Zonguldak’ta gazeteciler itibarsızlaştırmaya, emek hırsızlığına ve sansüre karşı üç günlük eyleme başladı. Çoğunluğu yerel gazetelerden olmak üzere çok sayıda gazeteci, bugün saat 17.00'de Madenci Anıtı önünde ilk eylemi yaptı.
DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu da gazetecilerin eylemi için Zonguldak’a geldi. Eyleme, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Karaelmas Gazeteciler Derneği destek verdi.
Burada gazeteciler adında Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık konuştu. Zonguldak’ta gazetecilerin derin bir mesleki krizde olduğunu söyledi. “Gazetecilik, halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunan, karanlıkta kalanları aydınlatan kutsal bir görevdir. Ancak, yıllardır süregelen sorunlar, mesleğimizin onurunu ve geleceğini tehdit eder hale geldi” dedi.
Asgari ücret, mobing ve tehdit
Can güvenlikleri olmadan, 17 bin 2 liraya mesai saati gözetmeksizin çalıştıklarını söyleyen Akbıyık, gazetecilik yapabilmek için mobingin her türlüsüne boyun eğmek zorunda kaldıklarını, tehdit ve hatta darp edilip bununla başa çıkmaya çalıştıklarını ekledi.
“Artık yeter, sesimizin duyulmasını, Anadolu Basını’nın can çekiştiğini görmenizi istiyoruz. Bizler ve mesleğimiz yok oluyor, siz bunu görmüyorsunuz” diyerek hükümete seslendi. Sonrasında sorunlarını şöyle aktardı:
Ekonomik zorluklar altında eziliyoruz. Sürekli üreten ve tüketen bir konumdayız, ancak tasarruf tedbirlerinden en ağır şekilde biz etkileniyoruz. Tasarruf bahanesiyle yerel basını görmezden gelen, aboneliklerini iptal eden kurumlar, yerel basına büyük bir darbe vuruyor. Bizleri her etkinlikte yanlarında görmek isteyen bu kurumların, basını desteklemesi zorunludur.
Asgari ücretle, hatta bunun da altında çalışan arkadaşlarımız var. Gazetecinin geçim derdiyle boğuşarak doğru haber yapmaya çalışması basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Mesleğimizi hakkıyla yapabilmek için insan onuruna yakışır maaşlar ve çalışma koşulları talep ediyoruz. Bizler, haberin peşinde gece gündüz demeden koşturan insanlarız; emeğimizin asgari ücretle sınırlanması kabul edilemez.
Hükümetin medya üzerindeki sansürü, halkın doğru bilgiye ulaşma hakkını kısıtlıyor. Özgür bir basın olmadan demokrasiden bahsedilemez. Ayrıca herkesin kolayca internet haber sitesi açabilmesi sektörde denetimsizliği ve güvenilirlik sorunlarını artırıyor.
Basın İlan Kurumu’nun uygulamaları da mesleğimizin önünde büyük engeller yaratıyor. İlk olarak 30 bin gösterge şartı gibi anlamsız ve ağır koşullar, onca mücadelemize rağmen resmen emeğimizle alay edilerek başarılı olduktan sonra 5 bine düşürüldü. Basın İlan Kurulu gazeteciliği değil, kağıt üzerinde rakamları hedefliyor. Bizler mesleğimizi göstergelerle değil, halkın bilgiye ulaşma hakkını savunarak yapıyoruz.
Akbıyık ardından gazeteciliğin geleceği ve onuru için mücadele ettiklerini söyledi. “Sesimizi duyurmak, sorunlarımızı kamuoyuna iletmek için buradayız. Dayanışma içinde olmamız şart. Bu mücadele yalnızca bizim değil, tüm toplumun mücadelesidir. Gazeteciliği savunmak, gerçeği savunmaktır. Birlikte başaracağız” dedi.
Basılı medya çökerken: Zonguldak'ın artık sadece bir gazetesi var
(HA)