Başbakan Binali Yıldırım, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Meclis'teki grup toplantısında Reina adlı gece kulübüne yılbaşı kutlaması sırasında düzenlenen saldırı, sosyal medya, Fırat Kalkanı harekatı ve Irak’la ilişkiler konularında açıklamalarda bulundu.
Yıldırım ayrıca, Olağanüstü Hal’in (OHAL) üç ay uzatılmasına yönelik kararın Meclis’te görüşüleceğini de açıkladı.
Başbakan Yıldırım, “Olağanüstü halin üç ay uzatılmasına yönelik bir kararı da Meclis’imiz görüşecek ve karara bağlayacak. Önümüzdeki pazartesi gününden itibaren de anayasa değişiklik teklifimizi Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeye başlayacağız” diye konuştu.
Binali Yıldırım’ın grup toplantısından öne çıkan açıklamaları şöyle:
Reina’ya silahlı saldırı
“Masum ve savunmasız insanları, mutlu ve güzel anlarında katleden alçakların amacı; insanlara korku salmak, ülkemize zarar vermek. Bu katilleri aramıza salanlar, bu alçakça eylemleriyle farklı yaşam tarzı üzerinden inançlar üzerinden ayrışacağımızı bekliyorlarsa boşuna hevesleniyor.
“Türkiye, bir hukuk devletidir. Bu ülkede bütün hayat tarzları, bütün inançlar, bütün düşünceler devletin güvencesindedir. Her türlü ayrımcılığı, her türlü kin ve nefret söylemini şiddetle reddediyoruz.
“Bizim inancımız açık ve nettir. Bir insanı öldüren, bütün insanları öldürmüş gibidir. Bizler çoğulcu, demokratik hukuk düzenimizi ve sağlam toplumsal dokumuzu özenle muhafaza edeceğiz.
“Dünya bilmelidir ki bu alçak saldırılar karşısında millet olarak birbirimize daha fazla kenetleneceğiz daha fazla kaynaşacağız.
“Uluslararası toplumdan tek bir isteğimiz var. Terör işinde ikircikli davranışları bir tarafa bırakalım. Hakkaniyetli olalım. Yurt içinde ve yurt dışında terör örgütleriyle mücadelemiz amansız şekilde sürüyor. Karşımızda aynı merkezden yönetilen farklı örgütler var.”
Fırat Kalkanı
“Türkiye, PKK bölücü terör örgütüyle mücadele ederken, bugün PKK’nın yanı sıra DEAŞ [IŞİD], FETÖ, PYD, DHKP-C gibi örgütlerle de aynı anda mücadele ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde, bir anda bu kadar terör örgütüyle mücadele eden hiçbir ülke yok. Bunun iyi bilinmesi lazım.
“Bunun sebebi emperyal hayallerin ülkemizin civarındaki komşularımız üzerindeki hesaplarıdır. Suriye’de, Irak’ta son 5-6 yıl içerisinde yaşanan istikrarsızlık, otorite boşluğu terör örgütleri için mükemmel bir ortam oluşturmuştur. Buradan en büyük zararı gören ülke de Türkiye olmuştur.
“Terörle mücadele yaparken, sadece yurt içinde bu mücadeleyi yapmamız yeterli değil. Hatay’da, Kilis’te füzeler, roketler düşerken, masum insanlar hayatını kaybederken, ’Neredesiniz?’ diyenler; Fırat Kalkanı ile peşlerine düşüp, kendi inlerinde yok ettiğimiz zaman da ’Bizim orada ne işimiz var’ diye bas bas bağırıyorlar. Bu bir muammadır. Bu bir haksızlıktır.
“Türkiye bugün terörü sadece kendi topraklarında değil, nerede ülkemize zarar veriyorsa orada bulup, yok etme kudretine sahiptir. Fırat Kalkanı ile de bunu gerçekleştirmektedir.
