Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün affetmesinin ardından cuma günü Balcalı Hastanesi'nin mahkum koğuşundan çıkarılıp Adana'da bir özel hastaneye yatırılan kanserli mahkum Güler Zere, cumartesi günü uçakla Adana'dan İstanbul'a geldi.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Servisi'ne yatırılan Zere'nin hastalığının son durumu doktorlarca görüşme ve tetkikler yapılarak yeniden inceleniyor. Son tetkiklerde Zere'nin akciğerindeki rahatsızlığın yanı sıra ağzının kenarında yaralar gözlendi.
Avukat Oya Aslan, Zere'nin durumunu bianet'e, "Güler daha önce psikolojik olarak yemek yiyemiyordu. Dün meyve suyu, çorba ve tatlı yiyebildi. Doktor aklındaki zayızlamanın temel nedeninin besinsizlik ve kilo kaybı olduğunu söyledi" diye anlattı.
Morali iyileşti
Beş ay boyunca tutulduğu mahkum koğuşunda kilosu 39'a düşen, serum ve oral beslenmesine devam edilen Zere için yeterli fiziksel güce kavuşmasının ardından kemoterapi tedavisi öngörülüyor. Hastanın enfeksiyon kapması ihtimaline karşı ziyaretçi sayısı sınırlı tutuluyor. Babası ve annesinin yanı sıra birkaç refakatçi bundan sonra Zere'ye nöbetleşe bakacak. Doktorlar Zere'nin tüm tetkiklerin tamamlanmasının ardından yarın sağlık durumuna dair detaylı açıklama yapacak.
Aslan, tam tedaviye başlanmasının onu hem fiziksel hem psikolojik anlamda olumlu etkilediği kanısında. Aslan'a göre, Zere'nin "gülümsemesi İstanbul'da da yüzünden eksik olmuyor", zaman zaman kısa da olsa yakınlarıyla konuşuyor.
Aslan'ın aktardığına göre, Seyhan Nehri'ni görme hayalini Adana'da Özel Ortadoğu Hastanesi'ndeki odasında gerçekleştiren Zere'nin bir hayali daha var: Dalgaların sesini yakından duyabilmek. Ailesi bu hayalinin de gerçekleşebilmesi için Zere'nin bedeninin güçlenmesini bekliyor.
Sosyal güvencesi yok
Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan Güler Zere'nin sağlık masraflarını ise bundan sonra devlet değil ailesi ve yakınları karşılayacak. Aile uzun prosedürden dolayı Zere için yeşil kart başvurusunda bulunmadı. İstanbul Tabip Odası ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) aileye ihtiyaç durumunda yardım sağlayabileceklerini bildirdi.
THİV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, vakfın hak ihlali yaşayan kişilere, özellikle işkence, kötü muamele gibi devletin sorumluluğu olan durumlarda destek çalışmasını sürdürdüğünü anlatarak şunları söyledi:
"Örneğin cezaevinde ve gözaltında hak ihlaline uğrayalara, toplu gösterilerde polis şiddetine maruz kalanlara, tedavi imkanı sağlama ve tedavi masraflarını karşılama şeklinde destek veriyoruz. Zere için cezaevindeyken bize başvuru olmamıştı. Zaten mahkum koğuşunda kalırken tedavisi devletin sorumluluğundaydı ancak bu sorumluluk ortadan kalktığı andan itibaren yardım ettik. Zere'nin Adana'dan İstanbul'a ambulansla aktarımı da vakıf tarafından sağlandı. Bundan sonra da ihtiyaç olduğunda destek vermeye çalışacağız, aileye de bunu ilettik."(YC/EÜ)