Kamu Yönetimi Reformu kapsamındaki, Mahalli İdareler Reformu Yasa Tasarısı Taslağı'yla yapılması düşünülen düzenlemeler arasında adalet ve savunma dışında eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji, tarım, çevre, kültür gibi hizmetlerin belediyelerin denetimine bırakılması, Büyükşehir Belediyelerinin bünyesine belde belediyeleri de dahil edilmesini, belediyelerin kurulması için gerekli asgari nüfus 5 bine çıkarılması yer alıyor.
İnce, hükümetin tasarıyı tam olarak açıklamadığı, ancak, düzenlemelerin Avrupa Birliği (AB) normları ve yerel yönetimler özel şartına ile Avrupa Kentsel Şartı'na uymak amacıyla çıkarıldığı görüşünde.
Yönetimde bireyler söz sahibi olsun
Yerel yönetimlerin belli hizmetlerde kendi kaynaklarını yaratmasıyla, halkın bu hizmetler üzerinde denetim kurabileceğini belirten İnce, sivil toplum örgütlerinin yanı sıra örgütsüz bireylerin de yerel yönetimlerde söz sahibi olması gerektiğin belirtiyor:
* Yerel yönetim reformu, kamudaki reformla iç içe. Ancak hükümetin bugüne kadar açıkladıklarıyla, çalışmaları arasında çelişki olduğu için tasarının getireceği düzenlemeleri tahmin edemiyoruz.
* Kamudan yerel yönetimlere zaten yeterli kaynak aktarılmıyor. Devletin bir çok hizmette ek vergiyle sağladığı hizmetlerin, yerel yönetimlerce sağlanması halkın, sunulan hizmetin niteliğini kontrol edilmesi açısından olumlu olur. Yerel yönetimlerin sorumluluğunun da böylece artacağına inanıyorum.
* Ancak yerel yönetimde bir özerklikten söz ederken, yönetimde sivil toplum örgütlerinin ve örgütsüz olarak bireylerinde söz sahibi olabilmesi önemli.
* Yerel yönetimlerin demokratik bir yapıda işleyebilmesi için, merkezin disiplin koyucu bir görevden çok, proje sağlanması, bilgi aktarımı konularında yerellerle ilişkisi olmalı. Belediyelerin küçültülmesi, kaynak aktarımım yapılamayan yerlerin diğer bölgelerle birleşerek daha verimli olması anlamını taşıyor. Kaynak dağıtımı konusunda merkez yönetimi, belli bir süre koordinasyon sağlayıcı olabilir. (ÖG/BB/NK)