Yunanistan Sivil Koruma Genel Sekreterliği’nin kararıyla, Ege'de son günlerdeki yoğun sismik hareketlilikten etkilenen Yamurgi Adası'nda olağanüstü hâl ilân edildi.
Doğal Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Efthimios Lekkas, bugün yerel basına yaptığı açıklamada, şu ana kadar yaşanan depremler arasında en büyük ve en etkili olanın hangisi olduğunun net şekilde belirlenemediğini ifade etti.
Depremlerin yoğun şekilde devam ettiğini vurgulayan Lekkas, sismik hareketliliğin gelecek haftalarda da sürebileceğini belirtti.
Sivil Koruma Genel Sekreterliği, yoğun sismik hareketlilik nedeniyle Santorini'de de 7 Şubat - 1 Mart tarihlerinde olağanüstü hâl ilân edilmesine karar vermişti.
Adada faaliyet gösteren işletme sahipleri dün (12 Şubat) yaptıkları açıklamada çalışanların iş sözleşmelerinin askıya alabileceğini bildirdi.
İzmir, risk altında mı?
Öte yandan, İzmir Valisi Süleyman Elban da bugün İzmir İktisat Kongresi Binası'nda Ege Denizi'ndeki sismik aktiviteye yönelik risk değerlendirme toplantısı düzenledi.
Toplantıda Santorini civarında oluşacak bir depremin, volkanik patlamanın ya da tsunaminin Türkiye kıyılarına, özelde İzmir'in kıyılarına etkisinin değerlendirildiğini aktaran Elban, Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre açıklamasına şöyle devam etti:
“Bölgede oluşabilecek tsunaminin gerek Ege'deki ada sayısının fazlalığı gerekse 300 kilometre uzaklığında olması nedeniyle ilimize maksimum 50-60 santimetre bir dalga yüksekliğinin gelebileceği, bunun da ilimiz kıyılarında hemen hemen hiç hissedilmeyeceği sonucu çıktı. Ayrıca bir volkan patlaması durumunda oluşacak maksimum kül oluşumunda da ilimizde sıkıntıya yol açacak bir kül taşınımı da beklenmemektedir.
“Dolayısıyla Santorini Adası civarında oluşacak bir deprem, tsunami ve volkanik patlama kaynaklı ilimizin etkilenme ihtimalinin çok az olduğu ya da olmadığı yapılan tüm modelleme sonucunda ortaya çıkmış durumda. Ancak unutmamamız gereken bir şey var. İlimizin kendisine ait deprem riski ayrıca mevcut. Biz onu da düşünerek her türlü tedbirimizi alıyoruz. İnsanımızı, Santorini kaynaklı endişeye sevk edecek ciddi bir riskin olmadığını görmüş olduk." (TY)