Çatalhöyük UNESCO'ya üye 21 ülke uzmanlarının katılımıyla 1 Temmuz günü Rusya'nın St. Petersburg kentinde yapılan toplantıda Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi. Çatalhöyük Türkiye'den listeye alınan 11. varlık oldu. Toplantıda Çatalhöyük'ün Dünya Mirası temel şartlarını karşıladığı, otantikliğini koruduğu ve evrensel seçkin değerlere sahip olduğu belirtildi.
Çatalhöyük Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Dünya Mirası listesine 2009 yılında aday gösterilmişti. UNESCO bu yıl listeye Çatalhöyük ile birlikte 26 yeni varlık kabul etmiş oldu ve toplam varlık sayısı 962'ye ulaştı.
Neolitik dönem yaşantısını yansıtan dünyanın ilk toplu yerleşim yeri olarak bilinen Çatalhöyük'ün tarihi 9 bin yıl önceye kadar gidiyor ve adını höyüğün farklı yükseltili iki tepesinin çatala benzemesinden alıyor. Neolitik Dönem'deki büyüklüğü, toplumun nüfus yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekleri ve zaman içindeki sürekliliği nedeniyle önemli olan kent, 1951 yılında arkeolog James Mellart tarafından keşfedilmişti.
Mellart'ın ekibi tarafından 13 dönümlük bir alanda 14 yapı katı kazılmış ve metropolü andıran kentsel bir yerleşim alanı bulunmuştu. Bu yapılanmada kullanılan malzemenin ise güneşte kurutulmuş çamur ve saman karışımı dörtgen kerpiç olduğu biliniyor.
Çeşitli sebeplerle uzun bir süre ara verilmiş olmasına rağmen 1993 yılında tekrar başlanan Çatalhöyük kazısı sürüyor. (EZA/HK)
* Türkiye'den UNESCO Dünya Mirası Listesinde kayıtlı olan doğal ve kültürel varlıklar
İstanbul'un Tarihi Alanları (1985), Göreme ve Kapadokya Milli Parkı (1985), Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası (1985), Hattuşaş -Boğazköy (1986), Nemrut Dağı (1987), Ksanthos-Letoon (1988), Pamukkale - Hierapolis Milli Parkı (1988), Safranbolu Şehri (1994), Truva Arkeolojik Kenti (1998), Selimiye Cami ve Külliyesi (2011), Neolitik Dönem Çatalhöyük Kalıntıları (2012).
* Dünya Mirası Listesi kriterleri:
Dünya Miras Listesi'nde yer alma kriterleri düzenli olarak güncelleniyor ancak listede yer alan her varlığın aşağıdaki kriterlerden en az birine uyması ve özgün olması bekleniyor;
- Yaratıcı insan dehasının ürünü olması.
- Belli bir zaman diliminde veya kültürel mekanda, mimarinin veya teknolojinin, anıtsal sanatların gelişiminde, şehirlerin planlanmasında veya peyzajların yaratılmasında, insani değerler arasındaki önemli etkileşimi göstermesi.
- Kültürel bir gelenek veya yaşayan ya da kayıp bir uygarlığın tek veya en azından istisnai tanıklığını yapması.
- İnsanlık tarihinin bir veya birden fazla anlamlı dönemini temsil eden yapı tipinin ya da mimari veya teknolojik veya peyzaj topluluğunun değerli bir örneğini sunması.
- Bir (veya birden fazla) kültürü temsil eden geleneksel insan yerleşimine veya toprağın kullanımına ilişkin önemli bir örnek sunması ve özellikle bu örneğin, geri dönüşü olmayan değişimlerin etkisiyle dayanıklılığını yitirmesi.
- İstisnai düzeyde evrensel bir anlam taşıyan olaylar veya yaşayan gelenekler, fikirler, inançlar veya sanatsal ve edebi eserlerle doğrudan veya maddeten bağlantılı olması.