Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyarbakır Valiliği ve Büyük Şehir Belediyesi ile Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın (Çekül) ortaklığıyla başlatılan "Diyarbakır Surları'nı Koruma Projesi", geçtiğimiz Cumartesi günü "yasaklı bölge" olan İçkale'nin açılışıyla başladı.
Dört yıllık bir çalışmayla rölevesi tamamlanan ve Dr. Mehmet Alper'in öncülüğünde hazırlanan proje, Saint George Kilisesi gibi önemli yapıları barındıran İçkale'ye "Diyarbakır halkının da girebilmesi" açısından ayrı bir önem taşıyor.
Geçtiğimiz Cumartesi günü, Diyarbakır Valisi Efkan Ala, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Batman ve Siirt valilerinin de katıldığı bir törenle ziyarete açılan İçkale'nin içindeki binalarda Adliye, Cumhuriyet Savcılığı ve Jandarma Çocuk Merkezi bulunuyordu. Buraların kapanmasından sonra da Jandarma bölgesi olarak kalan İçkale'nin içindeki Saint George kilisesi Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Sezgin Tanrıkulu'nun deyişiyle "JİTEM'in sorgu ve işkence merkeziydi.
Cumartesi günkü açılışta ise, yıllardır Diyarbakır'da yaşayanlar ilk kez kiliseye girdi.
Projenin hazırlayıcısı Alper, surlar içindeki 30 bin metrekarelik alanın da projeyle birlikte rehabilite edileceğini, surlar içindeki binaların yenileneceğini söyledi. Alper, Diyarbakır'daki Çayönü tepesinde bulunan M.Ö. 1800 yılına ait eserlerin İçkale içerisindeki binaların Arkeoloji Müzesi binaları olarak kullanılarak sergileneceğini de ekledi.
Alper, surların bir çok kez belli bölümlerinin yenilenmesine karşı, sur içini de kapsayan böyle bir projenin ilk kez yapıldığını söyledi.
Diyarbakırlıların görüşleri
Adı Süryani tapınaklarından gelen Laleş Uslu 28 yaşında genç bir arkeolog. Hem Silvanlı hem de arkeolog olması nedeniyle, daha önce kendisine kapalı kalan bu tarihi mekanı gezmenin kendisini çok heyecanlandırdığını söylüyor.
Diyarbakır'ın "kitabını yazan" Şeyhmus Diken'e göre, surların yenilenmesi kentin tarihinin su yüzüne çıkması anlamına da geliyor. Binlerce yıldan bu yana bir çok kültürün simgesini ve yazılarını bıraktığı surlarda kentin tarihinin de okunduğunu söylüyor.
Diyarbakır halkı yıllardır kentin tarihinin de saklı olduğu İçkale'ye giremiyordu. Açılışın bu yönünün yanı sıra belediye, valililik ve sivil toplum kuruluşlarının ilk defa böyle büyük bir ortaklığa girmeleri bana önemli geliyor".
İçkale'nin çevresindeki taş evlerde yaşayanlar, surların yenilenme projesiyle evlerinden edilebileceklerini işitmişler. 37 yaşındaki Ayşe Tevs, önce beyime sorun dese de anlatıyor. "Biz buraları evimiz belledik. Buralar yenilensin diye başka bir yere gidebiliriz ama evimiz büyük ve güzel. Ancak benzer bir ev verirlerse gideriz" diyor.
24 yaşındaki Semire Kastelli ise 11 kişi yaşadıkları iki katlı ama 3 odalı evinin kendlerine küçük geldiğini söylüyor. Kastelli'nin zamanı evde ya da kayınvalide ya da dedesinin hastalıkları için başka şehirlerdeki hastaneleri dolaşmakla geçiyor. Hem surların hem de evlerinin yenilenmesini, daha çok da büyük bir eve taşınmayı istiyor. "zaten bütün zamanımız evde ve buralarda geçiyor. Herkes çevresinin güzel olmasını, görünmesini ister" diyor.(ÖG/BB)