* Fotoğraf: Canva
Yeni Zelanda parlamentosu, yetkililerin kullandığı dilin toplumun tüm kesimleri için daha erişilebilir olması için yeni bir kanunu kabul etti.
The Guardian gazetesinin haberine göre, parlamentoda İşçi Partisi, Yeşiller Partisi ve Māori Partisi'nin oylarıyla kabul edilen "Sade Dil Kanunu" isimli düzenleme, kamu görevlilerinin halk ile iletişim kurarken kolayca anlaşılabilir bir dil kullanmasını şart koşuyor.
Yeni Zelanda hükümeti, dün (19 Ekim) yapılan meclis oturumunda kabul edilen kanunun "özellikle İngilizceyi ikinci dili olarak konuşan kişiler, engelliler ve daha düşük eğitim seviyesine sahip kişiler için demokrasiyi daha kapsayıcı kılacağını" ifade etti.
Kanun teklifini veren İşçi Partisi Milletvekili Rachel Boyack, "Yeni Zelanda'da yaşayan insanların hükümetin kendilerinden ne yapmasını istediğini, haklarının ne olduğunu ve hükümetin kendilerine karşı ne gibi sorumlulukları olduğunu anlamaya hakkı var" dedi.
Parlamentoda iki karşıt görüş
Öte yandan, kanun teklifi kabul edilmeden önce muhalefet partilerinin itirazları ile karşılaştı. Yeni Zelanda Ulusal Partisi Milletvekili Simeon Brown, dünkü oturumda yaptığı konuşmada, söz konusu düzenlemenin "sorun çıkarmayı bekleyen bir çözüm" olduğunu söyledi.
Brown, "Sade dil polisi! Olacakları şey bu. Panoları ve küçük beyaz montları ile ortalıkta koşturup duran, tüm kamu görevlilerinin omuzlarının üzerinden bakıp kontrol eden sade dil polisleri..." ifadelerini kullandı.
Kanunu savunanlar ise Sade Dil Kanunu'nun hükümet için para ve zaman tasarrufu anlamına geleceğini ve açık ve net bir iletişimin işleyen bir demokrasi için kilit öneme sahip olduğunu söylüyor.
Meclisin dünkü oturumunda konuşan İşçi Parti Milletvekili Glen Bennett, "Ağızlarındaki zarif kaşıklarla güzel eğitim görmüşler; sade dilden korkmayın. Siz yine bende olmayan büyük, harika mı harika, muazzam kelimelerinizle konuşabilirsiniz. Benim bununla bir derdim yok. Çünkü bu, erişilebilirlik ile ilgili. Herkesin ve herhangi birinin anlayabileceği bir dille ilgili..." dedi. (SD)