Faili Meçhul Cinayetler
Ocak
11 Ocak günü İstanbul'un Fatih ilçesinde, bir inşaatın bodrumunda , öldürüldükten sonra domuz bağıyla bağlanarak kimyevi madde bidonu içerisine bırakılmış bir kişinin cesedi bulundu. Söz konusu kişinin adı Ömer Şener olarak açıklandı.
1 Ocak günü Urfa ilinin Siverek ilçesinde, Murat Ay adlı kişi, bir kıraathanenin önünde, kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Belediye işçisi olan Ay, yaralı olarak kaldırıldığı hastanede öldü.
1 Ocak günü Ankara'da, milli piyango bileti satarak geçimini sağlayan ve dört günden beri kayıp olan Hasan Yerlikaya adlı kişi, Bentderesi civarındaki bir gecekondunun önünde ölü bulundu. Emniyet yetkilileri, adı geçenin vücudunda darp izleri bulunduğunu söylediler.
11 Ocak günü İstanbul'da, Kağıthane belediye binasının arkasındaki boş arazide, Sevim Karan adlı bir kadın başı taşla ezilip, boğazı kesilmiş halde ölü bulundu. Adı geçenin mal beyanında bulunmadığı için 5 gün hapis yattığı kadın ve çocuk tutukevinden bir süre önce tahliye edildiği öğrenildi.
26 Aralık 2000 günü, Batman ilinin Hasankeyf ilçesinde ikamet eden ablasının evinden ayrıldıktan sonra haber alınamayan, en son bir minibüse binip Batman il merkezine doğru gittiği görülen ve akibeti ile ilgili Uluslararası Af Örgütü, insan haklarından sorumlu Devlet Bakanlığı nezdinde İHD Batman şubesi'nce girişimlerde bulunulan Davut Orhan adlı kişi, 23 Ocak günü Hasankeyf ilçesi yakınlarındaki boş arazide, kafasına tek kurşun sıkılmış halde ölü bulundu.
6 Ocak günü Ankara'nın Sıhhiye semtindeki Strasburg caddesinde, çiçekçilikle uğraştığı öğrenilen Ferit Coşkun adlı kişi, kimliği belirsiz iki kişinin silahlı saldırısına uğrayarak öldü.
6 Ocak günü Bursa ilindeki sebze hal'i içinde, göğsünden aldığı bıçak darbeleriyle öldürülmüş bir erkek cesedi bulundu. Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan kişinin kimliği Nurettin Çalışkan olarak açıklandı.
10 Ocak günü İstanbul'un Sarıyer ilçesinde, Saim Özbek adlı taksi şoförü, kimliği belirsiz kişiler tarafından kullandığı araç içinde başına kurşun sıkılarak öldürüldü.
7 Ocak günü Diyarbakır il merkezinde, Ferzende Sevinç adlı sağır ve dilsiz olduğu açıklanan bir kişi, boş bir arazide yarı çıplak halde öldürülmüş olarak bulundu.
9 Ocak günü Diyarbakır'ın Bağlar beldesi Kaynartepe mahallesinde, A. Aziz Taşıyan adlı kişi, kimliği belirsiz kişilerin satırlı saldırısına uğradı. Yaralanan Taşıyan kaldırıldığı SSK Hastanesinde öldü.
18 Ocak günü Elazığ ili Aksaray mahallesinde Hüseyin Elma adlı kişi, boğazı kesilerek öldürülmüş halde bulundu.
10 Ocak günü Samsun il merkezinde, Melek Nuray Erel adlı eczacı, evinin önünde silahla vurulmuş halde yaralı olarak bulundu. Devlet hastanesine kaldırılan Erel kurtarılamadı.
13 Ocak günü Erzincan il merkezinde Yılmaz Güney adlı kişi, CHP üyesi bir arkadaşıyla birlikte, kimliği belirsiz iki kişinin bıçaklı saldırısına uğradılar. Olayda, Yılmaz Güney yaşamını yitirdi.
15 Ocak günü İstanbul Bağcılar'da, kimliği belirlenemeyen bir kişi Dağyolu caddesi üzerinde, kimliği belirsiz kişiler tarafından bıçakla vurulduktan sonra, seyir halindeki araçtan yola bırakılmış durumda ölü bulundu.
15 Ocak günü Kırıkkale ilinde, emekli taksi şoförü Arslan Atasayar, aracına müşteri olarak binen bir kişi tarafından boynuna bir kurşun sıkılmış halde, mezarlık yakınlarında terkedilmiş aracının içinde ölü bulundu.
16 Ocak günü İstanbul'un Fatih ilçesindeki bir inşaatın bodrum katında, işkence yapıldığı belirlenen bir erkek cesedi bulundu. Adli Tıp'pa kaldırılan cesedin Ömer Şeker adlı kişiye ait olduğu ve evinden kaçırıldığı belirlendi.
Rize'nin Çayeli ilçesinde, 15 Ocak günü alış veriş yaptığı marketten çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Nurullah Karal adlı kişi, dört gün sonra yapılan bir ihbar üzerine, ilçe yakınlarındaki Kuspa tepesinde kafasından kurşunlanmış halde ölü bulundu.
19 Ocak günü İstanbul'un Güngören ilçesinde, bir spor kulübü başkanının eşi olan Tekmile Kamer adlı kadın, evinin önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
22 Ocak günü Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı İslamköy'den ilçe merkezine gitmekte olan, içinde MHP Kahta ilçe örgütü başkanı A. Seçilmiş ve yakınlarının bulunduğu araca kimliği belirsiz kişilerce ateş açıldı. Olayda, ilçe örgütü başkanının kardeşi Ahmet Seçilmiş öldü.
28 Ocak günü Isparta'nın Uluborlu ilçesinde, emekli savcı M. Emin Arda ile birlikte kaldığı kardeşi Nizamettin Arda, evlerinde ölü bulundu. Burdur'da uzun yıllar savcılık yapan Arda'nın, eniştesi olan eski turizm bakanı İ. Gürdal'ın eve girmesiyle ortaya çıkan cinayette, Ardaların vücutlarında çok sayıda bıçak, satır ve kesici alet izleri bulundu.
Şubat
15 Şubat günü İstanbul'un Pendik ilçesi Çamçeşme'deki boş bir alanda İbrahim Taşaltı adlı kişi, bir minibüsün içinde ölü bulundu. Yapılan incelemede, adı geçenin şakağından tek kurşunla vurulduğu belirlendi. Aynı gün Maslak Cendere yolu üzerinde , gırtlağından kurşunlanmış bir kişi daha ölü bulundu. Adının Doğan Fenerci olduğu belirlenen kişiyi kimlerin vurduğu belirlenemedi.
Ocak ayı sonunda Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı Yumurcak köyünde kaybolan, Faruk Solhan adlı genç, 18 Şubat günü ilçeye 5 kilometre uzaklıktaki Sürekli köyü yakınlarındaki boş bir arazide ölü bulundu. Adı geçenin başına üç el ateş edildiği saptandı.
1 Şubat günü Malatya il merkezi C. Kartay caddesi üzerindeki bir inşaatın bodrum katında Murat Alpay adlı kişi, bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu.
1 Şubat günü Mardin il merkezinde, DYP'li belediye başkanının kardeşi Aziz Tutaşı, bir işhanının dördüncü katındaki bürosuna gelen kimliği belirsiz kişiler tarafından göğsüne ve boynuna bıçakla vurularak öldürüldü.
4 Şubat günü Aydın'ın Kuşadası ilçesinde, belediyede geçici olar çalışan Mümin Şimşek adlı işçi, bir inşaatın içinde, başı baltayla parçalanmış ve gözleri oyulmuş halde ölü bulundu.
4 Şubat günü İstanbul'un Zeytinburnu ilçesi Yenidoğan mahallesinde, askerden izinli olarak geldiği belirlenen Ali Rıza Sarıgül adlı kişi, kimliği belirsiz kişiler tarafından darp edildikten sonra bıçaklanarak öldürüldü.
3 Şubat günü İstanbul'un Tuzla ilçesi Orhanlı beldesinde, Kadir Kan adlı kişi boş bir arazide ölü bulundu. Cesedi üzerinde yapılan incelemede, adı geçenin vücudunun çeşitli yerlerine vurulan bıçak darbeleri olduğu görüldü.
8 Şubat günü Kırıkkale-Kırşehir karayolunda, bir yolcu otobusü şoförünün jandarmaya haber vermesi üzerine 35 yaşlarında olduğu sanılan bir erkek cesedi bulundu. Yapılan incelemede, kimliği saptanamayan kişinin kafasında iki kurşun izi bulundu.
7 Şubat günü, İstanbul'un Kadıköy ilçesi İskele sokak başındaki demiryolu kenarında 25 yaşlarında olduğu sanılan bir bayanın cesedi bulundu. Kimliği belirlenemeyen genç kızın başından tek kurşunla vurularak öldürüldüğü saptandı.
9 Şubat günü Kayseri'nin Talas ilçesinde, Mevlana eski çöplük yanında, biri olay yerindeki bir inşaatın bekçisi olan Ali Aras ile Abdullah Aslan ve Cafer Şahin adlı kişiler ölü bulundu. Yapılan incelemede, adı geçenlerin vücutlarının çeşitli yerlerinden av tüfeği ve tabanca ile vuruldukları belirlendi.
