*Fotoğraf: Artem Podrez/ Pexels.
Fransa Sağlık Bakanlığı'a bağlı Direction générale de la Santé (DGS) dün geç saatlerde yaptığı açıklamada, Fransa'nın Bretagne bölgesinde yeni bir koronavirüs varyantının bulunduğunu açıkladı.
Le Monde, varyantın Lannion'daki bir hastanede bulunduğunu bildirdi.
Sağlık yetkilileri "takip edilecek" kategorisinde sınıflandırılan SARS-CoV2 koronavirüsün yeni bir varyantının dünyada doğal olarak oluşan binlerce varyantın çoğunu içerdiğini bildiriyor.
DGS'den bir başka basın açıklamasında, "Bu yeni varyantın ilk analizleri, henüz daha bulaşıcı ya da daha ölümcül olduğu konusunda bir veri sunmuyor", derken "derinlemesine araştırmalar devam ediyor" vurgusu yaptı.
PCR testlerinde negatif çıktı
Bretagne bölgesindeki sağlık yetkilileri ilk olarak Covid semptomları gösteren, ancak PCR testleri negatif olan birkaç hasta vakası tespit etti.
Bu, Lannion hastane merkezinde (Côtes-d´Armor) 13 Mart'ta, varyantı taşıyan 8 vaka da dahil olmak üzere 79 vaka belirlendi ve bu vakalar temas ilişkisiyle ile onaylandı.
Institut Pasteur tarafından yapılan analizler, "S proteinini kodlayan ve aynı zamanda diğer viral bölgelerde dokuz mutasyon taşıyan yeni bir varyant (...) taşıyan" bir varyant olduğunu gösterdi.
Analiz sonuçları "Bu genetik modifikasyonların virolojik testlerle tanınmama üzerindeki olası etkisini değerlendirmek için değerlendirmeler yapılıyor" derken, yeni varyantın eksik tanıya yol açtığı da belirtildi.
Birbirine zıt iki test paradigması var
Oakland Genomik Merkezi'nde çalışan moleküler tespit uzmanı Dr. Ali Bektaş, testlerin cenazeler üzerinde dahi yapılması gerektiğini belirterek geçen Aralık ayında testlerle ilgili bianet'e şu bilgiyi vermişti:
Moleküler biyolojinin demokratikleşmesinin gerekliliğini içinde bulunduğumuz durum açıkça ortaya koyuyor. Birbirine zıt iki farklı test paradigmasını karşılaştırarak netleştirmeye çalışayım.
A. Merkezi ve bireye yönelik moleküler testler:
Talebin yüksekliği karşısında çöken, merkezi darboğazlar oluşturan laboratuvarlar. Pandemi gibi ansızın gelişen durumlar dışında yüksek bir talep olmadığı için sermaye tarafından kapasitenin artırılması için yatırım da yapılmıyor. Halk sağlığı ve moleküler biyoloji de özelleştirmenin getirdiği baskılara yenik düşmüş. Testler ise özellikle bireylerin taranması için geliştirilmiş. Mesela "antikor testi"olarak anılan, evde yapabilen testler hem hassaslık seviyesinde sınıfta kalıyor hem de fahiş fiyatlara satılıyor.
B. Dağıtık, topluluklara yönelik moleküler testler:
Her mahallede, okulda, kültür merkezinde vs. moleküler test kapasitesi. Salgın hastalık ve epidemiyoloji biliminin öğrettiği doğrultuda bireylerin taranması yerine havuz örneklemesi (pooled sampling) ile topluluklar taranıyor. Kar güdüsü yerine halk sağlığı önemseniyor, biyoteknoloji şirketlerinin patentleri kaale alınmıyor, gerekli kimyasallar yine dağınık bir ağ tarafından üretilip sağlanıyor.
"Çalıştığım test 1 saate sonuç veriyor"
Görünen köy kılavuz istemez, "A" şu an içinde bulunduğumuz durum, "B" ise politik olarak ütopik görünse de teknik olarak mümkün.
Mesela benim bizzat üzerinde çalıştığım test yöntemi (bilenler için RT-LAMP (Reverse Transcription- Loop Mediated İsothermal Amplification – Geri Transkripsiyon – Halka Araçlı Isothermal Amplifikasyon), test başına 1 dolara mal oluyor ve sonuçlar 1 saatte belli oluyor.
Hassasiyeti ise "PCR test'" ile ayni seviyede ve patentlere tabi değil. Araştırma geliştirme açısından içinde bulunduğumuz aşama seri üretime geçiş aşaması. Tabii bir yandan sürekli yeni fikirlerin tasarıma eklenmesi ve tıbbi onayı.
En tehlikeli üç varyant
Birleşik Krallık varyantı
İlk varyant, ilk olarak Birleşik Krallık'ta geçen yılın Eylül ayında 23 mutasyonla tespit edildi.
B.1.1.7 olarak adlandırılan SARS-CoV-2'den (Covid-19 hastalığına sebep olan orijinal virüs) yaklaşık yüzde 50 daha bulaşıcı olduğuna inanılıyor.
Bu varyant o zamandan bu yana Türkiye'nin de aralarında olduğu en az 75 ülkeye yayıldı.
Brezilya varyantı
Bu varyant ilk olarak Ocak ayı başlarında Brezilya'nın Amazon bölgesini ziyaret eden Japon gezginlerde tespit edildi.
Ulusal Sağlık Sekreterleri Konseyi'ne göre, 7-22 Ocak tarihleri arasında Manaus'ta enfeksiyonlar yüzde 125 arttı. Yeni varyant artık dünya çapında yayılıyor.
Güney Afrika varyantı
B.1.351 varyantı ilk olarak Aralık 2020'de Güney Afrika'nın Doğu Cape Eyaletinde ortaya çıktı. 501.V2 olarak da bilinen varyant, E484K mutasyonunu içeriyor ve bu, bazı aşıların neden şimdiye kadar ona karşı daha az etkili bulunduğunu açıklıyor.
Güney Afrika, Oxford/AstraZeneca koronavirüs aşısının kullanımını şimdilik askıya aldı ve diğer aşıların yaygınlaşmasını hızlandırıyor.
- NOT: Bu ayın başlarında, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) başkanı Dr. Rochelle Walensky, virüsün varyantları hakkında endişelendiğini ve ülkenin hastalıkla mücadelede yaptığı son zeminin kaybedilebileceğini söylemişti.
(PT)