesimimize karşı görevini yapmalıdır" diye konuştu.
Her yıl artıyor
Esnaf Odası Başkanı Çekmez, 1998 yılında 3 bin 142, 1999 yılında 2 bin 845, 2000 yılında ise 3 bin 256 olmak üzere esnaf ve sanatkarın kepenk kapattığını belirtti. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan Hayat Standardı uygulamasıyla bu rakamların yeni yılda ikiye katlanacağını kaydeden Çekmez, "Hayat Standardı'yla esnaf mezara gömülmek istenmektedir. Kazanmadan vergi ödemekle eşanlamlı olan bu uygulamadan vazgeçilerek, esnafın nefes alınması sağlanmalı" diye konuştu.
Vergi yükü
İçel Esnaf ve sanatkarlar Odası Başkanı Vahit Çekmez, 57'nci hükümetçe emeklilik yaşının yükseltilip, Bağ-Kur maaş bağlama oranının düşürüldüğünü, işsizlik sigortası, eğitime katkı payı, deprem vergilerinin çıkartıldığını kaydetti.
Şirketsayısı artacak
Çekmez, Hayat Standardı uygulamasıyla şirket sayısında patlama olacağını vurgulayarak, şirketlerin her türlü giderini defterine işleyebildiğine değindi. Bu sayede şirketlerin zarar dahi gösterebildiğini belirten Çekmez, bunun kontrolünü yapamayan devletin, esnafın sırtına yüklendiğini kaydetti.
"Haklar eşit dağılmıyor"
Devletin varlık nedeninin hakları eşit şekilde dağıtmak olduğunu vurgulayan İçel ESOB Yönetim Kurulu Başkanı Çekmez "Esnafın sırtına ek vergi kamburu yüklendi. Esnaf Muaflığı Belgesi iptal edildi. Emekli olan esnaftan yüzde 10 destek primi kesintisi uygulamaya geçirildi. Esnafın yanında çalışana sigorta zorunluluğu getirildi. Gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilmedi. İstihdamdaki daralma devam etti. Hayat Standardı yeniden hortlatıldı. Bağ-Kur'a borcu olan esnafa kredi verilmeme şartı getirildi" diye konuştu.
2001 yılı beklentileri
Çekmez 2001 ylına yönelik beklentilerini şöyle sıraladı: "Hayat Standardı ve Peşin vergi tamamen kaldırılmalı. Adil ve kalıcı bir vergi düzeni getirilip, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalı. Büyükşehirlerde yüzde 25 oranında fazla vergi alımı yeniden gözden geçirilmeli. İşsizlik sigortası yeniden ele alınıp, emeklilik yaşı ülkemizin yaş ortalaması gözönüne alınarak yeniden düzenlenmeli.
Kredilendirmede esnafa daha çok kaynak aktarılmalı. Kredi faizleri düşürülüp, kredi limitleri arttırılmalı. Yarım kalmış sanayi siteleri tamamlanmalı, KOBİ kredilerinden esnafın da yararlanmasına imkan sağlanmalı."
Esnaf ne diyor...
Zehra Duman (Bakkal):
"Ben iki yıldır bu yeri çalıştırıyorum. Tek kazancım burası. 3 çocuk okutuyorum. Bizden alış-veriş yapan insanlar, genelde mağdur olan insanlardır. Yani kendi geçimini bile sağlamakta zorlanan, 100 gram çay, 200 gram şeker alan insanlardır. Bu yüzden bakkalımızda, veresiye defterimiz var. Tabii hal böyle olunca, veresiye defteri de bayağı kabarık oldu. Çünkü kendi geçimini bile sağlamayan insandan para isteyemediğimiz gibi, veresiye verdiğimiz için, biz de mağdur oluyoruz."
İzzet Kapar (Terzi) :
"Esnafın kepenk kapatması gayet doğal. Yakında biz de kapatmak zorunda kalacağız. Müşteri malımızı alıp, sonra öderim deyip bir daha gelmiyor. İnsanların samimiyetine güvendiğimiz için, yarı yolda bırakılıyoruz. Ayrıca Mersin'de vatandaşın alım gücünün sıfıra düşmesi, işlerimizi büyük çıkmaza soktu."
Süleyman Kaya (Kundura malzemesi satıcısı):
"Hayat Standardı uygulaması belimizi büktü. Zaten bu uygulamanın esnaftan alınması doğru değildir. Çünkü kazancı olmayan esnafın, 3.5 milyar beyan göstermesi mümkün değildir."
Mustafa Hamiyet(Elektrik-elektronikçi):
"2 yıllık vergimi ödeyemedim. Çırağıma dahi haftalık veremiyorum. Esnafın durumu çok kötü. Vatandaşın da durumu iyi değil ki, aldığını ödesin. Esnafın, Hayat Standardı uygulamasının altından kalkması mümkün değil."