7 Şubat gününden beri kayıp olan Necip Şentürk adlı kişi, dört gün sonra Bursa karayolunda park halindeki aracının içinde öldürülmüş halde bulundu. Adı geçenin, bir süre önce Şartlı Salıverme Yasası'ndan yararlanarak cezaevinden tahliye olduğu bildirildi.
14 Şubat günü Antalya'da, Nevin Alakel adlı 24 yaşındaki genç kız, bakıcılık yaptığı evde, kimliği belirsiz kişilerce öldürülmüş bulundu. İki çocuğunun bakıcısı olan Alakel'in cansız bedeniyle karşılaşan ev sahibi İ.Polat'ın haber vermesi üzerine ev gelen polislerin yaptığı incelemede, maktulun eşarpla boğulduğu belirlendi.
15 Şubat günü İstanbul'un Beyoğlu ilçesi Cihangir semtinde, bir otelde aşçı olarak görev yapan Ermeni uyruklu Pedro Melekşahoğlu adlı kişi, ikamet ettiği bir apartmanın bodrum katında boğazı kesilmiş ve vücudunun bir çok yerinden bıçaklanmış halde ölü bulundu.
21 Şubat günü Ankara'nın Altındağ ilçesi Gültepe mahallesinde, Gürsel Dereli adlı kişi, kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından başına sıkılan tek kurşunla öldürüldü.
26 Şubat günü İstanbul'un Pendik ilçesinde, bir şirkette müşteri temsilcisi olarak çalışan Ender Kalovalı adlı kişi, iş yerinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
Mart
1 Mart günü Adana'da, çalıştığı Seyhan Belediyesindeki işinden çıkarılan Mehmet Canpolat ve eşi Döne Canpolat, bir ihbar üzerine evlerine gelen polisler tarafından ölü bulundu. Yapılan incelemede, karı-kocanın boğazlarının kesilerek öldürüldüğü belirlendi.
3 Mart günü, Kırıkkale'nin Keskin Cezaevi'nde görevli infaz koruma memuru Habip Türkel , Samsun karayolundaki boş bir arazide öldürülmüş bulundu. Yapılan incelemede, adı geçenin bıçaklandıktan sonra araziye atıldığı belirlendi.
10 Mart günü Mardin ili çıkışındaki Kayacan mevkiinde, lise öğrencisi Nevaf Bakır'ın cesedi bulundu. Şubat ayı ortalarından beri kendisinden haber alınamayan Bakır'ın, yapılan otopsi sonucu intihar ettiği öne sürülürken, İHD Mardin şubesine başvuran babası T. Bakır; oğlunun kafa ve boğazında darp izi ve morarma görüldüğünü söyledi.
15 Mart günü İstanbul Taksim'de, Betsalel Özdemir adlı kişi, Farabi sokak üzerindeki evinde, bir ihbar üzerine polisler tarafından ölü bulundu. Yapılan incelemede, adı geçenin vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürüldüğü belirlendi.
19 Mart günü Batman'ın Hasankeyf ilçesine bağlı Üçyol köyü yakınlarında, toprağa gömülmüş biri kadın olan 3 kişinin cesetleri bulundu. Kimlikleri belirlenemeyen kişilerin ölüm nedenleri de anlaşılamadı.
23 Mart günü İçel iline bağlı Iğdır köyü yakınlarında, başına tek kurşun sıkılarak öldürülmüş bir erkek cesedi bulundu. Bir ihbar üzerine jandarmalar tarafından bulunan cesedin üzerinden kimlik çıkmadı.
29 Mart günü Rize'nin Çayeli ilçesinde, belediyede görevli Abdullah Çam adlı kişi, kimliği belirsiz iki kişi tarafından tehditle evinden alındıktan sonra götürüldüğü Yenipazar mahallesinde kafasına bir el ateş edilerek öldürüldü.
20 Mart günü Diyarbakır il merkezi Koşuyolu mevkiindeki Sosyal Yardımlaşma Vakfı'ndan iaşe aldıktan sonra evine dönmekte olan Remziye Çelebi adlı kadın, Ofis semtinde silahlı saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırılırken ölen Çelebi'yi, görgü tanıklarını anlatımına göre, çarşaflı bir kadını vurduğu belirlendi.
23 Mart günü İstanbul Kozyatağı'nda, Gaye Deniz Kıvrak adlı kadın, oturduğu eve gelen eli silahlı kimliği belirsiz bir kişi tarafından göğsünden vuruldu. Olay yerine daha sonda gelen polislerce hastaneye kaldırılan Kıvrak yaşamını yitirdi.
Nisan
9 Nisan günü İstanbul'un Kadıköy ilçesi Kırtasiyeciler sokakta yürümekte olan Atilla Cengiz adlı kişi, arkasından yaklaşan bir kişi tarafından silahla vuruldu. Kafa ve göğsüne kurşun saplanan Cengiz, olay yerinde öldü.
3 Nisan günü Diyarbakır il merkezi Balıkçılarbaşı semtinde, Nizamettin Kardeş adlı kişi, kimliği belirsiz kişilerce uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
12 Nisan günü İstanbul Esenyurt'ta, avukat Hasan Yılmaz, bir kuyunun içinde öldürülmüş bulundu. Birkaç gündür bürosuna gitmediği belirtilen Yılmaz'ın, kimliği belirsiz kişilerce kaçırılmış olabileceği ve cesedinde işkence izlerine rastlandığı açıklandı.
16 Nisan günü İstanbul'un Esenyurt semti Saadetdere mahallesindeki boş bir alanda, ihbar üzerine 35 yaşlarında olduğu sanılan toprağa gömülmüş bir erkek cesedi bulundu. Üzerinden kimlik belirlemeye yarayan herhangi bir belge çıkmayan kişinin baş kısmında darbe izlerine rastlandı.
14 Nisan günü Muş'un Hasköy ilçesi Elmalıbulak köyü yakınlarında, 30 yaşlarında olduğu sanılan, çarşafa sarılmış bir kadın cesedi bulundu. Kimliği belirlenemeyen kadının sağ göğsünün kesilmiş olduğu görüldü.
3 Nisan günü Ankara'nın Keçiören ilçesi Yenietlik caddesi üzerinde kuyumcu dükkanı olan Numan Bayram Gonca adlı kişi öldürüldü. Akşam saatlerinde dükkanın kilitli olması ve kocasından haber alamayan eşinin karakola başvurusu üzerine kapısı kırılarak girilen dükkanda bulunan Gonca'nın, boğazına çorap geçirilip boğularak öldürüldüğü anlaşıldı.
17 Nisan günü İstanbul'da Sarıyer ilçesi Taşlıbayır caddesinde Hüseyin Balcı adlı taksi şoförü, aracına binen kimliği belirsiz kişilerce kulak altına sıkılan kurşunla öldürüldü. Aynı saatlerde Kağıthane'de, benzer yöntemle öldürülmüş Haydar Kadıoğlu adlı taksi şoförünün cesedi bulundu.
21 Nisan günü İstanbul'un Büyükçekmece ilçesi Fatih mahallesindeki bir çocuk oyun parkında çarşafa sarılı bir kadın cesedi bulundu. Boynu kırılarak öldürüldüğü saptanan kadının adının Serap Özbitirim olduğu açıklandı, ancak kimlerce ve ne amaçla vurulduğu belirlenemedi.
29 Nisan günü Diyarbakır'da, 5 Nisan mahallesindeki evinin önünde maskeli altı kişinin silahlı saldırısına uğrayan Mehmet Kaya adlı kişi öldü. 2000 yılının Ekim ayında Bağlar beldesindeki bir ev baskını sırasında bir polis memurunun ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili gözaltına alınıp bırakılan Kaya'nın öldürülmesiyle ilgili yetkililer, olayın Hizbullah örgütünün bir iç hesaplaşması olduğu ihtimali üzerinde durdular.
2 Nisan günü Batman-Silvan karayolu Malagirt köyü mevkiinde korucular tarafından ateş açılan bir araçtaki üç kişi kaçmayı başarınken, 9 Nisan tarihine kadar kendisinden haber alınamayan Ümit Sayın Güzel adlı kişi, anılan günde Malabadi çayı yakınlarında öldürülmüş halde bulundu.
Mayıs
22 Mayıs günü Tunceli'nin Yeşilkaya köyü yakınlarında, Mahmut Arda adlı kişinin cesedi bulundu. Jandarma yetkilileri, adı geçenin "PKK'nin bölgedeki mali sorumlusu olup, kaynakları çıkarları için kullandığı" gerekçesiyle öldürüldüğünü ileri sürdüler.
20 Mayıs günü İstanbul Şişli'de, aracının içinde Mecidiyeköy yönüne seyir halinde olan Kudrettin Gören adlı kişiye, sol tarafından gitmekte olan araçtaki kimliği belirsiz kişilerce ateş açıldı. Yaralanan Gönen, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
28 Mayıs günü Urfa'nın Hilvan ilçesinde, adliyenin yazıişleri görevlisi olan Celal Terk, evinde öldürülmüş bulundu. Kimlerce vurulduğu belirlenemeyen Terk'in vücudunda yedi adet kurşun izi tesbit edildi.
1 Mayıs günü İstanbul'un Kartal ilçesi Villa sokak üzerindeki bir inşaatta, kimliği belirsiz kişilerce öldürülmüş biri kadın 2 kişinin cesedi bulundu. Yapılan incelemede, birinin üzerinde Adem Celep adına düzenlenmiş kimlik bulundu.
