Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 31 Mart İstanbul yerel seçimlerini iptal etme gerekçesi dün akşam açıklandı.
Yediye karşı dört oyla alınan karara muhalefet şerhi koyan, aralarında YSK Başkanı Sadi Güven’in de bulunduğu, dört üye dün açıklanan gerekçeli kararda özetle şu ifadelere yer verdi:
Sadi Güven: Sandık kurullarında AKP temsilcileri de vardı
* Sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulması seçim iptal nedeni sayılamaz. Sandık kurullarının oluşumuna ilişkin usulsüzlükler "tam kanunsuzluk” halini oluşturmaz.
* AKP temsilcileri de sandıklarda görev aldı. 754 sandığın 750'sinde AKP'li üyeler de vardı.
* Sandıkların tamamına yakınında AKP ile birlikte diğer partili üyeler de görev yaptı ve sandık sonuç tutanaklarını imzaladı.
* Önemli olan sandık sonuç tutanaklarının ilçe ve il birleştirme tutanaklarına ve dolayısıyla SEÇSİS sistemine doğru aktarılmasıdır.
* İmzasız 101 sayım döküm cetvelinin tamamında başkan ve memur üye ile birlikte AKP ve üç sandık hariç CHP tüm sandıklara üye verdi. AKP 145 sandıkta, CHP 120 sandıkta birden fazla üye ile temsil edildiler.
* İmzasız sayım döküm cetvelleriyle sandık sonuç tutanakları uyumlu olup seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk görülmemiştir.
* Sandık sonuç tutanağındaki geçersiz oyların geçersizlik nedenlerinin yazılı olmayışı da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine yönelik 39 İlçede geçersiz oylar yeniden sayıldığından iptal nedeni olarak görülmemiştir.
* Büyükçekmece'de hayali bina oluşturularak, kamu binaları, TIR parkları, boş arsalar mesken göstererek, usulsüz seçmen kaydı yapıldığı iddialarıyla ilgili savcılıklarca soruşturma başlatılmasına karşın, seçimin iptaline gerekçe gösterilmedi.
* Kısıtlı, hükümlü, ölü zihinsel engelli olanlardan oy kullandığı tespit edilenlerin sayısı sadece 706. Bu da seçim sonucuna etkili olmadı.
Cengiz Topraktaş: Mühürsüz oylar geçerli sayılmıştı
* Sandık kurullarının usule göre belirlenmemiş olması mutlak ve başlı başına iptal nedeni olamaz.
* Yüksek Kurulumuzun en son verilen bu karara kadar sandık başkanı ve sandık kurulu üyesi ataması nedeniyle iptal ettiği bir seçim bulunmamaktadır.
* YSK 16 Nisan 2017 referandumunda da mühürsüz oylarla ilgili, “Sandık kurulundakilerin mühür vurmamalarının seçmenin kusuru olmadan gerçekleştiği, seçmenin iradesinin tam bir şekilde sandığa yansıması için söz konusu oy pusulalarının ve zarfların geçerli olması gerektiği" yönünde karar verdi.
* Seçmenlerin sandık kurullarının oluşumuna itiraz etmeleri ve sandık kurulunun nasıl oluştuğunu bilmeleri mümkün değil.
* Yüksek Kurulumuz sandık kurullarınca mühürlenmeyen oy pusulalarının ve zarfların geçersiz olduğu kanunun açık hükmüne ve bu konudaki genelgesindeki düzenlemeye rağmen, daha seçim sonuçları ortaya çıkmadan, önüne bu konu ile ilgili somut bir dosya gelmeden, asıl olanın seçmen iradesi ve oy kullanma hakkı olduğunu ve hakkın özünün korunması gerektiğini belirterek mühürsüz oy pusulalarının ve mühürsüz zarfların geçerli sayılması gerektiğini söylemişti.
* Şimdi ise sonuçlar birden fazla aşamadan geçerek ortaya çıktıktan sonra, üstelik kanuna uygun olmayan şekilde oluşturulan sandık kurullarının yaptığı işlemlerin yok sayılması gerektiğine dair kanuni bir düzenleme de bulunmamasına rağmen, oy sayım ve döküm işlemlerini yok sayarak, seçimin iptali ve yenilenmesi kararı ile seçmenlerin iradesini yok saymıştır.
