Fotoğraflar: Anadolu Ajansı/Kerem Kocalar
Yüksekten düştü hafif yaralarla kurtuldu, kanserle mücadele etti son olarak trafik kazasında kaybettiği kolu yerine biyonik kol takıldı.
30 yaşındaki Zübeyde Nisa Karabacak’ın hayatta kalabilmek için verdiği mücadele herkese örnek oluyor. Zübeyde Nisa, "Revo" adını verdiği biyonik koluyla hayata daha da sıkı sarılarak yeni hobiler ediniyor.
Kanserle de mücadele etti
Anadolu Ajansı’ndan Kerem Kocalar’ın haberlere göre, Nizip ilçesinde dört çocuklu bir ailenin en büyüğü olarak dünyaya gelen Zübeyde Nisa, hayatındaki travmalar zincirinin ilk halkası daha çocuk yaşlarda 2'nci kattan zemindeki demirlerin üzerine düşmesi oldu.
Zübeyde Nisa, kazayı mucize eseri büyük bir yara almadan atlattı. Ancak bu kez de 17 yaşında en ileri seviyeye ulaşan paratiroid kanseri teşhisiyle hayatının ikinci travmasını yaşadı.
Üniversite eğitimine ara verdi
Kanser tedavisi olurken zaman zaman üniversite eğitimine ara vermek zorunda kalan Karabacak, üç yıl sonra da kalp kapakçığında oluşan sorun nedeniyle kalp krizi geçirdi, ameliyat oldu.
Hayatındaki yaşadığı zorluklarla mücadele eden kadın, 21 Mart 2016'da Nizip ilçesinden Gaziantep'e gelirken bindiği minibüsün kaza yapması sonucu ağır yaralandı ve sağ kolunu dirsekten itibaren kaybetti.
Birçok insan için "katlanılmaz" diye nitelendirilen travmalara rağmen hayata her geçen gün daha sıkı bağlanan Zübeyde Nisa, yaklaşık 3 yıl önce kendi tabiriyle "Hayat şimdi başlıyor." diye nitelendiği dönemde biyonik koluyla tanıştı.
Artık hayatının bir parçası haline gelen koluna "Revo" ismini veren Zübeyde Nisa, ilk başlarda sadece ev işlerini yapabildi.
Aradan geçen üç yılda azmiyle çevresine örnek olan Karabacak koluyla hemen her işini yapabilir hale geldi.
Kendi ojesini bile kimseden yardım almadan yapabilen Zübeyde Nisa, artık keman ve def de çalıyor, resim yapıyor.
Proteziyle buluştuğu geceyi "Hayatımda uyuduğum en huzurlu geceydi." diye nitelendiriyor protez kolu "Revo"yu "O benim yol arkadaşım." diye anlatıyor.
Kendini geliştirmekten vazgeçmedi
Gaziantep Büyükşehir Belediyesine bağlı müzelerde rehberlik yapan Zübeyde Nisai uzun kanser tedavisi döneminin de çok zorlu geçtiğini ancak hayatının dönüştüğü dönemin yaşadığı trafik kazası olduğunu söylüyor.
Kazadan sonra "Yaşayacak daha çok güzel günüm var." demeye başladığını ve bu bilinçle kalan hayatını değerlendirmeye karar verdiğini aktaran Karabacak, şöyle diyor:
"Kazadan önce keman çalmaya merak salmıştım, çalmak istiyordum. Kazadan sonra da bu serüvenin artık bittiğini düşündüm. Hatta yeniden çalabileceğimi geri düşünmedim bile. Ama biyonik kolla eskiden yapabildiklerimi tekrar yaptığım, hatta bazı konulardan eskisinden daha iyi yapabildiğimi düşündüğüm şeyler oldu. Bu yüzden kemanı neden çalmayayım dedim.
"Dünyada çok az sayıda bile olsa protezle keman çalabilen insan var çünkü. Ben de yapabilirim deyip kemanı yeniden elime aldım. Şu an protezle biraz açılar konusunda zorlanıyorum ama buna uyumlu yeni bir protez yapabilmek için çalışmalara da başladık. Kısa zamanda yeni protezim geldiğinde çok daha iyi olabileceğim."
Def de çalmaya başlayan ve gününün büyük bölümünü evindeki atölyesinde resim yaparak geçiren Zübeyde Nisa, kazadan önce resim yapma konusunda girişiminin de olmadığını vurguluyor. (EMK)