28 Mayıs günü İstanbul'un Sarıyer ilçesinde rıhtıma bağlı bir tekneye kimliği belirsiz kişilerce yapılan silahlı saldırıda Sonay Alp adlı kişi yaşamını yitirdi.
29 Mayıs günü İstanbul Küçükyalı'da, banka emeklisi Asım Acar, evinin banyosunda boğazından ve bileklerinden kesilmiş halde öldürülmüş bulundu.
18 Mayıs günü İstanbul'un Kadıköy ilçesi Bostancı semtinde bir eve kimliği belirsiz kişilerce yapılan silahlı saldırıda, Ebru ve Işık Balkan adlı ikiz kardeşler, boğazları kesilerek öldürüldü.
Haziran
4 Haziran günü Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Boşat köyünde, biri kadın ikisi çocuk 3 kişinin cesedi bulundu. Dilencilik yaptıkları belirtilen bu kişilerin, Devlet hastanesinde yapılan otopside, silahla öldürüldükleri belirlendi.
5 Haziran günü İstanbul'un Eyüp ilçesinde, kendisinden bir haftadır haber alınamayan Sinem Tetik adlı lise öğrencisi, Kemerburgaz Pirinççiler mevkiinde, vucudu parçalanmış halde ölü bulundu.
14 Haziran günü, Elazığ'da, Aksaray mahallesi Kümesevler yolunda, 25 yaşlarında olduğu sanılan bir kadının cesedi bulundu. Kimliği saptanamayan kadının el ve ayakları bağlanarak başına poşet geçirilmek suretiyle öldürüldüğü belirlendi.
11 Haziran günü, Şırnak'a bağlı Kumçatı beldesi yakınlarında, bir erkek cesedi bulundu. Şırnak Devlet Hastanesi morguna kaldırılan kişinin üzerinde kimliğini belirleyen herhangi bir belge çıkmadı.
24 Haziran günü Şırnak'a bağlı Sivesor (Üçağaç) köyü yakınlarında, iki haftadan beri kayıp olduğu bildirilen M. Salih Kalenderoğlu adlı kişi ölü bulundu. Devlet Su İşleri'nde görevli olduğu belirlenen adı geçenin, nasıl kaybolduğu ve ölüm nedeni konusunda bilgi edinilemedi.
29 Haziran günü Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesi Alıntepe köyü yakınlarında, 35 yaşlarında olduğu belirlenen bir erkek cesedi bulundu. Kimliği belirlenemeyen kişinin bir hafta kadar önce öldürülmüş olduğunun saptandığı ve yabancı uyruklu olma olasılığı üzerinde durulduğu belirtildi.
24 Haziran günü Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Kavalı köyündeki bir buğday tarlasında, bir erkek cesedi bulundu. Yapılan incelemede, ölen kişinin 25 gün önce kaybolan M. Salih Sunartekin adlı kişi olduğu belirlendi.
Yargısız İnfaz, İşkence Sonucu, Kuşkulu ve Gözaltında Ölümler
Ocak
16 Ocak günü İstanbul Sarıgazi'de, eski Şile yolu Kayalıdere bölgesinde, Veli Köse adlı kişi, ensesine kurşun sıkılmış halde bulundu. Emniyet yetkililerince, Köse'nin "polis ajanı olduğu" gerekçesiyle, DHKP-C militanları tarafından öldürüldüğü öne sürülerek, cesedinin yanında örgüte ait yazılı bir notun bulunduğu belirtildi.
11 Ocak günü Kayseri il merkezinde, otomobilinin içinde yüksek sesle müzik dinlediği gerekçesiyle, bir apartmandan inen K. Kaya adlı kişinin bıçaklı saldırısına uğrayan Selçuk Yavuz adlı kişi sırtından darbe alarak yaralandı ve hastaneye kaldırılırken öldü.
Eskişehir'in İmişehir köyünde oturan ve cezaevindeki tutukluların yakınlarını cezaevi ile kent merkezine götürüp getiren Ercüment Öztürk adlı kişi, otogarda sivil bir ekip tarafından gözaltına alındıktan sonra eli ve kolu bağlı, tarım ilacı içirilmiş halde bir tarlada ölü bulundu. FP milletvekili M. Bekaroğlu, konuya ilişkin TBMM'de İçişleri Bakanlığına yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, adı geçenin eşinin Öztürk'ün gözaltında olup olmadığına ilişkin vermek istediği dilekçenin uzun süre bekletildikten sonra savcılıktan havale edildiği Emniyet Müdürlüğüne başvurusuna yanıt olarak kadına eşinin burda olmadığının söylendiğini, daha sonra başvurduğu Mazlum Der'in girişimiyle eşinin terörle mücadele şubesinde olduğunun öğrenildiğini, ancak kısa süre sonra emniyet müdürlüğünce telefonla aranan Öztürk'ün evindeki eşine, kocasının rahatsızlandığı için hastaneye kaldırıldığının söylendiğini, hastane yetkililerinin Öztürk'ün hastaneye el ve kolları bağlı durumda ölü olarak getirildiğini ifade ettiklerini belirterek, ailesinden gizlenen keyfi gözaltı olayının açığa çıkması üzerine, tarım ilacı içirilip tarlaya atıldığı kuşkusunu ortaya çıkardığını söyledi..
Şubat
2 Şubat günü Ankara'nın Siteler semtinde Hurşit Köse adlı müteahhitlik yapan kişi, bürosuna gelen T. Akça adlı kişinin silahlı saldırısına uğradı. Boynundan yaralanan Köse, hastaneye kaldırılırken öldü.
4 Şubat günü Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Pembeviran mezrasındaki bir eve baskın düzenleyen güvenlik güçleri, evde bulunan ve Hizbullah örgütünün askeri kanat sorumlularından olduğunu öne sürdükleri Davut Kınay adlı kişiyi, teslim olması yönündeki çağrıya ateş ederek karşılık verdiği ve çatışma çıktığı iddiasıyla öldürdüler.
İHD Diyarbakır şubesine 26 Şubat günü başvuran Sultan Bilden, oğlu Hakan Bilden'in askerlik yaptığı Balıkesir'in Bandırma ilçesi hava üssünde kazayla öldüğü söylenerek cesedinin verildiğini söyledi. Bilden, yaptığı açıklamada, oğlunun yılbaşı gecesi arayarak aynı bölükte birinin kendisini sıkça ölümle tehdit ettiğini belirttiğini, ertesi gün adının H.Öztürk olduğunu söyleyen bir başçavuşun, oğlunun görev yaptığı bölükten arayarak Hakan'ın yaralandığını aktardığını söyledi.
16 Şubat günü İstanbul Büyükada'da, Mardinli Sincar aşireti reisi M. Sincar'ın kardeşi Sadettin Sincar, G Karaca adlı kişi tarafından silahla vurularak öldürüldü.
25 Şubat günü Diyarbakır'da, Şehmus Keleş adlı kişi, Urfakapı semtindeki bir kahvehanede, Eyüp Ç. adlı kişinin silahlı saldırısına uğradı. Keleş, kafasına sıkılan tek kurşunla olay yerinde öldü.
İHD Diyarbakır şubesine telefonla yapılan başvuruda, 4 Şubat günü Mardin ili Dargeçit ilçesi mezarlığına gece saatlerinde bir cesedin gömüldüğü açıklandı. Cesedin Ocak ayından beri kayıp olan HADEP Silopi ilçe yöneticilerinden biri olabileceği kuşkusuyla teşhis konusunda başvuran İ. Tanış, ölen kişinin Dicle nehrinden geçmek isterken askerlerce vurulan bir PKK militanı olduğunu söyledi.
Mart
5 Mart günü Adana'da; bir süre önce askerlikten firar ettiği bildirilen Ahmet Yılmaz adlı kişiye, "dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla ateş açıldı. Bir jandarma astsubayının silahından çıkan kurşunun isabet ettiği Yılmaz, hastaneye kaldırılırken yaşamını yitirdi.
15 Mart günü Aydın ilinin Telsiztepe semtindeki ev aramalarında, evinin izinsiz aranmasına karşı çıkan Resul Aydemir, polislerce önce dövüldü daha sonra gözaltına alınan kardeşlerinin konulduğu polis otosunun önünde durunca ezilerek öldürüldü. Aydın Valiliğince yapılan açıklamada, adı geçenin fenalaştığı için öldüğü öne sürülürken, görgü tanığı T. Aydemir, göğsüne vurulduğu için yere düştüğünü ve üstüne aracın sürüldüğünü söyledi.
15 Mart günü Diyarbakır il merkezindeki bir alışveriş merkezinde, Şahin Kavuçin adlı kişi, bilinmeyen bir nedenle aralarında tartışma çıkan N. Kayaalp adlı bir polis memuru tarafından öldürüldü. Kavuçin'i silahıyla başından vuran polis memuru gözaltına alındı.
17 Mart günü Diyarbakır'ın Koşuyolu semtindeki Oryıl petrol kavşağında, Selahattin Atlı kişi silahla vurularak öldürüldü. Görgü tanıkları, Yenişehir Belediyesi'nde zabıta olarak çalışan adı geçenin, kavşaktaki polislerin "dur" ihtarına uymadığı için sırtından vurulduğunu ifade ederken, polis telsizlerinden geçen anonslarda ise, Atlı'nın "intihar ettiği" öne sürüldü.
