İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch, HRW) ve Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) dün yayımladıkları açıklamalarda ikinci derece Yüksek Mahkeme'nin aldığı kararın, işkenceye karşı küresel mücadeleye indirilmiş bir darbe olduğunu vurguladılar.
HRW Müdürü Rachel Denber, kararı "temel haklardan dramatik bir geriye dönüş" diye nitelendirdi. Karar karşısında dehşete düştüklerini belirten UAÖ Müdürü Kate Allen de "Yüksek Mahkeme'in verdiği hüküm, ahlaki ve yasal açıdan bir hatadır" dedi.
Temyiz başvuruları reddedildi
11 Eylül 2001'den sonra İngiltere'de yürürlüğe konulan Anti-Terör Yasası çerçevesinde terörist olduklarından şüphelenilen 10 yabancı uyruklunun, kendilerine yönelik "uluslararası terörist" şüphesinin Özel Göç Temyiz Komisyonu tarafından da onaylanmasına yaptıkları itiraz üzerine, bir süre önce İngiliz Yüksek Mahkemesi'nde başlayan davada, mahkeme temyiz istemini reddetti.
İngiliz Yüksek Mahkemesi, bir aleyhte, 2 lehte oyla "İngiltere'nin işkenceyi teşvik etmediği ve işkence yapılmasına katılmadığı sürece, başka ülkelerde işkence altında alınmış ifadelerin, İngiliz mahkemelerinde geçerli delil sayılabileceğine" karar verdi.
Temyiz başvurusu yapan 10 yabancı uyrukludan birisi İngiltere'yi terk etmiş bulunuyor. Dokuz kişi ise, 2001 tarihli Anti-Terör Suçları ve Güvenlik Yasası'na göre süresiz olarak ve mahkemeye çıkarılmadan gözaltında tutuluyor.
BM Sözleşmesi'ne aykırı
HRW ve UAÖ, İngiltere ve 130'dan fazla ülkenin taraf olduğu Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Sözleşmesi'ne göre "işkence altında elde edilmiş delillerin mahkeme önüne çıkmadan önce, hiçbir şekilde delil olarak kabul edilemeyeceğinin" hükme bağlandığına işaret ederek, kararı kınadı.
HWR, kararın işkenceye karşı küresel mücadeleyi gerilettiğini belirtirken, UAÖ, kararın başka ülkelerdeki ajanlar aracılığıyla uygulanan işkenceyi cesaretlendirici bir nitelik taşıdığını ifade etti. (YS)
* İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch, HRW) ve Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) sitelerinden Yıldız Samer tarafından derlendi.