Müdahil avukat Ercan Kanar, duruşmada, Yeter'e ait olan kanlı gömleğin daha önce çekilmiş fotoğraflarını mahkeme heyetine kanıt olarak sundu.
"Amirler de sorumludur"
Gözaltında yaşanan bir ölümden, sorgulamayı yapan polisler kadar onların amirlerinin de sorumlu olduğunu belirten avukat Kanar, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdürler Şefik Kul ve Atilla Çınar'ın da tanık olarak mahkemeye çağrılmasını istedi.
"Polis, üzerine düşeni yapmalı"
Kanar, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, kırmızı bültenle aranan sanık Ahmet Okutucu'yu yakalamak için yeterli arama yapmadığını söyleyerek, polislerin üzerine düşeni yapmasını istedi.
Tutuksuz yargılanan sanık polisler Mehmet Yutar ve Erol Eriş ile hakkında gıyabi tutukluluk kararı verilen Ahmet Okutucu'nun katılmadığı duruşma, 17 Temmuz 2002 tarihine ertelendi.
Sloganlar ve kimlik kontrolü
Sosyal Sigortalar İşçileri Sendikası (Sosyal İş), Türkiye Petrol, Kimya ve Lastik Sanayii İşçileri (Lastik-İş), Nakliye İşçileri Sendikası (Nakliyat-İş), Türkiye Basın İşçileri Sendikası (Basın-İş) ve Limter İş yöneticileri ile Demokratik Mücadele Platformu (DMP), EKM ve Dayanışma Gazetesi temsilcileri de duruşmayı izledi. Duruşma sonrası bir grup Yeter'in fotoğrafını taşıyarak "Yeter Ölümsüzdür", "Katil Devlet Hesap Verecek" sloganları attı.
Duruşma sonrası polis Bilim Eğitim Kültür Sanat Vakfı (BEKSAV) Sinema Atölyesi'nden Erdem Çalışkan'ın kamerasına ve kimliğine el koydu. Polis minibüsünde bekletilen Çalışkan, kimlik kontrolünden sonra serbest bırakıldı.
Olayın geçmişi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Limter-iş eğitim uzmanı Yeter, 5 Mart 1999'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmış ve bu olaydan 48 saat sonra ölü olarak bulunmuştu. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, Yeter'in el, sırt, boyun ve alın bölgesinde dayak izleri saptanmıştı.
Yeter, 1997'de de gözaltında işkence gördüğü iddiasıyla 15 kişi ile birlikte Terörle Mücadele Şubesi polislerine dava açmıştı. Yeter'le birlikte gözaltına alınan davacılardan gazeteci Asiye Zeybek Güzel'in gözaltında tecavüze uğradığı Çapa Tıp Fakültesi'nin Psikososyal Travma Raporu'yla kanıtlanmıştı. (BB)