19 Mart günü, Trabzon'da gözaltına alınan Asım Ceylan adlı kişi, polis aracının içinde yaşamını yitirdi. Evinin yakınlarında ateş edilmesi üzerine sokağa çıkıp bağırdığı için dövülerek polis aracına konulan Ceylan için Numune Hastanesi tarafından verilen ölüm raporunda, adı geçenin sırt ve boynunda darp izleri olduğu belirtildi. Amcası A. Ceylan da, yeğeninin ellerine kelepçe takıldıktan sonra , yere yatırılıp tekme-tokat dövüldüğünü söyledi.
28 Mart günü Diyarbakır'ın Bağlar semtindeki bir eve polislerce düzenlenen baskında, Hizbullah örgütü üyesi olduğu iddia edilen Hasan Sarıağaç adlı kişi öldürüldü. Emniyet yetkilileri , adı geçenin polislerin teslim olması yönündeki uyarısına ateşle karşılık verdiğini ve çıkan çatışmada vurulduğunu öne sürdüler.
3 Mart günü İstanbul Esenyurt'ta, "kız kaçırdığı" iddiasıyla gözaltına alınmak istenen Ahmet Yıldız adlı kişi jandarmanın ateş açması sonucu öldü. Görgü tanıklarından olan Yıldız'ın çalıştığı işyerinin sahibi G. Avşar; işyerinde yumurta yüklemekte olan Yıldız'ın, gözaltına almaya gelen jandarmanın "dur" ihtarı üzerine elini kaldırıp durduğunu, direniş göstermediğini ve boğuşma yaşanmadığını, bir uzman çavuşun kolunu büktükten sonra sırtına silahı dayayıp ateş ettiğini açıkladı.
2 Mart günü İstanbul Göztepe'de bir inşaat şirketine silahlı iki kişinin girdiği üzerine olay yerine gelen polisler, M. Oymak adlı kişiyi gözaltına alırken, ölen Zeynel Kurt'un, kaçarken başına tek kurşun sıkarak intihar ettiğini öne sürdüler. Kurt'un DHKP-C üyesi olduğu iddiasıyla yargılandığı açıklandı.
Nisan
2 Nisan günü İstanbul Bağlarbaşı'nda İsmail Çor adlı kişi güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu öldü. Resmi açıklamada, Çor'un iki arkadaşıyla, "oto hırsızlığı" yaptıkları iddiasıyla kovalandığı ve teslim olmaları yönündeki çağrıya ateşle karşılık verdikleri öne sürülerek çıkan çatışmada, Çor'un kasığından yaralandığı ve hastaneye kaldırılırken öldüğü belirtildi.
7 Nisan günü, İstanbul'un Kadıköy ilçesi Bostancı semtinde, Sait Yılmaz ve Mustafa Yanbul adlı kişilere Sincar aşireti reisi M. Sincar'ın adamları olan U. Atila ve Ş. Uyar adlı kişiler tarafından yaylım ateşi açıldı. Olayda S. Yılmaz anıda ölürken, İ. Yanbul kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
18 Nisan günü İzmir'in Bornova ilçesinde gözaltına alınan Haşim Belek, ertesi gün nezarethanede ölü bulundu. . İki ay önce bir kadının öldürülmesiyle ilgili alınan Belek'ın ölümüyle ilgili Emniyet yetkilileri yaptıkları açıklamada, nezarete alınmadan önce Belek'in ayakkabı bağcıkları ve kemerinin alındığını, daha sonra üşüdüğünü söyleyerek istediği parkasının cebindeki kemerle intihar ettiğini öne sürdüler.
25 Nisan günü Manisa'da; Ruh Sağlığı ve Hastanesi mahkum koğuşundan kaçmaya çalıştığı iddia edilen M. Ali Kurtuluş adlı mahkum, jandarmaların açtığı ateş sonucu öldü. Adı geçenin, istediği suyu vermek için koğuşa giren jandarmaların silahını alıp bahçeye doğru kaçarken "dur" ihtarına uymadığı için vurulduğu açıklandı.
29 Nisan günü Balıkesir'in Edremit ilçesi Camcı köyü yakınlarında Abdullah Üçbaş adlı kişi, özel tim görevlileri tarafından öldürüldü. Birkaç gün önce Çanakkale'nin Çan ilçesi cezaevinden dört kişiyle birlikte firar eden adı geçenin, "dur" ihtarına uymadığı için vurulduğu ileri sürüldü.
24 Nisan günü Çanakkale'nin Çan ilçesi Cezaevi'nden firar eden dört mahkuma, Yenice ilçesi Kalkım beldesi yakınlarında jandarma tarafından ateş açıldı. Olayda Abdullah Üçbaş adlı mahkum yaşamını yitirdi.
8 Nisan günü İstanbul Sarıgazi'de devriye gezen jandarmaların bir otomobile ateş açmaları sonucu Mevlüt Volkan Sevim adlı genç, yaşamını yitirdi. İHD İstanbul şubesine başvuran babası Ş. Volkan, oğlunun jandarmalarca bilinçli olarak vurulduğunu, yaralı olmasına karşın hastaneye gecikmeli kaldırılması nedeniyle tedavisi geciktiği için öldüğünü belirterek, şikayetçi olduğunu söyledi ve hukuki yardım talebinde bulundu.
10 Nisan günü İstanbul'un Üsküdar ilçesi Örnek mahallesinde, bir polis minibüsüne ateş ateş açılması sonrası kaçan kişilerin gasp etmek istedikleri araçta bulunan bir kişiye polislerce ateş açıldı. Olayda, ilköğretim okulu müdür yardımcısı Ahmet Öztürk ağır yaralandıktan sonra, kaldırıldığı hastanede öldü.
25 Nisan günü İstanbul Bahçelievlerde, Ö. Aslan adlı kişiye ait ticari aracı gaspetmeye çalışan iki kişiden biri, olaya müdahale eden M. Tanışman adlı polisin silahını kaparak ateş açtı. Olayda aracı gaspedilmek istenenin kardeşi Engin Aslan yaşamını yitirdi.
Mayıs
24 Mayıs günü İstanbul Üsküdar'da Emniyet Müdürlüğü asayiş bürosunda görevli bir komiser yardımcısı ile bir kişi arasında çıkan kavga sırasında polislerin ateş açması üzerine, olayı Bingöllüler Derneği lokalinin balkonundan folklor hocası izleyen Muhammet Bozyiğit, göğsünden isabet aldı. Yaralanan Bozyiğit, hastaneye kaldırılırken öldü.
27 Mayıs günü Batman'ın Bahçelievler mahallesinde, Hizbullah örgütü üyesi olduğu iddia edilen Şafi Demirağ adlı bir kişi polislerce öldürüldü. Polis yetkilileri olayla ilgili yaptıkları açıklamada, devriye gezen polislerin kuşkulu gördükleri ve kimlik sordukları kişinin ateş açması üzerine çatışma çıktığını öne sürdüler.
1 Mayıs günü Diyarbakır'da, Çınar ilçesinin ANAP'lı belediye başkanının oğlu Bahattin Arzu, uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü. Katil zanlısı olarak yakalanan Ö. Öztürk adlı kişi, olay yerindeki tatbikat sırasında suçunu itiraf ederek, Arzu'yu kan davası nedeniyle öldürdüğünü açıkladı.
14 Mayıs günü Diyarbakır Elazığ karayolundaki iplik fabrikası karşısında yürümekte olan Muhammet Ulu ve eşi Belkız, iki kişinin silahlı saldırısına uğradı. M. Ulu'nun öldüğü olayla ilgili açıklama yapan polis yetkilileri, cinayetle ilgili üç kişinin gözaltına alındığını ve olayın kan davasından meydana geldiğinin belirlendiğini söylediler.
Çatışmalarda Ölenler
Ocak
Olağanüstü Hal Bölge Valiligi'nce yapılan açıklamada, 9 ve 10 Ocak günleri Şırnak ili kırsal kesiminde meydana gelen çatışmalarda 6 PKK militanının öldürüldüğü belirtildi.
25 Ocak günü Batman ili Gercüş ilçesi kırsalındaki bir sığınakta 35 yaşlarında bir erkek cesedi bulundu. Savcılığın araştırmasına göre, cesedin çatışmada ölen bir PKK militanına ait olduğu açıklandı.
Şubat
8 Şubat günü Erzincan'ın Kemah ilçesi yakınlarındaki Acemoğlu bölgesinde meydana gelen çatışmada, TİKKO militanı oldukları öne sürülen 4 kişi yaşamını yitirdi.
Mart
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce yapılan açıklamada, 19 Mart günü bölgede meydana gelen çatışmada 7 PKK militanı ile 2 askerin öldüğü bildirildi.
Nisan
13 ve 14 Nisan günleri Diyarbakır'ın Kulp ve Lice ilçeleri ile Bingöl'ün Genç ilçesi arasındaki bölgede meydana gelen çatışmada, 5 asker ile 9 PKK militanı öldü.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliğinin yaptığı açıklamada; 24 ve 25 Nisan günleri Hakkari ili kırsalında çıkan çatışmada 4 PKK militanının öldüğü bildirildi.
