Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ve Avrupa Pestisit Eylem Ağı tarafından yürütülen Zehirsiz Sofralar Projesi kapsamında, Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı temsilcileri, Tarım ve Orman Bakanlığı ile görüştü.
TIKLAYIN - Tarım Zehirleri, Sadece Otu Böceği Değil, İnsanı da Öldürüyor
Sivil Toplum Ağı, görüşmede, insan ve çevre sağlığı için çok tehlikeli pestisitlerin yasaklanarak, doğa dostu tarım uygulamalarını yaygınlaştıracak politikaların benimsenmesini, denetimlerin artırılmasını ve sonuçlarıyla ilgili şeffaflık sağlanmasını talep ettiler.
100'ü aşkın sivil kuruluş ve inisiyatifin oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı'nın temsilcileri, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Yunus Bayram ile yaptıkları görüşmede, 125 bin imzaya ulaşan Zehirsiz Sofralar Kampanyası'ndaki talepleri dile getirdiler ve Bakanlığın üniversitelerden görüş sorduğu 41 pestisit etken maddesinin tehlikelerine dikkat çekerek, bu maddelerin bir an önce kullanımdan kaldırılmasını istediler.
"AB'de atılan adımlar takip ediliyor"
Bayram, 41 pestisit etken maddesiyle ilgili konunun Bakanlığın gündeminde olduğunu ve Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı'nın çalışmalarını takip ettiklerini belirtti.
Bayram ayrıca pestisit kullanımını azaltmak ve entegre zararlı yönetimini yaygınlaştırmak için çalıştıklarını, Avrupa Birliği'nde konuyla ilgili atılan adımları takip ettiklerini ve benzer süreçleri Türkiye'de de hayata geçirmeye çalıştıklarını ifade etti.
Görüşmeyi değerlendiren Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu ise gelecek kuşakların ve tüm canlıların yaşam ve sağlık hakkının siyaset üstü konular olduğunu ve görüşmede bunu vurguladıklarını ve aynı biçimde karşılık aldıklarını söyledi.
"Yasaklayarak sorunlar çözülmüyor"
Şehirlioğlu şunları belirtti:
"Bakanlığın bu yönde önemli çalışmaları var ancak bizler AB'nin ilgili komisyonlarının, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) veya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi uluslararası kuruluşların ve Bakanlığın görevinin insana ve doğaya zarar veren bu zehirlere onlarca yıl maruz kaldıktan sonra yasaklamak değil, bunlara izin vermemek olduğunu düşünüyoruz.
"Bu gibi sorumluluk sahibi kurumların görevi, önlemini baştan alan politikalar, stratejiler ve yöntemler geliştirmek olmalıdır. Ayrıca yasaklamak ile de sorunlar ne yazık ki çözülmüyor. Bu zehirler sularda, toprakta, doğada onlarca yıl daha kalıp bizleri zehirlemeye devam edebiliyor." (AÖ)