Fotoğraf: pixabay.com/
Boğaziçi Üniversitesi, Temel Eğitim Bölümü öğretim üyesi Mine Göl-Güven ve ekibinin yürüttüğü Covid-19 Aile Araştırması raporunun 3.'sü yayınlandı.
Salgın ve karantina sürecinin çocuk sahibi olan ailelerinin yaşamlarına yansımalarını ortaya koyan araştırmaya göre belirsizliklerle başa çıkabilen ebeveynler, Covid-19 kısıtlamaları sırasında duygu durumunu koruyabildiler.
Çocuğu olan 323 ebeveyn katıldıAraştırma, "Covid-19 evde kalma süreci" olarak bilinen 15 Mart-1 Haziran tarihlerinin bitiminde yapıldı. Covid-19 Aile araştırmasına, Türkiye'nin 39 farklı ilinden 4-12 yaşları arası çocuğu olan 323 ebeveyn çevrimiçi anket sorularını yanıtlayarak katılım gösterdi. Cinsiyet dağılımına bakıldığında katılımcıların yüzde 90'ını kadınların oluşturduğu görüldü. Araştırmaya katılan ebeveynler yüzde 84'ü üniversite veya üzeri eğitime ve yüzde 71'i asgari ücretin üzerinde bir gelire sahip olduklarını belirtti. | |
Raporda Covid-19 öncesi ve karantina dönemine yönelik ebeveyn ve çocukların duygu durumları, eş ve çocuklarla olan ilişkiler, ebeveynlerin ve çocukların birlikte geçirdikleri zaman ve eğitime yönelik görüşleri, sosyalleşme yöntemleri ve pandemi öncesi ve sonrasında çocukların uyku, beslenme, egzersiz ve ekran kullanımı gibi günlük yaşantılarındaki farklılıklara yönelik bulgular paylaşıldı.
Ebeveynlerin genel anlamda duygusal durumlarına yönelik kendilerini değerlendirmeleri istendi. Genelde kendini iyi hissedenler Covid-19 kısıtlamaları sırasında da iyi hissetmeye devam ettiler. Genelde endişeli ve korkulu ruh haline sahip çocuklar, karantina dönemi duygu ve davranışlarında da ebeveynleri tarafından olumsuz yönde değerlendirildi.
Karantina döneminde kendi duygusal durumlarını olumsuz olarak değerlendiren ebeveynler, çocuklarının da duygu ve davranışlarının sorunlu olduğunu belirtti.
Covid-19 kısıtlamalarında ilişki
Eş ile olan ilişkinin niteliği, eş ile yaşanan mutluluğu getirdi. Aynı şekilde çocukla yaşanan ilişkinin niteliği çocukla mutluluğu sağladı. Öte yandan eş ile yaşanan mutluluğun çocukla yaşanan ilişkinin niteliğini belirlediği görüldü.
Çocukla geçirilen zaman
Belirsizliklere karşı güçlü olan ebeveynler, karantina döneminde nitelikli zaman ve eğitim süreçlerini de daha iyi yönetti. Genel anlamda korkulu ve endişeli olarak tanımlanan çocuklar, karantina sırasında ebeveynle geçirilen zaman ve eğitim süreçlerini de olumsuz yaşadı.
Gelir düzeyi ve iletişim
Gelir düzeyi arttıkça komşularla görüşme sıklığı arttı ve ebeveynlerin sosyalleşmek için Whatsapp grupları, sosyal medya kullanımı, tekli görüşme ve çoklu görüşme gibi sosyal platformları daha fazla kullandıkları saptandı. Ebeveynlerin gelir düzeyi arttıkça, çocukların görüşme/toplantı platformlarını tekli görüşmeler için daha sık kullandı.
Çocuklar ve iletişim
Çocukların yaşları arttıkça arkadaşlarla ve öğretmenlerle görüşme daha sık oldu. Yaşları arttıkça arkadaşlarıyla çevrimiçi sosyalleşmesinin de azaldığı görüldü. Çarpıcı bir bulgu ise yaşla birlikte çevrimiçi oyun platformları kullanımında artış, ebeveynle oyun oynanmasında ve arkadaşlarla çevrimiçi sosyalleşmede azalma olmasıdır.
Kız çocukları oğlan çocuklarına kıyasla daha çok akrabalarla çevrimiçi sosyalleşti. Kız çocukları, telefonda konuşmuş, kendi başına bir şeyler öğrenmiş ve ev işleri yapmış; oğlan çocukları kız çocuklarına kıyasla daha çok online oyun platformlarında ve ekran başında eğitim dışı etkinliklerde bulundu.
Araştırma Ekibi:
Doç. Dr. Mine Göl-Güven, Boğaziçi Üniversitesi, Temel Eğitim Bölümü
Vuslat Şeker, Boğaziçi Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü
Fetiye Erbil, Boğaziçi Üniversitesi Öğrenme Bilimleri Doktora Programı
Merve Özgünlü, Boğaziçi Üniversitesi Öğrenme Bilimleri Doktora Programı
Raporun tamamı için buraya tıklayın.
Covid-19 Aile araştırmasının tüm raporlarına ulaşmak için burayı tıklayın.
(AÖ)