78'liler Türkiye yürütmesinin aldığı karar uyarınca Diyarbakır 78'liler Derneği ile "Diyarbakır Cezaevi gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu"nun da aralarında olduğu çok sayıda, meslek örgütü, sendika, birlik ve derneğin oluşturduğu "12 Eylül'ü Yargılama Platformu" tarafından düzenlenen "Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi İnsan Hakları Müzesi Olsun" mitingi Diyarbakır İstasyon Meydan'ında düzenlendi.
Aralarında çeşitli illerde yaşayan, Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'nde 11980-84 arasında yaşanan vahşet döneminin tanıklarıyla, aynı dönemde orada yaşamını yitirenler dahil, bugün hayatta olmayan tutuklu ve hükümlülerin yakınlarının da olduğu, beş bine yakın kişinin katıldığı mitingde başta babasını aynı dönemde aynı cezaevinde yitiren Altan Tan, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, milletvekilleri Ayla Akat Ata, Nursel Aydoğan'ın da olduğu, BDP' milletvekilleriyle, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı ve Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk de yer aldı.
"Ortak istek, ortak talep"
BDP, Hak-Par, KADEP, DDKD, ESP gibi örgüt ve partilerin de destek vererek katıldığı mitingde ilkönce Diyarbakır 78'liler Derneği Şube Başkanı Gani Alkan konuştu. Konuşmasını Kürtçe yapan Alkan "zindan" diye nitelendirdiği Diyarbakır Cezaevi'nin bir "laboratuar" olduğunu ve burada insanların kişiliğinin ve sahip çıktığı değerlerin değiştirilmeye çalışıldığını ancak bunun gerçekleşemediğini vurguladı. Şube başkanı Diyarbakır Askeri Cezaevi'ni 'insan hakları müzesi' yapılması konusunda kararlı olduklarını belirtti.
İkinci konuşmayı ise Türkiye 78'liler Girişimi sözcüsü ve Diyarbakır Cezaevi gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu Üyesi Celalettin Can yaptı. Can da konuşmasında mitingin amacının Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nin yıkılmasına karşı ortak bir bir toplumsal tepki göstermek olduğunu belirtti. Burasının bir alışveriş merkezi ya da okul yapılmasına izin vermeyeceklerini belirten Can "Kürt halkı kendi dinamiklerini, kendi önderlerini, öldüğü yerleri kapitalizmin meta aracı, tüketim aracı yapmaya müsaade eder mi? Kürt halkı bu kadar onursuz olur mu?" diye sorduktan sonra kendi sorusunu "Hayır" diyerek yanıtladı.
Konuşmasının sonunda "12 Eylül'ü Diyarbakır Cezaevi gerçeğinden başlayarak biz Kürdistan'da yargılayacağız" dedi ve komisyon olarak iki talepleri olduğunu söyledi:
- Burada yaşanan vahşet politikasıyla ilgili tutsaklardan ve Kürt halkından devletin özür dilemesi,
- Diyarbakır cezaevinin insan hakları müzesi olması.
Ayrımcılığa karşıyız
Sözlerine "Kemal Pir'i, Hayri Durmuş'u, Mazlum Doğan'ı, Ferhat Kurtay'ı, Necmettin Büyükkaya'yı buradan saygıyla anıyorum. Onlar bu halk için kendini feda ettiler. Bu zulmün bitmesi için halkımız özgürlük için yollara düştü" diyerek başlayan, DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk Ankara'da süren AKP Kongresi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtlerle Türklerin Kardeş olduğu" yolundaki sözlerine yanıt verdi. Osmanlı döneminde kardeşlerin birbirini öldürüp tahta geçtiklerini anımsattı ve böyle bir kardeşlikten yana olmadıklarını vurguladı. Kürtlerin Türklerle eşit haklara sahip olmayı istediklerini belirten Ahmet Türk hakları için mücadele ettiklerini ve bunu her durumda ve platformda, bu hakları elde edene kadar sürdüreceklerini belirtti.
Mardin Milletvekili Türk konuşması sırasında barışın nasıl sağlanacağına da değindi ve "Barış konusunda başından beri çok açık ve ciddi bir siyaset izledik. Kürt halkının tamamını muhatap alacaksınız, önderlerini muhatap alacaksınız, İmralı ile görüşeceksiniz, Kandil ile görüşeceksiniz, BDP ve DTK ile görüşeceksiniz, muhatap alacaksınız" dedi.
Türk 5 No'lu Cezaevi'nin müze olması yolundaki talebi yineleyerek "Burası insanlık müzesine dönsün. Çocuklarımız o zulmü unutmasın diyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız gitsin orayı gezsinler. Faşizme karşı, zulüme karşı, doğru bir duruş göstersinler diyoruz. Faşizme, zulme karşı hep mücadele etsinler diyoruz" dedi. (Konuşmanın tümünü buradan dinleyebilirsiniz)