Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Yaşadığımız köyde internet bağlantısı yok. Canlı dersleri yapamıyoruz, derse girmek için her gün tepeye çıkıyoruz” 12-13 yaşlarında Iğdır’ın Tuzluca ilçesinden bir öğrenci, uzaktan eğitime erişemediğini bu sözlerle anlatıyor.
Bir diğeri köyde 30 öğrenci olduğunu söylüyor. Hava şartlarından bahsediyor, küçük çocukların dayanma gücünün olmadığına vurgu yapıyor.
Hemen ardından bir başka öğrenci “Ziya Hocam sizden yardım istiyoruz biz çok mağduruz. Canlı dersleri kaçırmak istemiyoruz, internet istiyoruz” diyor.
Yaşları birbirinden farklı öğrenciler başvurdukları yerlerden olumlu yanıt alamayınca ilçe merkezine uzak, bir nevi köy koşullarına sahip mahallerinin en yüksek tepesine çıkıyor ve video çekiyorlar. Sosyal medyadan yayınladıkları video ile seslerini Ziya Selçuk’a ulaştırmaya çalışıyorlar.
Öğrencilerin çağrısından yola çıkarak, Iğdır’daki durumu Eğitim Sen Iğdır Şube Başkanı Gökmen Gürcan ile konuştuk.
"Öğrencilerin çoğu okula aç geliyor"
Gürcan, Iğdır genelinde öğrencilerin yüzde ellisinin internetinin olmadığını söylüyor. Ailelerin bilgisayar, internet, tablet gibi uzaktan eğitim materyallerini alacak ekonomilerinin olmadığını özellikle vurguluyor:
“Biz normal eğitimde çocukların birincil ihtiyaçlarını bile karşılayamıyoruz, çocukların büyük çoğunluğu okula aç geliyor. Eğitimi nasıl vereceğiz? Anne baba çalışmıyor, tarla derseniz ekilip biçilmiyor, hayvancılık yok.
“Şartlar bu kadar zor. Hele şu an salgın sebebiyle çok daha zor. Bir dönem askıda ekmek kampanyası bile yapıldı. Ne kadar ciddi olduğu buradan da anlaşılabilir.”
"Çocuklar tepelere çıkıyor ama tabletleri yok"
Ekonomik olarak koşulları sağlayan öğrencilerin de alt yapı sorunu nedeniyle eğitime erişemediğini söylüyor Gürcan: “Bu sadece köylerde ya da ilçelerde yaşanan bir durum değil, Iğdır’ın genelinde durum böyle.
“Bazı yerler tıpkı sosyal medyada yayılan videoda olduğu gibi çocuklar tepelere çıkıyor. Ama tabletleri yok anne veya babanın cep telefonunu alıyorlar. Bir telefonla üç- dört kardeş ders takip etmeye çalışıyorlar.
“İnternet büyük şehirlerde bile doğru dürüst yok. İstanbul gibi bir yerde bile sorun yaşanıyor ki, buralarda ailelerin ekonomik durumu ve alt yapı sorunu da eklenince sorun daha da büyüyor.
"500 bin tablet dağıtılacak denildi ama..."
Öğrencilerin materyal eksikliğine dikkat çekiyor Gürcan ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 500 bin tablet dağıtılacağı sözlerini hatırlatıyor: “Bir ara tablet dağıtılacağı söylendi ama Iğdır'da öyle bir durum da olmadı. En azından biz öğrencilerimiz ya da öğretmen arkadaşlarımızdan dağıtıldığını duymadık. Ayrıca 18 milyon öğrenci var, dağıtılan tablet sayısı 500 bin, bu sayı zaten yeterli değil”
Gürcan, 40 kişilik sınıftan en fazla 2 ya da 3 öğrencinin canlı derslere katılabildiğini söylüyor ve ekliyor: “ Öğretmen arkadaşlarımıza her gün kaç kişinin derse katıldığını soruyoruz. Bugün bir öğretmen arkadaşıma sordum. 40 kişilik sınıftan 2 kişi canlı derse katılmış. Çünkü bilgisayar, tablet, internet yok. Çocuk nasıl katılsın.
"Bir dönem de EBA destek noktalarından söz edildi, onlar da amacına ulaşmadı. Çocukları bir sınıfta toplayacaklardı, o zaman okullar neden kapatıldı? Bir de her yerde yok, çocuklar ulaşım sorunu da yaşadı yani EBA Destek Noktaları da bir çözüm olmadı."
"Bazen derse hiç katılan olmuyor"
Iğdır merkezdeki bir İmam Hatip Lisesi’nde görev yapan öğretmen ise yaşanan mağduriyeti şu sözlerle anlatıyor: “İmam hatiplerde sınıf mevcufu daha az. Sınıflar 30- 35 kişilik. Buradaki ekonomik durum da diğer okullara göre daha iyi ama yine de en fazla 3-5 öğrenci canlı derse katılıyor.
"Bazen de hiç katılım yok. Niçin katılmadıklarını soruyorum: Telefon tablet yok, diyor. İnternet paketleri bitiyor ya da kardeşleriyle sırasıyla dersleri takip ediyor ve sıra kendisine gelmiyor.
“Televizyon da yeterli olmuyor. Çünkü ders saatleri çakışıyor. Tekrarları izlemeye çalışıyorlar. Yani sorun çok büyük. Bizler kitaplardan takip etmeleri, eğitimden kopmamaları için öneride bulunuyoruz. Ama yetmiyor." (RT)