31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine iki ay kaldı.
Yerel Demokrasi Konferansı, yaklaşan seçimler ışığında 11 Şubat 2024'te, saat 10.00 ile 18.00 arasında İstanbul’un Fatih ilçesindeki Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde toplanacağını duyurdu.
Konferansın açılış konuşmalarını Demokrasi İçin Birlik (DİB) sözcüsü ve eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Rıza Türmen ile kent hakları savunucusu ve mimar Mücella Yapıcı yapacak.
Katılımcı kurumların oluşturduğu hazırlık komisyonunun çağrısıyla oluşan atölyelerin raporları konferansta katılanların bilgisine sunulacak. Ayrıca konferans çalışmaları için, “Yerel-Merkez İlişkisinin Demokratik Biçimde Yeniden Düzenlenmesi”, “Kent Hakkı”, “Ekolojik Yerel Yönetimler”, “Halkçı Toplumcu Yerel Yönetim”, “Herkesin Kenti” başlıklarıyla beş atölye oluşturuldu.
Gezi Direnişi
Konferans için Yerel Demokrasi Konferansı Hazırlık Komisyonu tarafından yapılan çağrıda özetle şöyle dendi:
“Bütün demokratik hakların kısıtlandığı, yoksulluğun, hatta açlığın çoğunluk için olağan bir yaşam biçimi halini aldığı koşullarda yerel seçim sürecine girdik. İktidar, bütün toplumsal itirazları bastırarak, arta kalan hukuki ve anayasal engelleri de yok ederek talan, yağma, rant ve savaş ekonomisini sürdürmek, kentleri, doğayı, tarım alanlarını yok etmek istiyor. Kendini yasalar ve Anayasa ile bağlı saymayan, her alanda seçilmişlerin yerine atanmışları geçiren aşırı merkeziyetçi yönetim tarzı bu tablonun ayrılmaz bir parçası.
“Bu koşullarda çok sayıda hak örgütü, kent savunması, engelli, LGBTİ+, kadın örgütleri, ekoloji örgütü, Alevi kurumları, siyasi parti temsilcileri, yerel demokrasi alanındaki uzmanlar, belediye başkan ve eş başkanları, kent konseyi yöneticileri yerel demokrasi konferansı çalışmaları için bir araya geldi.
Hazırlık toplantılarında:
"Seçimlerden halkçı, toplumcu, demokratik yerel yönetimlerin sayısını artırarak çıkmanın, demokrasi güçleri ve halkın mücadele eden kesimleri için moral kaynağı olacağı, ancak çok sayıda yerel yönetime kayyım atandığı düşünüldüğünde, demokrasi güçlerinin ortak stratejilerini, iktidarın halkın seçme ve seçilme hakkına yöneltebileceği saldırı ve hamlelere nasıl yanıt verileceğini de dikkate alarak oluşturması gerektiği tespiti yapıldı.
Bu saptamalarla yapılan hazırlık toplantılarında, atölye çalışmalarının,
• Halkı karar ve denetim süreçlerinden dışlayan, kayyım uygulamalarıyla yerinden yönetim ilkesini yerle bir eden, ülkeyle ve yaşam alanlarıyla ilgili her kararın tek bir merkezden verildiği bir yönetim sistemine karşı halkın söz ve karar sahibi ve özne olduğu, katılımcı demokratik bir sistemin hangi araçlarla yaratılabileceği konusunda yol açan,
• Gezi direnişinden başlayarak ülkenin dört bir yanında Karadeniz’den, Akbelen’den Dikmece’ye yaşam alanlarını savunmak için yapılan direnişlerden ve Fatsa gibi halkçı yerel yönetimlerden feyz alan bir perpektifle yapılmasını öngörüldü.
• Yerel Demokrasi Konferansı’ndan halkçı, toplumcu, kamucu, eşitlikçi, barışçı, çoğulcu ekolojik bir yerel yönetimin temel ilkeleriyle birlikte yasal ve anayasal değişiklik önerileri ile iktidarın antidemokratik hukuksuz uygulamalarına, kayyım girişimlerine karşı bütün demokrasi güçlerini ortaklaştıracak bir zemin yaratmak amaçlanıyor."
İletişim için: [email protected] (TY)