Haberin Kürtçesi için tıklayın
Yazar A. kadir Konuk, 73 yaşında hayatını kaybetti. Almanya'nın Köln şehrinde yaşayan Konuk, 1947'de Erzincan'da dünyaya geldi. 1966'da Gümüşhane Erkek İlk Öğretim Okulundan mezun olduktan sonra, köy öğretmenliği yaptı.
Asıl ismi Abdülkadir Konuk olan yazar, A. kadir Konuk ismini kullanıyordu.
1973 yılında okuldan ayrılan Konuk, siyasal çalışmalara yöneldi. Bu süreçte boyacılıktan seyyar satıcılığa kadar farklı işlerde çalıştı.
*Fotoğraf: https://twitter.com/nupelonline aracılığıyla Cumhuriyet gazetesi kupürü:
"Halkın Kurtuluşu'na üye olmak ve bir polisi öldürmekten idama mahkum edilen, dosyası halen TBMM'de beklemekte olan Abdülkadir Konuk, dün silahlı dört kişi tarafından İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nden kaçırıldı.
"Biri doktor kılığına giren 4 kişi, Kardiyoloji Servisine kalbinden muayene olmak için getirilen Abdülkadir Konuk'u korumakla görevli jandarmalar, gözyaşartıcı sprey sıkılarak etkisiz hale getirildi."
1980 öncesi İzmir Tariş grevine katılmış ve 12 Eylül darbesinden sonra tutuklanarak idama mahkum edilmişti. Konuk, idamı onaylandıktan kısa bir süre sonra sevk edildiği hastaneden arkadaşlarınca kaçırılarak, idam edilmekten kurtulmuş ve 1989'da Almanya'ya yerleşmişti.
Yazar, Belge yayınlarından çok sayıda kitap çıkardı. 12 Eylül sonrasında işkence gören bir mahkumu anlattığı "Çözülme", "Erdal Eren", "Dağın Öteki Yüzü" ve "Hıdır ile İlyas" başta olmak üzere 14 edebi eseri bulunuyor.
"Her ölüm insana önce kendi yakınlarının ölümünü anımsatıyor"
A. kadir Konuk, 29 Kasım 2010 tarihli bianet'te yayınlanan yazısında şöyle diyordu:
"(...) Ağladım elbet, ağlarken babamı, annemi, ağabeyimi anımsadım.
"'Baba ölmüş' demişti eşim, siyasi kaçaktık, cenaze törenine gidemedim, mezarını hâlâ görebilmiş değilim. Günlerce ağlayamadım, sustum!
"Bir mülteci yazar olarak Langenbroich'te yaşıyordum, bir mektup ulaştı yeğenimden, 'Ninem öldü!'
"Annemdi ölen, oturdum 'Hiç yaşamamış bir kadının ölümü' isimli öyküye döktüm acımı. Mezarını tanıyamadım.
"Solingen'de duydum ağabeyimin öldüğünü. O delikanlı, yaşama sevdalı insanın ölebileceğini nedense daha önce hiç düşünmemiştim... İnanın hâlâ ağlayabilmiş değilim.
"Gerçek bu, her ölüm insana önce kendi yakınlarının ölümünü anımsatıyor."
"Doğan'ın babası ölmüş!"
A.kadir Konuk'un bianet'teki yazıları için tıklayın
(AÖ)