Yazıcıoğlu, hükümetin Niteliğini yitirmiş orman arazilerinin orman köylüleri dışında üçüncü şahıslara satışı hakkındaki Anayasa değişikliği" girişimini de eleştirdi.
Partisinin kurucularından, sanayici Ahmet Boztaşın oğlunun sünnet düğününe katılmak için Mersine gelen Yazıcıoğlu, AKP iktidarı Türkiye Cumhuriyet tarihinin en kapalı hükümeti oldu dedi.
İktidarın kararsızlığı, çözümsüzlük getiriyor
Mevcut hükümetin uygulamalarının Türkiyenin onurunu ve gururunu zedelendiğini belirten Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Türkiyenin önünde acilen çözüm bekleyen bir Kıbrıs sorunu var. İktidarın bu konudaki kararsızlığı sorunun çözümü değil aksine çözümsüzlüğüne katkıda bulunuyor.
* Kıbrısın bir an evvel elden çıkarılması Kıbrısı Türkiyenin üzerinde bir yük olarak görenlerin en büyük sevdası haline geldi. Bu kişiler lobi faaliyetlerine hız verdiler. Ne yazık ki, mevcut iktidar lobicilerin işlerini kolaylaştıran ve onlara cesaret veren bir üslup içerisinde.
* Avrupa Birliği (AB) uluslararası hukuku hiçe sayarak Avrupa norm ve standartlarını dikkate almaksızın Güney Kıbrısı sanki Kıbrısın tamamının temsilcisiymiş gibi AB tam üyeliğine kabul ederken iktidar bu konuda da inisiyatifsiz kaldı. AB Türkiye için dayattırdığı hiç bir şartı Kıbrıs için istemedi.
Türkiyenin başına geçirilen çuval
* Kuzey Irakta Türkiyenin seçilmiş askerlerinin başına çuval geçirilirken iktidar Amerikadan gelecek talimatlar doğrultusunda hareket etti ve Türkiyenin başına çuval geçirilirken hükümetin sesi soluğu çıkmadı.
* Herkesin bilmesi gereken Türkiyenin, Mehmetçiğinin coninin kalkanı olamayacağıdır.
* Türkiye Irakta hem ülkenin yapılanmasında görev almalı hem de askerini göndermelidir. Ama bu Amerikanın talimatı ile değil Türkiyenin inisiyatifi ile olmalıdır.
Kadrolaşma hareketi
* Seçimler öncesinde şeffaf olacağını açıklayan AKP iktidarı Türkiye Cumhuriyet tarihinin en kapalı hükümeti oldu. Orman yağmacılarına, banka hortumcularına, katillere adeta madalya verildi ve yasal olmayan işleri yapanlar onurlandırıldı.
* Bu iktidar dönemindeki kadrolaşma hareketleri tehlikeli bir duruma geldi. Türkiyedeki seçim sistemi anti demokratik olduğu için seçilenlerin yerine seçilmeyenler ve hak etmeyenler TBMMnde oturuyor. (AY/BB)