Yazılarını ve kitaplarını takip etmekten büyük keyif aldığım Hıfzı Topuz, Ömer Madra, Ertuğrul Kürkçü gibi insanlarla tanışarak diyalog kuracak olmamızın yanı sıra, forumda dünyanın dört bir yanından gelerek bu işe baş koymuş insanlarla bir araya gelecek olmamız, içimdeki heyecanı daha da artırıyordu.
Bilgi Üniversitesi'ne cumartesi sabahı adımımızı attığımızda içerdeki havanın yarattığı kombinasyon ve pozitif enerjiyi hissetmenin verdiği hazzı, bu işe gönül vermiş olan insanların yaşamasını çok isterdim. ABD Başkanı Bush'un payidarlığını yaptığı ve dünyayı son beş yıl içersinde kan, gözyaşı ve acıya boğmuş olan politik sisteme inat direnen ve tüm bu yaşananlara karşı hiçbir karşılık beklemeden yalnızca insani değerleri korumak adına bir araya gelen insanların oluşturduğu tabloyu görünce, beklentilerimin fazlasıyla tatmin olacağını ilk anda anlamıştım.
Forumun ilk gününde dinlemek için can attığım Le Monde Diplomatique'ten İgnacio Ramonet ile Mayıs 2005'ten beri uydu üzerinden yayın yapan Latin Amerika' nın hegomanya karşıtı ilk telekomünikasyon projesi, Venezüella, Arjantin, Brezilya ve Uruguay ortak yapımı Telesur kanalının genel direktörü Aram Aharonian'ın gelemeyecek olmalarını öğrenmemiz, forum toplantılarına tutuk olarak başlamamıza neden oldu. Ama Ramonet, konuşmasını kaydetmiş, Fransa'dan göndermişti.
Forumun açılış konuşmasını IPS İletişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nadire Mater, Inter Press Service Avrupa Bölge Yöneticisi Ramesh Jaura yaptılar. Türkiye'de yaşayan insanların medyanın bugünkü yapısından rahatsızlık duyması gerektiğine işaret eden Mater "Bağımsız iletişim ağı projesi için buradayız, buradan yaratacağımız sinerji çok önemlidir" diye konuştu.
Hak haberciliği ödülleri
Daha sonra forumda BİA Hak Haberciliği ödül törenine geçildi. Burada Yüksekova Haber'in kurucusu olan ve yaptığı haberlerle kamuoyunda Şemdinli'de yaşanan olayları tüm dünyaya duyuran gazeteci olarak ünlenen Necip Çapraz söz konusu haberdeki insan hakları ihlallerini dile getirmedeki ustalığıyla ödüle layık görülürken, Radikal gazetesinden Timur Soykan "Çürük elmalar konuştu" başlıklı haberi, "Kadın cinayetlerinin öteki yüzü" başlıklı çalışması ile Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri Eylem Tuna ve Aylin Gelir de ödül aldılar.
Necip Çarpraz' a ödülünü TGC başkanı Orhan Erinç verirken Erinç yaptığı kısa konuşmasında "haberin kalitesi demokrasinin kalitesiyle ölçülür" diye konuştu.
Topuz: Onurlu ve dik bir duruş gerekiyor
Forumda daha sonra "Yeni küresel yaygın medya evreni ; sınırlar ve sorunlar" başlıklı oturuma geçildi.Burada açılış konuşmasını gerçekleştiren ünlü gazeteci/yazar Hıfzı Topuz tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de basın sektörünün holdinglerin ve tekelci şirketlerin güdümüne girdiğinin altını çizerek medyanın tüm inandırıcılığını giderek yitirmeye başladığını vurguladı.
Şemdinli olaylarının ,Cumhuriyet gazetesine atılan bombanın ve Danıştay'a yapılan saldırıların medyada yeteri ölçüde karşılık bulmadığına vurgu yapan Hıfzı Topuz "Bugün ülkemizde holdinglerin ve patronların çıkarı ön planda tutularak bir baskı mekanizması oluşturuluyor. Yaygın medyaya karşı bir onurlu ve dik bir duruş gerekiyor.Buradaki insanlar bunun için bir araya geldi; olaylar kutsaldır, düşünce özgürdür" dedi.
Takip eden oturumda söz alan Açık Radyo'nun kurucularından Ömer Madra radyolarının özgür, bağımsız, demokratik ve haysiyetli bir kurum olduğunun altını çizerek Açık Radyo'nun kainatın tüm renklerine açık olduğunu ifade etti.
"Bağımsız medya evreni" başlıklı forumda konuşan BİA² projesinin koordinatörü Ertuğrul Kürkçü, bianet'in kuruluş felsefesine, haber ortamlarının birbirleriyle olan bağıntıları açısından yerel medya ile olan haber ağının önemine dikkat çekerek "Biz Bia' yı 1996 yılında kurduk. 2000 yılında İnternet sitemizi günde 500 kişi ziyaret ederken şimdi 30 bin kişi ziyaret ediyor. İletişim öğrencilerine kendilerini eğitmeleri için akademisyenler tarafından meslek içi eğitimlerin verilmesini sağlıyoruz. Ücret karşılığı haber almıyoruz ya da satmıyoruz; bu alanda kamusal bir ortam oluşturarak bunun bir parçası olmak temel amacımız" diye konuştu.
Cangöz: Yurttaşlık kavramının içi boşaltıldı
Toplantının pazar günü gerçekleştirilen oturumunda ise çeşitli grup tartışmaları ile bizi de yakından ilgilendiren "Yerel, Bağımsız medya ve yurttaş gazeteciliği" konuşuldu. Burada ilk olarak konuşan Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. İncilay Cangöz öteki medya olarak tabir ettiği yerel basına herkesin ihtiyacı olduğunu ifade ederek, yaygın medyanın ülkeyi kucaklayamadığını ifade etti.
Yurttaş gazeteciliğinin işlevinin önemli olduğuna işaret eden Cangöz "Bugünün Türkiye'sinde yurttaşlık kavramının içi boşaltılmıştır. Bunun temel nedeni Yeni Sağ olarak adlandıran anlayışın ivme kazanmasıdır. Ticari kaygıların ön plana çıkması ve apolitikleşmiş bireylerin çoğalmasıyla yurttaşlık kavramı ciddi oranlarda darbe yemiştir" dedi.
Efendioğlu: Yerel basın da piyasaya terk edilme riskiyle karşı karşıya
Milas Önder gazetesinin genel yayın yönetmeliğini yapan Coşkun Efendioğlu birtakım önlemler alınmadığı takdirde, yerel gazetelerin de piyasa koşullarına terk edileceğini vurgulayarak tüm Türkiye'de şantaj gazeteciliğinin ciddi oranlarda etkili bir duruma geldiğini vurguladı.
Yerel gazetelerin aldığı resmi ilanlar yüzünden hükümet ve devletle olan ilişkilerinde dikkatli olması gerektiğinin kaçınılmaz bir olgu olarak karşılarına çıktığının altını çizen Efendioğlu, sözlerini "Ulusal gazetelerin yararlandığı reklam ve ilan pastasından yerel basın da yararlandırılmalıdır. Yoksa yerel basını karanlık günler bekliyor" diye konuştu.
İstanbul Uluslararası Bağımsız Medya Forumu'na katılanlar adına okunan sonuç bildirgesinde dünya hükümetleri, yaygın medya, bağımsız ve yerel medya, toplumların ifade özgürlüğünü ve bilgiye erişme özgürlüğünü kullanması için kendilerine düşen eylemi gerçekleştirmeye çağırıldı. (HK/TK)