Mayıs
Olağanüstü Hal Bölge Valiliğinin açıklamasına göre, Bingöl'ün Yedisu ilçesi yakınlarında 21-23 Mayıs günleri arasında meydana gelen çatışmalarda 1 asker ile PKK militanı 20 kişinin öldüğü bildirildi.
Haziran
Olağanüstü Hal Bölge Valiliğinin yaptığı açıklamada, 6 ve 11 Haziran günleri Hakkari ili kırsal bölgesinde meydana gelen çatışmalarda, üçü Suriye uyruklu 7 PKK militanı ile 2 askerin öldüğü bildirildi.
26 Haziran günü Diyarbakır ili kırsal bölgesinde meydana gelen çatışmada 3 PKK militanı, 28 Haziran günü de Tunceli'nin Ovacık ilçesi Çayırdüzü bölgesinde Y. Altun adlı Tikko örgütü militanı yaşamını yitirdi.
Sivillere Yönelik Eylemlerde Ölen ve Yaralanan (Mayın ve Bomba Patlaması, Güvenlik Güçlerinin Ateş Açması)
Ocak
19 Ocak günü Van'ın İstasyon mahallesi yakınlarındaki bir çöplükte buldukları ve eve getirerek kurcaladıkları bombanın patlaması sonucu, yaşları 6-14 arasında değişen 5 çocuk yaralandı.
Şubat
12 Şubat günü Van'ın Başkale ilçesine bağlı Kızılca köyü yakınlarında, İran'dan kaçak motorin getirdikleri öne sürülen bir gruba askerler tarafından açılan ateş sonucu 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
22 Şubat günü Edirne'nin Büyükismailçe köyü yakınlarında, Türkiye-Yunanistan sınır bölgesinde, "dur" ihtarına uymadığı ileri sürülen İlhami Arslan adlı kişi, askerlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralandı.
27 Şubat günü Ankara-İstanbul seferini yapan bir yolcu otobüsü, mola verilen Bolu'nun Kaynaşlı ilçesi yakınlarında bir kişi tarafından kaçırıldı. Direksiyona geçen korsanın bir süre sonra otobüsten tekmeleyerek dışarıya attığı Jale Toğrul adlı kadın, düşme sonucu yaşamını yitirdi.
14 Şubat günü Muğla'nın Marmaris ilçesinden İzmir yönüne gitmekte olan bir yolcu otobüsü, Aydın ili yakınlarında silahlı kişiler tarafından kurşunlandı. Olayda yolculardan Ş. Bayram ve O. Çinerli yaralandı.
Mart
11 Mart günü Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Abalı köyünde, yola döşeli mayına basan Musa Başbuğ adlı 11 yaşındaki çocuk, oluşan patlama sonucu yaralandı.
29 Mart günü Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Doğanca köyü yakınlarında, Mehmet Taş adlı kişi, hayvan otlatmakta olduğu arazide, bulduğu bombanın patlaması sonucu ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
29 Mart günü Türkiye -Yunanistan sınırını geçmek isteyen Adnan Çevik ve Yusuf İşler adlı kişiler, mayın patlaması sonucu öldüler. Adı geçenlerin cesetleri Yunanistan güvenlik görevlileri tarafından bulundu.
Nisan
1 Nisan günü, Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Şeyhhamza köyü yakınlarında, boş arazide bulduğu el bombasını kurcalayan Veysel Bozkurt adlı çoban, oluşan patlama sonucu yaralandı.
2 Nisan günü Urfa'nın Siverek ilçesind, Esmerçayır mahallesindeki bir kahvehaneye kimliği belirsiz kişilerce otomatik silahlarla ateş açılması sonucu, Murat, Mahmut ve Mehmet Toğrul adlı kişiler yaralandı.
7 Nisan günü Bitlis'in Mutki ilçesinin Geyikpınar köyü yakınlarında hayvan otlatmakta olan 12 yaşındaki Seyithan Çakırgöz, araziye döşenmiş mayına basması sonucu oluşan patlamada öldü. Aynı gün Hakkari'nin Yüksekova ilçesinin Tokağaç köyü yakınlarında , buldukları bombayı kurcalayan 7 ve 8 yaşındaki İkbal ve Erdal Acar, bombanın patlaması sonucu yaralandı.
13 Nisan günü Mardin'in Kızıltepe ilçesi yakınlarındaki boş arazide hayvan otlatan çocukların bulduğu el bombasını kurcalamaları sonucu oluşan infilakte Salih Kılıç adlı kişi ile çocukları 3 ve 10 yaşındaki Ahmet ve Hediye Kılıç yaralandı.
26 Nisan günü Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dedeler (Zizon) köyü yakınlarında hayvan otlatan köylülere Kamışlı Jandarma Karakolundan ateş açılması sonucu Sadi Aslan adlı kişi ölürken, Cüneyt Aslan yaralandı. Hakkari Valiliğinden yapılan açıklamada, jandarmaların bir hırsızlık ihbarını değerlendirmek için adı geçenleri izlediği ve "dur" ihtarına uymadıkları için ateş edildiği belirtildi.
Mayıs
1 Mayıs günü Batman'a bağlı Suçeken köyü yakınlarında .bulduğu el bombasını kurcalayan Mesut Ekinci adlı kişi, patlama sonucu yaşamını yitirdi. Aynı gün Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Kolludere beldesi yakınlarında hayvan otlatırken araziye döşeli mayına basan Cevdet Karabay, oluşan patlama sonucu öldü.
22 Mayıs günü Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesindeki askeri bölgede bulduğu patlamamış roketatar mermisini kurcalayan 13 yaşındaki Ahmet Özgür, oluşan patlama sonucu öldü.
Türkiye -Yunanistan sınır bölgesindeki mayınlı arazide, 25-30 yaşlarında 2 kişinin cesedi bulundu. Söz konusu kişilerin yirmi gün kadar önce öldükleri belirlendi.
Haziran
Hatay'ın Reyhanlı ilçesi yakınlarındaki sınır bölgesinde, Türkiye'ye kaçak yoldan girmek istedikleri iddiasıyla bir gruba jandarmalar ateş açtı. Olayda, kaçakçılara yardım ettiği ileri sürülen 1 kişi öldü.
21 Haziran günü Hakkari'nin Çukurca ilçesi yakınlarında, adı belirlenemeyen bir kişi, araziye döşenmiş mayına basması sonucu oluşan patlamada yaşamını yitirirken, 1 kişi de yaralandı.
11 Haziran günü Şırnak'ın Silopi ilçesinden Derebaşı köyüne tarım işçilerini taşıyan kamyonun, yola döşeli mayına çarpması sonucu oluşan patlamada, Remzi Eren, Bedirhan Aydınlık ve sürücü Fethullah Çiğdem olay yerinde ölürken, yaralanan 5 kişi Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Gözaltında Haber Alınamayan - Kaybolduğu İddia Edilen
Ocak
HADEP'in Şırnak ili Silopi ilçe örgütü başkanı Serdar Tanış ve ilçe örgütü sekreteri Ebubekir Deniz, 25 Ocak günü jandarma komutanlığına çağrıldıktan sonra kendilerinden haber alınamadı. Yapılan başvurular sonucu, Tanış ve Deniz'in karakola çağrıldıklarının kabul edilmesine karşın, Şırnak Valiliği, Savcılığı ve Emniyet Müdürlüğü ile Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, TBMM, Uluslararası Af Örgütü nezdinde yapılan tüm başvuru ve girişimlere rağmen adı geçenlerin akibetleri hakkında bugüne dek bilgi edinilemedi.
Mart
Trabzon'un Of ilçesindeki imam hatip lisesinde öğretmen olan Hasan Kavzaoğlu, Giresin İl Jandarma Komutanlığı'nda gözaltına alındıktan sonra akibeti öğrenilemedi. Mazlum-Der'e başvuran annesi M. Kavzaoğlu, gözaltı olayından hemen ve iki gün sonra evlerinin jandarmalarca arandığını belirterek, kardeşleri için başvuran Hasan'ın ağabeylerine de, niçin gözaltına alındığı ve nerede tutulduğu konusunda bilgi verilmediğini söyleyerek, endişe içinde olduklarını ve bilgi alınması için gerekli merciler nezdinde girişimlerde bulunmasını istedi.
İşkence - Kötü Muamele Görenler ve İşkence İddiaları
Ocak
11 Ocak günü Siirt'te gözaltına alındıktan sonra tutuklanan HADEP il örgütü başkanı Ahmet Konuk, tahliyesinden sonra yaptığı açıklamada, cezaevine girişte askerlerce maruz kaldığı dayak sonucu, gözünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluştuğunu açıkladı. Konuk, sevkedildiği hastaneden rapor verilmediğini ve tutuklu bulunduğu iki gün boyunca tecrit koşullarında tutulup kötü muameli gördüğünü söyledi.
24 Ocak günü İstanbul Dolapdere'de gözaltına alınan Durmuş Baysal, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nde işkence gördüğünü açıkladı. "Kuşku" üzerine, bir benzincide otururken alındığını anlatan Baysal, tekme-tokat dövüldüğünü, tuvalete götürülerek hortumla ıslatıldığını , ağzının ve gözünün bantlandığını söyledi. Baysal'a adli tabiplik tarafından 5 günlük rapor verildi.