Saldırının amacı
“İstanbul’da gerçekleştirilen terör saldırısı, seçilen mekan ve zaman dikkate alındığında amacın ne olduğu çok açıktır.
“Bu saldırıyla etnik köken, mezhep temelli ayrıştırmaya, kışkırtmaya yönelik ülkemizde bir süreç başlatılmak isteniyor.
“Terörün hayat biçimlerimiz üzerinden bizi ayrıştırmaya yönelik bu provokatif oyunları asla bizi yanıltmasın. Biliyoruz ki bu kirli tuzaklar, toplumun sağduyusunu ve kardeşliğini hedef alıyor. Caniler ve onları azmettirenler, toplumsal barış ve huzurumuzu bozmaya çalışıyorlar.
“Onlar biliyor ki Ortaköy’de yüzyıllarca cami, kilise, havra hep yan yanaydı. Biz bir arada yaşama felsefesini yıllardır tecrübe ediyoruz. Sonsuza kadar da evrensel insani hasletlerimizi koruyacağız ve sahipleneceğiz.
Sosyal medya paylaşımları
“Her türlü ayrıştırıcı, her türlü kutuplaştırıcı söylemin, terörün amacına hizmet ettiğini aklımızdan çıkarmayalım. Sosyal medya üzerinden yapılan ve terörün amacına hizmet eden kışkırtıcı paylaşımlar maalesef ülkemize, kardeşliğimize zarar veriyor.
“Özellikle sosyal medyayı kullanan gençlerimize buradan önemli bir uyarım var. Sosyal medya, sorumsuz medya değildir.
“Sosyal medyada suç niteliğinde yapacağınız paylaşımlar başınıza bela olabilir ve nitekim olmaya başlamıştır.
“Hiç kimsenin bir başkasının kin ve nefret duygularıyla bilinmesine, motive edilmesine karşı yaptığı faaliyetin kabul edilebilir bir tarafı yoktur ve suçtur.
“Kin ve nefret söylemi, terörü açıkça övmek ve toplumda kargaşayı teşvik etmek gibi faaliyetler hukuk devletinde suçtur. Cezai karşılığı vardır. Bu yönde paylaşım yapanlar, yargı harekete geçmiş ve gerekli hukuki işlemler başlatılmıştır.
“Vatandaşlarımızın ve gençlerimizin terör örgütünün oyununa alet olmamaları ve suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmamalarını özellikle rica ediyorum.”
Irak ile ilişkiler
“Irak’la ilişkilerimizi düzeltmek için bir süreç başlattık. Cumhurbaşkanı’mız Irak Başbakanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu hafta içinde de biz bir ziyaret gerçekleştirmek suretiyle Irak’la olan dayanışmamızı, terörle mücadele konusundaki birlikteliğimizi ziyaret ederek göstermiş olacağız.
“Komşu ülkelerle barış içinde, kardeşlik içinde yaşamak; hem komşularımızın geleceği hem orada yaşayan kardeşlerimizin refahı hem de ülkemizin huzuru ve güveni için önemlidir.
“Her türlü gayreti bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Enerjimizin, vaktimizin ve kaynaklarımızın terörle israf olmasına artık göz yumamayız.
ABD ile ilişkiler
“Bugün Fırat Kalkanı’nın 133’üncü günündeyiz. Operasyonlarda bugüne kadar bin 270 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirildi ve yakalananlarla birlikte sayı bin 561. Dünya DEAŞ diyor, DEAŞ’la yatıyor, DEAŞ’la kalkıyor. Onlar yalandan mücadele ediyor. Lafını yapıyor. Mücadeleyi yapan sadece Türkiye.
“Amerika’nın da bir halt ettiği yok, diğerlerinin de bir şey yaptığı yok. Laftan başka bir şey yok. Yaptıkları var. YPG’ye, PYD’ye açıkça silah veriyorlar; Türkiye’de daha fazla anarşi olsun, daha fazla terör olsun diye. Bu dostluğa sığmaz.
