Yasa Yayıncılık A.Ş adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Av. Kani Ekşioğlu, Yasa Hukuk Dergisi'nin 23. yayın yılında "İkibin'li yıllarda" başlıklı bir yazı yazmış. Yasa Hukuk Dergisi ve uzun bir yolun öyküsü bu. Ekşioğlu'nun satırlarını, bu satırlara taşıdım:
"İkibin bana uzunca bir yokuştan sonra varılan düz bir alan gibi geliyor! En azından bende bıraktığı imge böyle...İkibin yılına ulaşmak bir anlamda iki yüzyılı birlikte yaşamak demektir. Yirminci ve yirmibirinci yüzyılları birlikte kucaklamak!
Dergimiz bu iki yüzyılı birlikte kucaklayan; yaşı 2000'le birlikte yirmi üçe ulaşan, kendi alanında tek dergi olarak anılıyor. Bu vesile ile geride kalan yılların, başka bir anlatımla geçen yüzyılın kısa bir muhasebesini yapmak gerekiyor: 1978 Ocak ayında yayın yaşamına giren YASA, geçen yüzyılın yirmi iki yılında ayakta durmayı başardı. Ancak bu arada, -zorunlu nedenlerle- 1991 ila 1995 yılları arasında önemli bir kesiti "kapalı" geçirdi.
Bu dört yıl süren kesinti aslında çok önemli bir kayıptı. Ne var ki, bu süreçte depoladığımız umudumuzu 1996 yılında yaşama geçirmeyi başardık. Yayınımızın zorunlu nedenlere dayalı olarak kesilmesi üzerine bir çok okur dostumuz bizlere üzüntülerini bildirdi. Daha sonraları ise yayına başlamamız için adeta manevi baskılarla karşılaştık. Bu baskılar aslında bize güç ve cesaret verdi. Ne yapıp yapıp mutlaka yeniden yayına başlamalıydık.
Başladık da...Ancak yine de zorlana zorlana bu yılın başlarına kadar gelebildik. Buna karşın, bütün olanaklarımızı seferber ederek dayandık. 1999'un ilk üç sayısını yayımladıktan sonra ciddi krizlerle karşılaştık. Bu krizlerin ayrıntılarına girmek elbette gereksizdir. Ancak sabır içinde aylarca bekledik. Aylar ardı ardına geçiyor, ancak yayın yerinden kıpırdamıyordu. Bir ara yayınımıza yeniden ara vermeyi düşündük. Bu olumsuz koşullarda artan girdileri karşılamamız olanaksızdı. Geçen Ekim ayına kadar tam anlamıyla bir bunalım süreci yaşandı.
Ekim başında oluşan yeni kadromuzla kararlı bir atılım başlatıldı. Öyle ki, inanılması zor bir eforla işe yeniden sarıldık. 3-4 ay gibi kısa bir sürede bütün eksik sayılarımızı okurlarımıza ulaştırmayı başardık. Dile kolay; bu kadar kısa bir sürede dokuz sayı dergi çıkarıp okura ulaştırmak düşünülebilecek bir hayal bile değildi. Ama oldu işte. Sadece bu kadar da değil; bu sürenin içine şu elinizdeki Dergiyi; 2000'in ilk sayısını da sığdırdık! Ve... bundan böyle dergilerinizi süresinde elinize ulaştırmayı da hep birlikte kararlaştırdık.
Umarız bu tamamen inanca dayalı projemiz uygulama alanı bulur ve biz de görevini yapmış olmanın erincine kavuşuruz. (...) Amaç, hukukun üstünlüğü ilkesinde; bu ilkenin egemen kılınmasında etkin ve etkili olmak; demokrasi ve aydınlanma sürecinin okurumuzu kucaklayıp hedefine ulaştırmasında önemli ve ciddiye alınır bir araç olmak; deneyim ve kazanım/arına katarak Türk Hukukunun çağdaş düzeyi yakalamasında ivme kazandırmaktır. İçine girdiğimiz 2000 yılının ne getireceğini, ne tür teknolojik gelişmelere tanık olunacağını bilmemiz elbette mümkün değildir. Üstelik şimdi yaşayanlarımızdan hiç biri yüzyılın sonuna ulaşamayacak. Ama YASA, öyle umuyorum ki yüzyılın değişen koşullarına ayak uydurarak varlığını ve işlevini sürdürecek. Dileriz, böyle de olur."
Yasa Hukuk Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Av. Kani Ekşioğlu 23. yayın yılında yazmış bu yazıyı. Sevinçli ve umutlu. Bir ömür; hukuka ve Türkiye'de yayın yaşamında kalmak için uzun uzun mücadeleler veren hukuk dergisine adanmış. Türkiye ve hukuk...Okuması yazması az olan bir ülkede hukuk....Üstüne üstlük böyle bir ülkede aylık hukuk dergisi çıkarmak...Pek olacak iş değildi. Ama oldu. Avukatlar, hukukçular, yargıçlar, savcılar Yasa Hukuk Dergisi adını iyi bilir. Av. Kani Ekşioğlu'nu da...
9 Ekim 2004 günlü Cumhuriyet gazetesinde bir ilan yayınlandı. İlan onun hakkındaydı. Başlığı ise Vefat... İstanbul Barosu'nun 10928 sicil sayısında kayıtlı 1996-1998 dönemi Başkan yardımcılarımızdan, İstanbul Barosu Yayın Kurulu Başkanı ve Editörü Avukat Kani Ekşioğlu vefat etmiştir... Umarım, umutlan gerçek olur. Onca emek, göz nuru ve bir ömür verdiği Yasa Hukuk Dergisi; umarım yüzyılın sonuna ulaşır.
Yaşadığımız yüzyılda, Yasa Hukuk Dergisi'nin işlevini yerine getirdiğine ben tanığım.. İstanbul Barosu önünde yapılan cenaze töreninde, bu tanıklığımı ona söyledim. Birkaç dostu gelmişti ve çok da kalabalık sayılmazdık. Kendisi hakkında övgü dolu sözler söylendi. Galiba işitmedi! Gülümseyen fotoğrafının arkasında sessiz sedasız yatarken; galiba biraz yüreği kırgın ve biraz da mahzundu... O, iyi bir adamdı. Güle güle Kani abi... (EÖ/BB)