23 Ocak günü Uşak'ın Sivaslı ilçesine bağlı köylerde, "koyun çaldıkları" iddiasıyla gözaltına alınan 11 kişi işkence gördüklerini açıkladılar. Serbest bırakıldıktan sonra savcılığa başvuran köylüler, ilçenin jandarma karakolunda gözlerinin bağlandığını, elleri kelepçeli halde üstlerine çıkılıp çiğnendiklerini, ayakkabılarının çıkarılarak ayaklarına copla vurulduğunu belirterek askerler hakkında suç duyurusunda bulundular.
27 ve 30 Ocak günleri Antep'te, Atılım gazetesinin F tipi cezaevleri konulu özel sayısının dağıtımı sırasında gözaltına alınan muhabirler Vedat Karaca, Murat Çöçelli ile dağıtımcıları Fidan Alpdoğan ve Hatice Yalvaçlı gözaltına alındıkları emniyet müdürlüğünde işkenceye maruz kaldılar. Kaba dayak, askıya alınma, buz kalıbıyla tecavüz girişimi, tazyikli su sıkma gibi muamelelere uğradıklarını anlatan mağdurlardan Alpdoğan ve Yalvaçlı'ya hastaneden rapor verildi.
11 Ocak günü Ankara'da, Hukuk Fakültesi Cebeci kampüsünde F tipi cezaevleri ile ilgili basın açıklaması yapmak isterken, olaya müdahale eden Çevik Kuvvet polislerince gözaltına alınan öğrencilerden tutuklanan Kemal U., Ali Ç., Cihangir A., Memet U., Erhan G., Nuray A., İpek H. Ve Engin Y, gözaltı süresince işkence gördüklerini ve kötü muamele ile karşılaştıklarını açıkladılar.
İHD İstanbul şubesine başvuran Erdal-Ahmat Adın kardeşler, 27 Ocak günü Beyoğlu karakolu karşısındaki bir kahvehaneden, "kuşkulu" görüldükleri gerekçesiyle alınıp götürüldükleri Ekipler Amirliği'nde işkence gördüklerini açıkladılar. Kafalarına vurulduğunu ve maket bıçağıyla kollarının çizildiğini anlatan mağdurlar, koldaki kırık ve yaralara karşın hastaneye gönderilmediklerini söylediler.
İHD İstanbul şubesine başvuran Doğa Açıkel, 20 Ocak günü keyfi olarak gözaltına alındığı evinden, götürüldüğü Maltepe Polis Karakolunda kabadayağa maruz kaldığını, kulağına aldığı darbeler sonucunda duyma bozukluğu çektiğini açıkladı.
İHD İstanbul şubesine başvuran Atila Aşıcı, İ. Erkan Bayram, Savaş Gül, Rüya Kurtuluş, Hasan Ali Uğur,, Ferdi Çiloğlu ve Gülnaz Türkmen, 14 Ocak günü Bakırköy Özgürlük meydanında cezaevi katliamını protesto amaçlı yapılan eylem sırasında gözaltına alındıklarını , Bakırköy Karakolunda cop-tekme-yumruklarla dövüldüklerini, dar ve havasız bir odada saatlerce bekletildiklerini, açıkladılar. Karınlarına ve bellerine vurulmak suretiyle işkenceye tabi tutulduklarını anlatan mağdurlar bir çok yerlerinden yara aldıklarını söylediler.
İHD İstanbul şubesine başvuran Bayla Başta, Harbiye güzergahında yürürken gözaltına alındığını, önce postallarla kafasına vurulduğunu, polis aracında saçlarının yolunduğunu, daha sonra götürüldüğü Harbiye Karakolunda konulduğu hücrede dövüldüğünü açıkladı. Kendisinden sonra getirilen 2 kişiye de aynı uygulamayı yaptıklarını anlatan Başta, polis otolarının camlarını kırdığımız yönünde kendilerine zorla tutanak imzalatılmaya çalışıldığını, reddetmeleri üzerine coplandıklarını, yüz ve gözlerinde şişlikler oluştuğunu söyledi.
Cezaevlerine yapılan operasyonlardan sonra Maraş'ın Elbistan ilçesi cezaevine nakledilen, açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutuklular adına bir açıklama yapan Kazım Keleş, kendisiyle birlikte Satı Kaya. Mesut-Bülent Tunç adlı arkadaşlarına cezaevi yöneticileri tarafından işkence yapıldığını söyledi. .
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Naşit Önen, Kürt yazar M. Baksi'nin 4 Ocak günü yapılan cenaze töreni sonrası gözaltına alındığını, götürüldüğü Emniyette darp edildiğini, küfür ve hakaretlere maruz kaldığını açıkladı.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Y. Can, 2 Ocak günü ziyaretine gittiği, Edirne F tipi Cezaevi'nde tutuklu olan kardeşi Mahmut Yücel'e işkence yapıldığını söyledi. Kardeşinin kafa ve kaburgalarında yarık ve kırıklar olduğunu, değişik yerlerinde de darp izi olduğunu ve rapor verilmesine karşın hücrede tutulduğunu açıkladı.
Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonunca yapılan açıklamaya göre, 5 Ocak günü Yozgat Cezaevi'nden Siirt Cezaevi'ne sevkedilen 13 tutukluya, sevk sırasında ve cezaevi girişinde işkence ve kötü muamele yapıldığı belirtildi. İki gün boyunca hücrelerde tutulan tutukluların vücudunda yara ve morluklar, kaburgalarında çatlaklar oluştu.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran HADEP Bismil ilçe örgütü gençlik kolları üyesi 7 kişi, evlerinden alınıp tutuldukları Emniyet'te, kabadayak, tazyikli su, beton zeminde bekletilme, yüksek sesle müzik dinletme gibi işkence yöntemlerine maruz kaldıklarını açıkladılar. Söz konusu kişiler tedavi için TİHV temsilciliğine yollandılar.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Yılmaz Varsak, Emniyet Müdürü Okkan'a suikast sonrası, 25 Ocak günü işlettiği büfenin polislerce kırılıp tahrip edildikten sonra tekme-tokat dövülerek götürüldüğü Emniyette, suikastı yapanları görüp görmediğinin sorularak darp edildiğini, maruz kaldığı kötü muamele sonucu burnunun kırıldığını açıkladı.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Mehmet Eryılmaz, 25 Ocak günü evine giderken, birkaç sivil polis tarafından durdurulup sokak ortasında darp edildiğini, kimliğinin alındığını ve hasta olduğunu söylemesine karşın tekmelendiğini, yerlerde sürüklendiğini açıkladı. Kötü muamelenin gerekçesinin kendisine açıklanmadığını belirten Eryılmaz, sadece ev adresinin sorulduğunu söyledi.
İHD İzmir şubesine başvuran Meral İpek, Ali Akgöl, Özgür Türe, 7 Ocak günü Menemen ilçesi Asarlık Pazar yerende, F tipi cezaevlerine ilişkin yapılan eylemde gözaltına alındıklarını , yere yatırılıp darp edildiklerini, götürüldükleri Emniyette ve yol boyunca dayağa maruz kaldıklarını açıklayarak gözaltı süresince fiziki ve psikolojik işkence gördüklerini söylediler.
Şubat
14 Şubat günü Mardin'in Nusaybin ilçesinde, Yeni Gündem gazetesi dağıtımcısı Ali Çelik, evine baskın düzenleyen polislerce dövülerek işkenceye maruz kaldı. Çelik, ertesi gün gittiği Devlet Hastanesinde, kendisine "ancak savcılığın isteği üzerine rapor verilebileceği" belirtilerek rapor alamadığını söyledi.
19 Şubat günü Bingöl'ün Karlıova ilçesine bağlı Yorgançayır köyündeki evinden gözaltına alınan HADEP üyesi Selahattin Öge'ye işkence yapıldı. İki kaburgası kırılıp beyin travması geçiren ve alındıktan bir gün sonra ilçe yakınındaki yatılı bölge okulu civarında bulunan Öge; gözlerinin bağlanarak bilmediği bir yere götürüldüğünü, kendisine bir kaç isim sorulduğunu, sabaha kadar dövüldüğünü, daha sonra kafasına maske geçirilerek konulduğu araçtan bir kaç kilometre ötede atıldığını açıkladı.
İHD Adana şubesine başvuran Burcu Gümüş, 12 Şubat günü, görevli olduğu Atılım gazetesi bürosuna baskın yapan polisler tarafından tokat ve yumruklarla dövüldüğünü açıkladı. Büronun dağıtılmasına karşı çıktığı için kötü muameleyle karşılaşan Gümüş'ün, dayak sonucu parmağı kırıldı.
İHD İstanbul şubesine 9 Şubat günü başvuran Osman Şimşek adlı kişi, Beyoğlu'ndaki bir kahvehaneden 7 arkadaşıyla birlikte çıkarken gözaltına alındıklarını ve Emniyet Müdürlüğü araştırma bürosunda tutuldukları sürece kabadayak ve kötü muameleye maruz kaldıklarını açıkladı.
İHD İstanbul şubesine başvuran Erdoğan Biçer, 15 Şubat günü bulunduğu bir cafeye polislerce yapılan baskın sırasında alt kata indirilerek tekme-tokat dövüldüğünü, küfür ve kötü muameleye maruz kaldığını, dayak nedeniyle dudağının çatlayıp yanağının şiştiğini açıklayarak hukuki ve tıbbi yardım talebinde bulundu.
