Uluslararası Af Örgütü ile İnsan Haklarını İzleme Örgütü (HRW) Twitter’ın ardından YouTube’un da erişime engellenmesiyle ilgili yazılı açıklama yayınladı.
“İfade özgürlüğü ihlali”
HRW bugünkü açıklamasında, YouTube’un yasaklanmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini, bilgiye ulaşma hakkını engellediğini belirtti.
“Twitter da aynı şekilde kapatılmıştı. Bu engellemeler Türkiye’deki kanunların yanı sıra uluslararası hukuk önündeki yükümlülüklerini de çiğniyor.”
“YouTube yasağı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan olduğu iddia edilen kişiler arasında geçen, Suriye’nin konu edildiği ses kaydının yayınlanmasının ardından geldi.”
“Sitelerin engellenmesi, ABD, Avrupa Birliği (AB) ve insan hakları örgütlerince büyük tepkiyle karşılandı. YouTube’ın kapatılması emri hemen geri çekilmeli ve Twitter’a erişim engellemesi geciktirilmeden kaldırılmalıdır.”
“Topyekun kapatmak için bahane”
Uluslararası Af Örgütü de açıklamasında, “Türkiyeli yetkililerinin YouTube erişimini, seçim arifesinde ve Twitter’a erişimin engellenmesinin hemen ardından yasaklaması, ifade özgürlüğünü baltalayan önceden tasarlanmış ciddi ve genel bir darbeye işaret ediyor" dedi.
“Basında yer alan haberlere göre, Dışişleri Bakanlığı video paylaşım sitesine erişimi engellemek için idari karar talep ederken ulusal güvenlik kaygılarını gerekçe gösterdi. İddialara göre, bu talep üst düzey yetkililerin Suriye hakkındaki görüşmelerinin ses kayıtlarının sanal ortamda daha fazla dolaşımını önlemek amacını taşıyordu.”
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, “Hükümet, internet sitelerini, karşıt fikirlerin yaygınlaşması ve utandırıcı bilgilerin yayınlanmasını sağladıkları için topyekun kapatmak için adeta bahane arıyor,” dedi.
“Seçimlerden birkaç gün önce ve Başbakan Erdoğan’ın YouTube’a yönelik sert eleştirisinin ardından uygulanan erişim yasağı, açıkça görüldüğü gibi hükümetin kaba bir sansür girişiminden başka bir şey değildir ve sadece daha derin bir güvensizliğe ve hayal kırıklığına yol açacaktır.”
“Türkiye makamlarının bazı içeriğe dair meşru kaygıları olsa bile, YouTube erişimini ülke çapında tamamen yasaklamaları orantısız bir hamledir. YouTube’a erişim derhal sağlanmalı ve yetkililer ihlallere ve karşıt görüşlere yer veren siteleri yasaklamaktan vazgeçmelidir.” (AS)