“Yeni yönetimden beklentimiz, artık bu kepazeliğe son vermesi. Biz yeni yönetimi sorumlu tutmuyoruz bundan; çünkü bu, Obama yönetiminin marifetidir.
“Terör örgütünü kullanarak, terörle mücadele etmek; mafyayı kullanarak, mafyayı alt etmek gibi bir şey. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi?
“Biz yıllardır NATO’da Amerika ile beraberiz. Stratejik ortağımız. Bölgede birçok konuda birlikte çalışmalarımız var. Bütün bu stratejik ortaklığın bir terör örgütü tarafından gölgelenmesine Amerika asla izin vermemelidir.
“Açık açık belli. PYD eşittir PKK. YPG eşittir PKK. PKK eşittir bölücü terör örgütü. Bunların artık görülmesini istiyoruz. FETÖ orada. PKK’nın uzantıları gelmiş yanınıza yanaşmış.
“Ne yapıyorsunuz kardeşim? Karar verin. Türkiye ile mi bir olacaksınız, bu alçak terör örgütlerine kucak mı açacaksınız? Bir şeye karar verin. Türkiye, Türk milleti bunu yeni Amerikan yönetiminden bekliyor.
“Ümit ediyorum ki Amerika, terör örgütleriyle değil; Türkiye gibi bölgede istikrarı, güveni, barışı tesis etmek için elini taşın altına koyan ülke ile işbirliğini daha fazla tercih edecek ve geçmiş yönetimin başlattığı bu yanlıştan dönecektir. Dönerse döner, dönmezse biz kendi işimizi hallederiz.
Suriye’de ateşkes
“Bu ateşkes inşallah kalıcı hale gelecek ve siyasi müzakerelere dönüşecek. Önümüzdeki ayda, bu ay içerisinde siyasi müzakereler başlayacak.
“Buradaki hassasiyetimiz şudur. Barış müzakerelerine terör örgütleri asla ve asla dahil olamaz. Bunun dışında Suriye’nin geleceği için mücadele eden taraflar bir araya gelecek.
“Türkiye’nin, Rusya’nın, İran’ın ve BM kararından sonra bütün dünyanın onayladığı kalıcı barışı tesis edecekler.”
Anayasa değişikliği
“Ben Sayın [Kemal] Kılıçdaroğlu’na ‘Bu bir rejim değişikliği değildir, bu yönetim sistem değişikliğidir’ dedim. Dilimde tüy bitti, anlatamadım. Artık demiyorum, vazgeçtim.
“Sayın Kılıçdaroğlu, ’Bu bir rejim değişikliğidir’ diye ısrar ediyor. Düşündüm, düşündüm haklı olduğun karar verdim bir ölçüde.
“Doğru, bu bir rejim değişikliği. Vesayet rejimini değiştiriyoruz. İşte bu bir rejim değişikliği. Artık vesayet yok. Bu vesayet rejimi değişikliğini AK Parti iktidara geldi, başlattı.
“Yapılan değişiklikle vesayetin bundan sonra hiçbir şekilde yüce Meclis’te esamesi okunmayacak.
“Bazı konularda endişeler ifade edildi. Komisyon, her türlü teklifin her türlü çalışmanın olgunlaştığı yerdir. Eğer doğru bir şey söyleniyorsa o doğruyu yapmamakta ısrar etmek bize yakışmaz. Nitekim 21 maddelik değişiklik, 18 maddeye düştü. İki madde değiştirildi. Bazı birleştirmeler de gerçekleşti. Genel Kurul’a geldi.
“Genel Kurul’da bir kapsamlı değişiklik öngörmüyoruz. Öyle bir ihtiyaç yok, doğru da değil. İnşallah gelen bu metin, en iyi şekilde Genel Kurul sürecinde milletvekillerimiz tarafından kamuoyuna anlatılacak. Daha fazla anlaşılması sağlanacak.” (AS)
* Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan – Ankara / AA