İHD İstanbul şubesine başvuran İzzettin Yücedağ, 21 Şubat günü oğulları Önder ve Ali ile birlikte evlerinden gözaltına alındıklarını ve işkenceye tabi tutulduklarını açıkladı. Ayrı ayrı nezarethanelere konulup küfür, hakaret ve dayağa maruz kaldıklarını ifade eden Yücedağ, yardım talebinde bulundu.
İHD'ye başvuran Mehmet Şeker adlı kişi, 2001 yılı içinde Muş'ta dört kez keyfi gerekçelerle gözaltına alındığını ve her defasında psikolojik işkence, kötü muamele, hakaret ve dayağa maruz kaldığını, bu yüzden ruhsal sorunlarının oluştuğunu açıklayarak tıbbi yardım talebinde bulundu.
4 Şubat günü askerliğini yaptığı Denizli'de gözaltına alınıp sorgulanmak üzere Diyarbakır'a getirilen Faruk Menekşe adlı kişiye, tutuklanmadan önce İl Jandarma Komutanlığı'nda tutulduğu süre boyunca beton zeminde bir hücrede bekletilerek kabadayak yöntemiyle işkence yapıldı. Gözleri bağlanan Menekşe sürekli tehdit edildi.
8 Şubat günü Diyarbakır'da gözaltına alınan Adil Demir ile jandarma sorgu merkezinde görüşen İHD Diyarbakır şubesi hukuk komisyonu üyeleri, Demir'de halsizlik, el ve vücutta titreme, konuşmada güçlük gibi olgular gözlemlediklerini , bu durumun mağdurun psikolojik ve fiziksel işkenceye maruz kalma olasılığını güçlendirdiğini söylediler.
İHD Diyarbaır şubesine başvuran Abdullah Şakar, 11 Şubat günü HADEP binasından çıkarken, Mustafa Kırmızçiçek ve Hasan Şentemur ile alındıkları gözaltında işkence gördüklerini açıkladı. Şakar sorgu süresince kabadayak, saçlarından çekilip duvara vurulma gibi muamelelere maruz kaldıklarını söyledi.
11 Şubat günü Diyarbakır'da gözaltına alınıp tutuklanan A. Selam Bayram adlı kişi, Emniyette tutulduğu sürede, ayak parmaklarından, göğüs ve koltuk altlarından elektrik şoku verilerek ve soğuk zeminde bekletilmek suretiyle işkence gördüğünü açıkladı.
14 Şubat günü Mardin'in Nusaybin ilçesindeki evlerine güvenlik güçlerince baskın yapılan Hasine-Huri-M. Ali Çelik adlı kişiler, evin içinde darp edilerek işkenceye maruz kaldılar Savcılığa suç duyurusunda bulunan mağdurlardan Hasine Çelik'e, vücudunda darp izleri olduğuna ilişkin üç günlük rapor verildi.
8 Şubat günü Diyarbakır'ın Lice ilçesinde gözaltına alınan Aylan Seyidoğlu ve Nagihan Özer ile, tutuldukları jandarma sorgu merkezinde 16 şubat günü bir görüşme yapan İHD hukuk komisyonu üyeleri, adı geçenlerin kendilerini ifade etmede güçlük çektiklerine, yüz ve gözaltlarında morluklar olduğuna, giysilerinin dağınık ve gelişigüzel giyilmiş olduğuna tanık olduklarını belirterek, işkence görmüş olabileceklerini ve psikolojik baskı altında olduklarını açıkladılar.
İHD Muş şubesine başvuran A Demir, O. Şahin, M. Şeker, A. Özalp, İ. Özer ve S. Turan adlı kişiler, 16 Şubat günü yapılan genel aramalarda bir kahvehaneden alındıkları gözaltında, kaba dayak yöntemiyle işkence gördüklerini ve kötü muameleye maruz kaldıklarını açıkladılar
Diyarbakır'da 17 şubat günü evlerinden gözaltına alınan A. Selam Bayram, Ramazan Akkuş,Ramazan Şimşek, ve Sıddık Göktürk ile bir güvenlik görevlisinin nezaretinde görüşen İHD hukuk komisyonu üyeleri yaptıkları açıklamada, adı geçenlerin işkence gördüklerini beyan ettiklerini söylediler. Komisyon üyeleri, mağdurların yüzlerinde çökme, el ve vücutlarında titreme gibi olgulara rastladıklarını belirterek, fiziki ve psikolojik işkenceye tabi tutulduklarına ilişkin bir çok işarete rastladıklarını ifade ettiler.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Rojhat Altun, 21 Şubat günü alındığı gözaltında gözlerine yeşil bant takılarak elektrik şoku verilmek ve tazyikli su sıkılmak yöntemiyle işkence gördüğünü açıkladı.
Mart
İHD Aydın şubesinde bir açıklama yapan öğrenciler Erdal Saran, Kürşat Şahin ve Çağrı Yağar, oturdukları bir parktan alındıkları gözaltında, işkence gördüklerini açıkladılar. "Polise mukavemet ettikleri" iddiasıyla savcılığa sevkedilen öğrenciler, araçta ve gözaltı süresince dövüldüklerini ifade ettiler. Adı geçenlere daha sonra yollandıkları hastanenin doktoru tarafından işkence gördüklerine ilişkin rapor verildi.
10 Mart günü Bingöl'ün Karlıova ilçesine bağlı Hasanoba, Yukarı Çır ve Aşağı Çır köylerine baskın yapan özel tim ekipleri, arananlar listesinde olduklarını ileri sürdükleri HADEP üyesi Ferit Aksoy'a işkence yaptılar. Köy dışındaki bir yerde buz üstünde çıplak halde bekletilip dövülen Aksoy, hakkındaki iddiaları reddetmesi üzerine, gözaltına aldıkları Mustafa Güngör'den, Aksoy'un evini kazmasını istediler. Karşı çıkan Güngör de, işkenceye maruz kaldı.
16 Mart günü İstanbul'un Kasımpaşa semtinde, Newroz kutlamaları nedeniyle ateş yakan yaşları 9-12 arasında değişen A.D., R. Altun, F.Ç. ve H. İ. Adlı çocuklar işkence gördüklerini belirttiler. Konuldukları araçta tekme-tokat dövüldüklerini anlatan çocuklar, Kasımpaşa Karakolunda da tehdit edilip kendilerine zorla istiklal marşı okutulduğunu, sesleri kısılınca da dayağa maruz kaldıklarını söylediler.
23 Mart günü İstanbul'un Bağcılar ilçesinde, Newroz kutlamalarından sonra gözaltına alınan 16 yaşındaki Vedat Gökçe'ye işkence yapıldı. Gözüne sprey sıkıldığını ve polis aracında dövüldüğünü anlatan Gökçe,bir süre sonra baygın durumda yola bırakıldı. Civardaki kişilerce hastaneye kaldırılan Gökçe'nin vücudunun çeşitli yerlerinde kabarma ve cop izlerine rastlandı.
Van'da Newroz kutlamalarında gözaltına alındıktan sonra 25 Mart günü tutuklanan HADEP il gençlik kolları üyeleri Viyan Abi ve Elif Talay'ın yakınları, adı geçenlere işkence yapıldığını ve bu nedenle gözaltındayken iki kez hastaneye götürüldüğünü öne sürdüler.
20 Mart günü, Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Acırlı beldesinde, sağlık ocağı tabibi Dr. Cem Sungur Tutuk, hakkında suç duyurusu yaptığı bir kişi ile ilgili duruşmayı beklediği sırada, askerlerce dövüldü. Daha sonra karakola götürülen Tutuk, bir astsubayın hakaret ve ağır dayağına maruz kaldı.
İHD Ankara şubesine başvuran Aytaç Şan, Serkan ve Ümit adlı 2 arkadaşıyla birlikte Keçiören Ülkü Ocakları şubesinde işkence gördüklerini açıkladı. Evlerine giderken yanlarına gelen kalabalık bir ülkücü grup tarafından zorla götürüldükleri Ülkü Ocağı'nda bir saat boyunca dövüldüklerini ve soğuk suyun altında tutulduklarını anlatan Şan, olayı polise anlatmamaları yönünde tehdit edildiklerini söyledi. Gözleri şişen ve moraran Şan'a, Keçiören Adli Tıp Kurumu'ndan bir haftalık "işgöremez" raporu verildi.
İHD Konya şubesinde basına bir açıklama yapan Selçuk Üniversitesi öğrencisi Bakıl Açık, kampüste saldırıya uğradıktan bir gün sonra fakültenin ülkücü reisi Y. Narin ve arkadaşları tarafından, önce götürüldüğü bir evde odun ve kalaslarla dövüldüğünü, daha sonra Ülkü Ocağı Dergisi bürosunda da beş saat süreyle tehdit edilip kötü muameleye tabi tutulduğunu söyledi.
16 Mart günü İstanbul'da Şahmettin Akyüz adlı kişi, MHP'ler tarafından dövülerek hastanelik edildi. Kan-revan içinde getirildiği Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gazeteci ve polislere yaptığı açıklamada, Marmara depreminden sonra sonra geldiği Yalova'dan, Kadıköy Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin yardımlarıyla geçimini sağlamaya çalıştığını anlatan Akyüz, kaldığı eve gelen Ülkü Ocağı Başkanı M. Kara ve iki kişi tarafından götürüldüğü Ülkü Ocağı'nda sabaha kadar dövüldüğünü söyledi.
