"Bütün tarafları şiddeti ve provokasyonları durdurmaya çağırıyoruz. Çocuklarını sonucu ayaklanma olacak bir gösteriye gönderenlerle, onlara ateş edenler, aynı madalyonun iki ölümcül yüzü. Şahinlerle aşırılıkçılar bu çatışmayı uzun süredir tekelleştirdiler. Zaman, barışçıl ve ortak bir çözüm isteyenlerin devralması zamanıdır. Üstün gelmesini ve başarılı olmasını istediğimiz, bu güçlerdir."
Lagendijk, aynı zamanda, AB-Türkiye Karma Parlamenterler Komitesi'nin başkanı; Özdemir de bu komitenin üyesi.
"Ölümlerden sorumlu olanlar yargı önüne çıkarılmalı"
Göstericileri dağıtmak için otomatik silah kullanımının uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini belirten Yeşiller, Türkiye hükümetinin olayları soruşturmasını, sorumlu kolluk kuvvetlerinin de yargı önüne çıkarılmasını istedi.
"Kürtler, çatışmayı artırmaya çalışanların elinde rehin olmamalı"
Lagendijk ve Özdemir, İstanbul'da belediye otobüsüne molotof kokteylli saldırı sonrasında üç kadının ölümünü de anımsatarak PKK'yi de kınadı; "İnsanca bir yaşam kurmaya ve köylerine dönmeye çalışan Kürtlerin çoğunluğu, PKK'nin 'askeri' kanadının çatışmayı artırmak peşindeki liderlerinin elinde rehin olmamalı" dedi.
"İşsizlik azaltılmalı, kültürel hakların önü açılmalı"
Yeşiller, zamanın Güneydoğu'daki sorunlara çözüm getirme zamanı olduğunu söyleyerek, bölgenin en önemli sorununun sosyoekonomik azgelişmişlik olduğunu ifade etti; Kürtlerin çalışabilir nüfusunun yarısından fazlasını etkileyen işsizliğin köklü bir şekilde azaltılmaması halinde, uzun soluklu bir çözüm bulunamayacağını vurguladı.
Parlamenterler, kültürel hakların önünün de hızla açılması gerektiğine işaret etti.
"PKK tutumunu değiştirmedikçe atılan adımlar boşa gider"
Lagendijk ve Özdemir, bütün bu adımların, ancak PKK'nin tutumunu değiştirmemesi halinde, atılacak adımların boşa gideceğini belirtti. Parlamenterler, PKK'nin İspanya'daki ETA'nın tek taraflı ateşkesinden de yanlış bir ders çıkarmış olduğunu söyleyerek ekledi: "Çözüm konuşmalarında saygın bir taraf olmak için çatışmayı şiddetlendirmek değil, şiddetin her türlüsünden vazgeçmek gerekir."
"Hukukun üstünlüğü "
Yeşiller, medyadaki, Avrupa Parlamentosu'ndaki sözlerin durumu tam olarak yansıtmadığını da ekledi. "Bunlar, hiçbir Türk'ün bir Kürt'e hak vermek istemediği, her bir Kürt'ün de mazlum bir kurban olduğu yönünde, siyah beyaz bir tablo çiziyor."
Parlamenterler, tam da bu nedenle Türk ve Kürt aydınlarının sözlerine kulak verilmesi gerektiğini söyledi ve hükümete de barışı sağlamanın ilk koşulunun hukukun üstünlüğünü sağlamak olduğunu anımsattı.
Özdemir ve Lagendijk, Şerif Sayın'ın ve Dağıstan Toprak'ın sözlerini de örnek olarak verdi. (TK/EÖ)