Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcülerimiz Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, bugün açılan Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına, Yeşil Sol Parti milletvekilleri de katıldı.
Çiğdem Kılıçgün Uçar konuşmasına, bu sabah Emniyet Genel Müdürlüğü önünde düzenlenen saldırının kabul edilemez olduğunu söyleyerek başladı:
“Demokratik siyasetin yürütücüleri olarak bu ülkede bilindiği gibi şiddetin her türlüsünün zemin bulmadığı, barışın ve huzurun tesis edilebildiği bir ülkenin mücadelesini verdik, vermeye devam edeceğiz. Meclis de bu yükümlülük altındadır.”
“Meclis gerçek rolünü oynamalıdır”
Çiğdem Kılıçgün Uçar ayrıca şunları söyledi:
“Savaş ikliminin dört bir yanı sardığı ve anti demokratik uygulamaların toplumu nefessiz bıraktığı bu süreçte siyasi iktidar, Türkiye’nin temel sorunlarını çözmek yerine adaletsizliği ve hukuksuzluk rejimini kalıcı hale getirmeye çalışmaktadır.
Bugün ülkede ve dünyada hemfikir olunan husus şudur ki; bu temel sorunların başında Türkiye'nin içinde bulunduğu çoklu krizlerin başat nedeni Kürt meselesinin çözümsüzlüğü siyasetidir. İnkâra gelmez bu hakikat, iktidar tarafından içi boş hamasi söylemler ve yaşanmış yüzyılın muhasebesini reddeden, geleceğin barışını reddeden politikalarda ısrar ile varlığını sürdürmektedir.
‘İmkân verilsin, bir hafta içinde barış ortamını sağlayabilirim’ diyen Sayın Öcalan’ın, Kürt sorununun çözümünde güçlü ve etkili varlığına ve sözüne karşılık halen savaş ve yoksullaştırma siyasetinde ısrar edilmesi; Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü isteyenlerin, savaştan medet umanların hesabını ve çıkarlarını gösteriyor.
Bizler bu kirli hesaplara karşı toplumun iyiliğini, geleceğini, umudunu savunuyoruz ve Kürt meselesinin çözümünde güçlü bir ortak yaşam perspektifine sahip olan Sayın Öcalan’ın ikinci yüzyıla girerken etkili rolünü ve misyonunu oynayabileceği koşulların oluşturulmasını istiyoruz.
Elbette ki çözümün tartışılacağı, konuşulacağı ve ortaklaşılacağı en önemli, en güçlü zeminlerden birisi de Meclis’tir. Bugün Meclis Kürt sorununun çözümünde tarihsel bir sorumlulukla ve zorunlulukla karşı karşıyadır. İkinci yüzyılın arifesinde, yüzleşilmesi gereken bir tarihsel hakikatin muhasebesinin yapılması ve demokrasi ile cumhuriyet arasındaki en büyük çatlağın kapatılması gerekmektedir.
Geride bıraktığımız yüzyılda Kürt sorununu çözümsüzlüğe terk eden Meclis bu utançla yüzleşmeli ve yüzyıllık kayıp karşısında çözüme kapı açarak tarihi ve gerçek rolünü oynamalıdır.”
“Yeni anayasa kimler için yapılıyor?”
Çiğdem Kılıçgün Uçar, yeni Anayasa tartışmasına dair de şunları söyledi:
“Yeşil Sol Parti olarak, toplumdan yana her türlü düzenlemenin, sivil bir anayasanın ihtiyacını her zaman vurguladık ve mücadelesini verdik. Bunu yaparken de siyasi manipülasyonlara izin vermedik ve gerçeğin üzerini örten her türlü yaklaşıma da karşı olduk. Burada şimdi sormak gerekiyor: Bu anayasa gerçekten kim veya kimler için yapılıyor?
Anayasa’yı tanımayan bir iktidar var. Anayasa’da temel haklar kategorisinde olan haklarımızdan bile faydalanamıyoruz. Böylesi bir durumda tam olarak neyi değiştirmek istiyoruz? Toplum faydasına olan her şey hukukun dışına itilirken, şu an yeni olan ne sunuluyor?
1982 Anayasası’nı dahi geride bırakan uygulamalar varken, gerçekten sivil toplumdan yana bir anayasa yapmak isteniyor mu? Bizim gördüğümüz şey şudur: Yasasızlık dayatılıyor. Mevcut yasalara dahi tahammül yok! Biz zaten buna karşı mücadele ederken, yeni bir anayasa tartışmasını kendi çıkarları için konuşmak ne siyasete ne ahlaka sığar!
Bundan ötürü tekrar ediyoruz: Demokrasiye ve özgürlüğe açılan kapının toplumsal inşasını ifade edecek bir Demokratik Anayasa, ancak Türkiye halklarının barış içinde, eşit ve ortak yurttaşlık temelinde yaşayacağı demokratik bir cumhuriyetin inşa mücadelesi ile mümkün olabilir.” (AS)