Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Gamze Akkuş-İlgezdi, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre 2010-2018 yılları arasında üye ve aday ülkeler genelinde 1 yaşını doldurmadan hayatını kaybeden bebek ölümlerinin yüzde 44’ünün ülkemizde gerçekleştiğini ifade etti.
TIKLAYIN - Bebek Ölümleri "Kurum İçi Bilgi" Denilerek Gizlendi
"Avrupa’da kırdığımız tek rekor geri kalmışlığımızın göstergesi olan bebek ölümleri. 8 yılda Avrupa’da 1 yaş altı ölen çocuk sayısı 280 bin 551 iken, bu bebeklerin 123 bin 849’u Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı” diyen Akkuş-İlgezdi, 1 Ekim Çocuk Günü nedeniyle bebek ölümlerine ilişkin bir rapor hazırlayarak yenidoğan ölüm hızının ülkede hala kaygı verici boyutlarda olduğunu belirtti.
9 yılda 134 bin 741 bebek ölümü
Akkuş-İlgezdi, "2010-2019 yıllarını kapsayan veriler incelendiğinde ülkemizde bir yaşını dolduramadan hayatını kaybeden bebek sayısı 134 bin 741 olarak kayıtlara geçti. Başka bir ifadeyle geçtiğimiz 10 senede her ay 1,122 yenidoğan 365 gün yaşayamadan yani 1 yaşını tamamlayamadan öldü" dedi.
CHP’li Akkuş-İlgezdi'nin hazırladığı Türkiye’de Bebek Ölümleri Raporu'na göre, Avrupa İstatistik Ofisi'nin, Avrupa Birliği'ne istatistikî bilgiler sağlamak amacıyla yürüttüğü 2018 yılı anket çalışmasına göre Türkiye, yenidoğan ölüm hızı bakımından AB üyesi 27 ve aday 7 ülke arasında Kosova’nın ardından binde 9,3’lük ölüm oranıyla 2. sırada yer alıyor.
AB'deki ölümlerin yüzde 44'ü Türkiye'den
Akkuş-İlgezdi, rapordan şunları aktardı:
"2010-2018 yılları arasında AB coğrafyasında meydana gelen bebek ölümlerinin yüzde 44’ü topraklarımızda gerçekleşti. Türkiye’de 2010-2019 yılları arasında toplam 4 milyon 829 kişi çeşitli nedenlerle hayatını kaybetti. Geride kalan son 10 yılda 1 yaşını dolduramadan ölen 134 bin 741 bebeğin toplam ölüm vakaları içindeki oranı böylece yüzde 3 olarak kayıtlara geçti.
"2010-2019 yılları arasında 1-4 yaş arası 31 bin 704, 5-9 yaş arası 18 bin 31, 10-14 yaş arası 16 bin 695 ve 15-17 yaş arası 16 bin 975 çocuk hayatını kaybetti. Ne acıdır ki, son 10 senede hayatını kaybeden çocukların yüzde 62’sini 1 yaşını dolduramadan ölen çocuklar oluşturdu.
"Tartışmalı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bile 2019 yılında 10 bin 770 bebek 365 gün yaşayamadan hayatını kaybetti. Buna göre günde 30, haftada 207 bebeğin hayatını kaybettiği 2019’da kayıt altına alınan 435 bin 941 ölüm vakasının yüzde 2’sini 1 yaşını dolduramadan aramızdan ayrılan bebekler oluşturdu.
Yüzde 14’ü bir gün bile yaşayamadı
"Yine TÜİK verilerine göre 2010-2019 yılları arasında bir gün bile yaşayamadan ölen bebek sayısı 18 bin 193. Bu veriye göre son 10 yılda hayatını kaybeden bebeklerin yüzde 14’ü 1 gün bile yaşayamadı. Bir gün bile yaşayamadan ölen bebeklerin toplam çocuk ölümleri içindeki oranı da yüzde 8 olarak kayıtlara geçti.
“2010-2018 yılı verileri incelendiğinde Türkiye’deki bebek ölümleri Almanya, Fransa ve İtalya gibi G8 ülkelerinde kayıt altına alınan yenidoğan ölümlerinin toplamının 2 katını oluşturuyor. Söz konusu yıllarda Almanya, İtalya ve Fransa’da toplam 61 bin 28 yenidoğan ölümü kayıt altına alınırken, bu rakam Türkiye’de 123.849 oldu. Buna göre Türkiye’de 1 yaşını dolduramadan hayatını kaybeden çocuk sayısı İtalya’dan 9, Almanya’dan 6 ve Fransa’dan 5 kat daha fazla oldu.
"Türkiye’de geride bıraktığımız 9 senede 365 gün yaşayamadan ölen çocukların sayısının Bulgaristan’a kıyasla 28, Yunanistan’a kıyasla 40 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu."
En acı birincilik
Akkuş-İlgezdi, her konuda Avrupa’nın gerisinde kalan Türkiye ne yazık ki söz konusu bebek ölümleri olunca Avrupa Birliği ülkelerinin önünde yer aldığını söyleyerek, “Türkiye’de bebek ölüm hızı halen çok yüksek seyrediyor ve engellenemiyor. Bebek ölüm hızının düşmesi en öncelikli gelişmişlik göstergesidir. Ne yazık ki bugün Avrupa ortalamasının çok üzerinde seyreden hatta neredeyse 3 katını aşan bebek ölümleri; Türkiye’de aşı reddinin yaygınlaşması, kadınların çalışma hayatından ve sosyal yaşamdan dışlanması, devlette her alanda liyakatin terk edilmesi ile ülkeyi tek adam idaresinde parti devletine mahkum eden siyasal ve sosyal politikaların sonucudur" dedi ve şöyle devam etti:
Sosyal devlet anlayışı dışlanıyor
"Bebek ölüm hızının azaltılması için bebek ölümlerinin izlenmesi kadar ölüm nedenlerinin de doğru olarak belirlenmesi gereklidir. Kamucu anlayışı terk ederek, başta eğitim ve sağlık olmak üzere sosyal devlet anlayışını dışlayan, kamu politikalarını cemaatler üzerinden şekillendiren ve sürdüren AKP kabineleri ve tek adam rejimi koruyucu ve önleyici önlemleri almadığı gibi bebek ölüm hızını artıran toplumsal, ailevi, tıbbi ve kültürel faktörleri de görmezden gelmektedir.
"İstatistiklerle oynamanın bebek ölümlerine çare olmuyor. Yoksulluğun en ağır düzeyde yaşandığı ve düşük gelirli yurttaşların sefalet düzenine mahkum edildiği Türkiye’de meydana gelen bebek ölümlerinin çok büyük bir bölümü önlenebilirdi."
Öneriler
Akkuş-İlgezdi, bebek ölümleri için çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:
- Öncelikle sağlık alanını piyasanın emrine terk eden dönüşüm programı acilen terk edilmeli ve kamu kaynakları, kamu yararına kullanılmalıdır.
- Özellikle işsizliğin ve fakirliğin ön plana çıktığı il ve ilçelerde hizmet veren hastanelerdeki yenidoğan ünitelerinde yoğun bakım kapasitesi artırılmalı, nitelikli personel istihdamıyla hemşire başına düşen bebek ve hasta sayısı azaltılmalıdır.
- Küçük yaşta zorla evliliklere karşı adalet mekanizması asla taviz vermemeli, çocuk gebelikleri engellenmelidir.
- Kadın Bakanlığı kurulmalı ve TBMM bünyesinde çocuğun yüksek yararını gözetecek daimi bir Çocuk Hakları Komisyonu vakit geçirmeden kurulmalıdır.
(SO)