Burdur'da kurulu Junior Kot Fabrikasında çalışan Hüseyin Şengil adlı işçi, tazminatsız işten çıkarılmayı reddettiği için patronun gözetiminde T. Özkan ve B. Günder adlı güvenlik görevlileri tarafından işkence gördü. Tekme ve coplu saldırıyla fabrikanın bodrum katına indirilen Şengil. bayıltılıncaya kadar dövüldü. Yüzündeki kan temizlendikten sonra fabrikanın revirine kilitlenen Şengil, daha sonra dört gün hastanede kaldı.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Sıddık Göçtürk, polislerce yolda yapılan aramada gözaltına alındığını ve götürüldüğü Emniyette parmak uçlarına bağlanan kablolarla elektrik verilerek işkenceye maruz kaldığını, yüksek sesle müzik dinletilerek baskı altında tutulduğunu söyledi.
İHD Muş şubesine başvuran Haşim Yiğit ve 4 arkadaşı, Newroz kutlamalarında gözaltına alındıklarını ve tutuldukları süre boyunca kabadayağa maruz kaldıklarını ve kafalarının suya batırılmak suretiyle işkence gördüklerini açıkladılar.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Hacı Bilyeci, "kuşkulu" şahıs olduğu gerekçesiyle alındığı gözaltında; tazyikli su, ıslak halde pervane önünde bekletilme gibi yöntemlerle işkenceye maruz kaldığını açıkladı.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Nuri Temel, 17 Mart günü evinden gözaltına alındığını ve tutulduğu süre içinde başına yumrukla vurulmak suretiyle kötü muameleye tabi tutulduğunu açıkladı.
Nisan
13 Nisan günü İstanbul Taksim'de, F tipi cezaevleri ile ilgili yapılan eylem sırasında gözaltına alınan 15 yaşındaki Behlül Ocak, işkence gördüğünü açıkladı. Eylemle ilgisinin olmadığını söyleyen Ocak; Taksim'de gezerken alınıp önce araçta tekmelendiğini, Beyoğlu Emniyet Amirliğinde ise kafasına odunla vurulduğunu, dişlerinin kırıldığını, hastaneye sevkedildikten sonra serbest bırakıldığını ve Adli Tabiplikten kendisine 10 günlük rapor verildiğini ifade etti.
24 Nisan günü Ankara'da Sincan F tipi Cezaevi'nde ölüm orucunda bulunan Yunus Özgür adlı tutuklu sayım sırasında, halsiz olduğu için ayağa kalkmadığı gerekçesiyle gardiyanlarca dövülerek hastanelik edildi. Tekme-tokat darbeleri sonucu fenalaşan Özgün; kaldırıldığı Numune Hastanesi'nde üç gün kaldıktan sonra cezaevine geri yollandı.
1 Nisan günü Mardin'de gözaltına alınan kabadayak, elektrik verme askıya alma ve buz üzerinde yatırılma gibi yöntemlerle kendisine işkence yapıldığını açıkladı. Nurettin Karavil adlı kişi de gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra yaptığı açıklamada hortumla dövülme, elektrik verme yöntemiyle işkence gördüğünü açıkladı.
Diyarbakır'da gözaltına alınan Fırat Erol, Ömer Polat, Serap Eroğlu, M. Ali Uslu, elektrik şoku, kabadayak tazyikli su gibi işkence yöntemlerine maruz kaldıklarını açıkladılar
9 Nisan günü Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde öğrenci evlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınan 11 öğrenci, gözaltı süresince tutuldukları kapalı hücrede küfür ve hakaretlere maruz kalarak kabadayak atıldığını, yüksek sesle müzik dinletilerek kötü muameleye tabi tutulduklarını açıkladılar.
İHD İstanbul şubesine başvuran Behlül Ocak, Hanifi Demir, Salih Demir, Duran Budak, Hasan Alkan, Recep Yılmaz, gözaltına alındıkları 6 Nisan günü götürüldükleri Kulaksız Polis Karakolunda, elektrik verme, kabadayak gibi fiziki, yüksek sesle müzik dinletme gibi işkence yöntemlerine maruz kaldıklarını açıkladılar.
4 Nisan günü Mardin'de gözaltına alınan M. Şükrü Değirmenci, götürüldüğü Nusaybin karakolunda beş gün boyunca sistematik işkenceye tabi tutulduğunu, sağlığının bu yüzden bozulduğunu açıkladı.
İHD İstanbul şubesine başvuran Celal Kaya ve İbrahim Özçelik, ölüm orucunda ölen B. Çoban'ın cenaze töreninde gözaltına alındıklarını ve götürüldükleri Çevik Kuvvet Müdürlüğünde, sistemli işkenceye tabi tutulduklarını, kabadayak atıldığını açıkladılar.
Mayıs
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Orhan Yalçınoğlu, Orhan Toprak, Mehmet Güzel, 1 Mayıs kutlamaları sırasında alındıkları gözaltında, işkence gördüklerini açıkladılar. Adı gecenler, Çarşı polis karakolunda yüzüstü yere yatırılıp dövüldüklerini söylediler.
18 Mayıs günü İstanbul'da gözaltına alınan Egitim Sen üyesi ve Sosyalist İşçi gazetesi okuru Cem Hire'ye işkence yapıldı. Gazete yönetimince yapılan açıklamada, gerekçesiz alınan okurlarının dayak sonucu hastaneye kaldırıldığı bildirildi.
Tunceli'de 1 Mayıs kutlamaları sırasında gözaltına alınan Mehmet Güzel, Çarşı karakolunda işkenceye tabi tutulduğunu, yere yatırılarak dövüldüğünü açıkladı.
İHD Diyarbakır şubesine başvuran Oya Aslan, Ulaş Aday, Şerif Güneş, Şahin Vural, M, Şerif Sabak, Orhan Yasman, Bülent Yeşiloğlu, hukuk komisyonuna verdikleri bilgide, gözaltı süresince sürekli duvara vurulma, tazyikli su sıkma gibi işkence yöntemlerine maruz kaldıklarını açıkladılar.
İHD İstanbul şubesine başvuran Cem Hire, 17 Mayıs günü gözaltına alınarak kabadayak yöntemiyle işkenceye tabi tutulduğunu açıkladı.
İHD İstanbul şubesine başvuran Bünyamin Bilge ve Murat Bıyıklı, 9 Mayıs günü Beyazıt meydanında gözaltına alındıklarını ve Langa Polis Karakolunda sopalarla dövülerek, başları duvara vurulmak suretiyle işkence gördüklerini açıkladılar.
İHD İstanbul şubesine başvuran Ferhat Tağyar, İstiklal caddesinde gözaltına alınarak götürüldüğü karakolda nezarette bulunan 14 kişi ile birlikte önce copla dövüldüklerini, daha sonra soyularak üzerlerine su sıkıldığını belirterek işkenceye tabi tutulduklarını açıkladı.
İHD İstanbul şubesine başvuran Yılmaz Kılıç, cezaevleri operasyonu sonrası eylemlerde gözaltına alındığını ve karakolda fiziki işkenceye maruz kaldığını açıkladı.
İHD İstanbul şubesine başvuran Murat İpek, İstiklal caddesinde gözaltına alınarak götürüldüğü karakolda, odunla kafasına vurulduğunu, üstüne su sıkıldığını açıklayarak işkence gördüğünü ve kafasına dikiş atıldığını asöyledi.
Haziran
Sincan F tipi cezaevinde hükümlü Necati Gönenç, avukatı K. Bayraktar'a yazdığı mektupta, maruz kaldığı işkenceyi anlattı. İnfaz koruma memurlarının saldırısına uğradığını belirten Gönenç, ölüm orucunda olmasına rağmen, yüzüne, karın bölgesiyle mide ve göğsüne vurulduğunu, düşerken de tekmelendiğini ifade etti. Aynı cezaevinde kalan Ş. Çetinkaya, M. Güneş, H. Can Doğan, B. Güneşer, Ahmet Gün, M. Yücesoy ve E. Şimşek adlı tutuklular, arama ve sayım sırasında cezaevi müdürünün tanıklığında gardiyanlarca feci şekilde dövülerek işkenceye maruz kaldılar. Olayı, cezaevi ziyareti sırasında öğrenen Ş. Çetinkaya'nın annesi Ş. Avcı, dayak ve işkenceden bayılan oğlunu cezaevi revirinde serum takılmış halde gördüğünü söyledi ve sorumlular hakkında yasal işlem yapılması için Cumhuriyet Savcılığı ile Adalet Bakanlığı'na dilekçe verdi.
İHD İstanbul şubesinde basın toplantısı yapan C. Aydın, Konya'nın Ermenek ilçesi cezaevinde tutuklu olan ağabeyi Ahmet Korkmaz'ın işkence gördüğünü, konuşma ve hatırlama sorunu yaşadığını ve yürüyemez durumda olduğunu söyledi. İHD şube yöneticisi avukat Oya Ersoy da, Korkmaz'ın Sami, Ramazan ve Recep adlı cezaevi müdürleri tarafından kötü muameleye tabi tutulduğunu açıkladı ve Ermenek Savcılığı'na iletilmek üzere Şişli Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi.
4 Haziran günü Muş ilinde gözaltına alınan Salih Aslan Emniyette tutulduğu nezarethanede gözleri