* Çoğunluk görüşü olarak, sayım döküm cetvelleri ve tutanaklardaki usulsüzlüklerin de bir iptal sebebi olduğu belirtilerek gerekçeli karar oluşturulmuş ise de; yapılan müzakereler sırasında bu durum bir iptal sebebi olarak belirlenmemiş olup, bu nedenle de kısa karara seçimin iptal sebebi olarak sadece sandık kurullarının kurulmasındaki usulsüzlükler derç edilmiştir. İptal sebebi olarak belirlenmediği kısa karardan da anlaşılan bir konuda, karşı oy gerekçesi yazmaya gerek görülmemiştir.
Kürşat Hamurcu: Somut kanıt ve belge yok
* Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması seçmene yüklenecek bir kusur değildir. Bu nedenle, bu sandıklarda oy kullanan seçmenin oyunu geçersiz kabul ederek iradesinin yok sayılması, Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve seçim mevzuatı ile güvence altına alınan en temel yurttaşlık haklarından olan seçme hakkının özüne müdahale anlamı taşır.
* Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığı sandıklarda, sandık işlemlerine itiraz eden AKP dahil, hiçbir siyasi partili üye itiraz etmedi. Kurulca tutulan tutanaklar da hiçbir itiraz ileri sürülmeksizin birlikte imza altına alındı.
* Bu sandıklarda kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanının, seçmenin oyunu yönlendirdiği, değiştirdiği veya etkilediği yönünde aynı sandık kurulunda görevli olan beş siyasi partili sandık kurulu üyesinin herhangi bir şikayeti veya itirazı olmamıştır.
* Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığı sandıklarda, oy kullanan seçmenin oyunun, hangi neden ve gerekçeyle geçersiz sayılması gerektiğine ilişkin itiraz eden tarafından hiçbir somut kanıt ve belge sunulmamıştır.
* Seçim hukukuna egemen olan serbest, genel oy, eşit, tek dereceli, gizli oy, açık sayım ve döküm ilkelerinin hangisinin kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı tarafından ihlal edildiği, hiçbir şekilde ortaya konulmamıştır.
Yunus Aykın: Gerekçeli kararın kısa kararla uyumlu olması gerekir
* AKP'nin olağanüstü itiraz dilekçesi eki belgeleri arasında kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanları hakkında herhangi bir başvuruda bulunulmadı.
* Kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanlarının oy verme günü yaptıkları işlemlerde ve aldıkları tedbirlerde 298 sayılı Kanuna ve Yüksek Seçim Kurulunca hazırlanan Genelgelere aykırı davrandıkları, şüpheli tutum ve davranış sergilediklerine ilişkin delil ve gerekçe gösterilmediğinden, kesinleşmiş sandık kurulu oluşumuna dayalı olarak yapılan itirazın reddi gerekir.
* AKP'nin kısıtlı, ölü, zihinsel engelli seçmen iddialarıyla ilgili yapılan inceleme sonucunda seçim sonucuna müessir durum oluşmadı.
* Kısa karar hüküm niteliğinde olup, gerekçeli kararın hükümle uyumlu olması gerekir. Gerekçeli karar, açıklanan hükmün gerekçelerinin gösterilmesinden ibaret olup, gerekçeli kararda hükmün dayandığı sebepten farklı sebeplere dayanılması, ilan edilen hükmün hem muhalif kalan üyeler hem de ilgililer tarafından denetlenmesini zorlaştırır.
* Hal böyle olmasına karşın, gerekçeli kararda, sayım döküm cetvellerine ilişkin eksiklikler ile kısıtlı seçmenlerin oy kullanması, ölü, tutuklu ve hükümlü seçmenlerin yerine oy kullanılması, seçimin sonucuna müessir olmamakla birlikte usulsüzlük olarak değerlendirilip, seçimin iptal edilmesine ilişkin gerekçeler arasında yer verildiği görülmekle, gerekçeli kararın yazılmasından sonra muttali olduğum bu hususlara ilişkin de görüş belirtmek gerekmiştir. (EKN)