On sene öncesine kadar “Afrika’nın ekmek sepeti” olarak bilinen Zimbabwe bugün, başta HIV ve sıtma olmak üzere ölümcül bulaşıcı hastalıklar, yüzde seksenlere varan işsizlik seviyesi ve nüfusun yarısından fazlasının muzdarip olduğu açlık sebebiyle Afrika kıtasının yaşanması en zor ülkelerinden biri haline geldi.
Günde bir öğün
Yakın tarihte yapılmış bir BM açıklamasına göre gelecek aylarda yardımsız yaşayamayan insanların sayısı 5 milyona kadar yükselecek ve şu anda sürekli açlık çeken insanların sayısı toplam ülke nüfusunun ( 12.891.000 BM:2003) yaklaşık üçte birine (4.292.000) eşit durumda.
Enflasyon ise yüzde 2 milyon 200'ne ulaştı.
Zimbabwe’de çalışan sağlık görevlileri hastanelerde en çok karşılaşılan vakanın yerel lehçede “kwashiorkor” adı verilen ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan bir hastalık olduğunu belirtiyorlar.
Pek çok aile günde ancak bir öğün yiyebiliyor.
Başta Dünya Bankası, İngiltere, ABD ve IMF olmak üzere uluslararası çevreler ülkede süregelmekte olan kıtlığın birincil sebebinin Zimbabwe Devlet Başkanı Mugabe tarafından 2000 yılı sonrası yürürlüğe konan yanlış toprak reformları olduğu konusunda fikir birliğine varmış durumdalar.
Zimbabwe 1980 yılında bağımsızlığını kazanmasından ve Mugabe’nin devlet başkanı olmasından bu yana, daha önce nüfusun yalnızca yüzde 3’ünü oluşturan beyaz azınlığın tekelinde olan tarım endüstrisi, bağımsızlık sonrası “toprağın tekrardan dağıtımı” adı altında uygulanan yaptırımlar ve reformlar sonucu siyah çoğunluğun kontrolüne verildi.
Bu uygulamanın en yoğun olduğu dönem, Britanya Hükümetinin Zimbabwe ile arasının açıldığı 1990 sonu, 2000'li yıllara rastlamaktadır.
İddiaya göre, tarım alanlarının onları işleme bilgisine ve imkânlarına sahip beyazlardan alınıp tarım hakkında sınırlı bilgiye ve imkâna sahip siyahlara verilmesi üretimde çok ciddi bir düşüşe yol açtı.
Tarım ürünlerindeki düşüşe ek olarak, yanlış fiyatlandırma politikaları, kötü hava koşulları ve sivil toplum örgütlerinden gelen dış desteğin Zimbabwe hükümeti tarafından reddedilmesi de ülkedeki zorlu yaşam koşullarını hazırlayan sebeplerden.
Bununla birlikte Mugabe ve yandaşları, ülkede yaşanmakta olan problemlerin yurtdışı kaynaklı olduğu konusunda ısrarlı.
Mugabe’nin başını çektiği iktidar partisi ZANU-PF, başta İngiltere olmak üzere gelişmiş ülkeleri ve onları destekleyen firmaları bilinçli olarak Zimbabwe’ye gereken gübre ve tarım araçlarını kısıtlamakla suçluyor.
Tarım ürünleri giderek azalıyor
Tabii bütün bu tartışmalar sürüp giderken, tarım ürünleri her sene bir öncekinin yarısı kadar azalıyor.
Tarım uzmanları bu durumun gelecek sene daha da kötüye gideceğini iddia ediyorlar.
Zimbabwe’nin nüfusunu besleyebilmek için 27 bin ton civarında tahıl tohumuna ihtiyacı var, ancak bu sene oldukça kötü geçen hasat çiftçilere ekim sadece 2 bin 500 ton tohum sağlayabildi.(RFG/EZÖ)
Bu haberi Ruşen Fırat Güllüoğlu BBC News ve The Guardian'dan derleyerek hazırladı.