57.hükümetin IMF'ye verdiği taahhütleri yerine getirdikten sonra ömrünü tamamladığını savunan Prof. Minibaş, Yeni Oluşum'u ise, "ekonomik programın eksik kalmış yönlerini tamamlamaya yönelik bir girişim" olarak tanımlıyor.
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in istifa etmediğini, istifa gösterisi yaptığını savunan Minibaş, "Uluslar arası Para Fonu'na (IMF) verilen taahhütlerin yerine getirilmesinden sonra, dünya kapitalist sistemi için problem çıkarmayan bir Türkiye'nin dizaynı gündemde" diyor.
Minibaş, değerlendirmesinde şu noktalara dikkat çekiyor:
Derviş istifa etmedi
* 18 Nisan 1999 seçimleri öncesinde Sayın Ecevit IMF'nin Yakın İzleme Programını kabul ederek IMF'yle yapılacak programın uygulayıcısı olacağının sinyallerini vermişti. Her ne kadar Ecevit daha önce Başbakanlık saadetine erişmiştiyse de DSP'nin lideri olarak iktidar erkine sahip olması ve bu konudaki hırsı 1999 seçimleri sırasında "bir umut" olarak topluma enjekte edilmesine neden oldu.
* Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ise, "Milliyetçi Cephe Hükümetleri" dönemindeki ortaklıklarını saymazsak tarihinde ilk kez ikinci büyük parti konumunda iktidara ortak oldu. Dolayısıyla her iki parti de iktidar erkini kaybetmemek için her türlü anlaşmaya imza atmaya hazır bir psikoloji içindeydi. Zaten uygulama da bu yönde oldu.
* Devlet Bakanı Kemal Derviş'in istifa gösterisinde bulunmasının temelinde de DSP ve MHP'nin "iktidar zaafı"nı bilmesinin payı büyüktür. Kaldı ki, stand-by anlaşmasının altında Kemal Derviş'in imzası bulunduğundan hükümet düşmedikçe istifasının bir anlamı yoktur. Olsa olsa piyasaları alt-üst ederek hükümete gücünü göstermeye yaramıştır.
Cem ve Küreselleşmeye entegrasyon
* DSP'den ayrılan iki önemli bakan olan İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan'ın Türkiye'nin imzaladığı Stand by antlaşmasında imzaları yok ama, İsmail Cem, Türkiye'nin küreselleşmeye entegre olduğu bir dönemde dışişleri bakanlığı yaptı. Bu faktör farklı bir önem taşıyor.
* 57.hükümet, IMF'ye verdiği taahhütleri yerine getirdi ve dolayısıyla ömrünün sonuna gelmişti.
* Bu dönemde Tütün,Şeker ve Enerji gibi alanlarda çıkarılan yasaların uygulamaya geçirilmesinin ötesinde.... Şimdi sıra geldi, bu yasalar doğrultusunda yeni bir hukuksal yapılandırmaya...
Kapitalist sisteme problem çıkarmayan Türkiye
* "Türkiye 24 Ocak 1980'de kapitalizme çarpık bir biçimde eklemlenmişti. Şimdi bu çarpıklıkların düzeltilmesi ve dünya kapitalist sistemi için problem çıkarmayan bir Türkiye'nin dizaynı gündemde.
* Türkiye, henüz doğal kaynaklarının sonuna gelmemiş tersine bol doğal kaynakları olan bir ülke ve dünyada en önemli iki kaynak olan petrol ve doğalgaza sahip ülkelere komşu.
* Kaynak krizi yaşayan kapitalist sistem açısından, problem çıkarmayan bir Türkiye'ye ihtiyaç var.
* Türkiye'de uygulamaya konulan program, içerik olarak kapitalizmin krizine açılım sağlamaya yönelik bir program.
* Yeni Oluşum kapitalizmin yeni ihtiyaçlarına eklemlenmeyi sağlayabilecek bir yapıya sahip görünüyor...(HA/BB)