Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın BDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmaları sırasında "Yargıya zaten gerekenleri söyledik" demesiyle ilgili Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Demokratik ülkelerde yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirinden ayrıldığına dikkat çeken Tanrıkulu, bu organlardan herhangi birinin diğerine tahakkümünün demokratik yapının temelden sarsılmasına neden olacağını söyledi.
"Ne yazık ki ülkemizde, demokratik yapının esası olan bu üçlü erk içinde, giderek yürütmenin yargıya hâkim olduğuna tanık oluyoruz. Yargının yürütmeye bağımlı hale gelmesi, adalet sisteminin ve dolayısıyla demokratik işleyişin altüst olma riskini artırmaktadır."
"Yargının, yürütmenin direktifleri doğrultusunda hareket etmeye zorlandığının yeni bir göstergesi, Sayın Başbakan'ın beyanatlarından da alenen ortaya çıkmaktadır."
"Sayın Başbakan, geçtiğimiz günlerde AKP'nin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusuna değinirken şu ifadeleri kullanmıştır: 'Yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağız.' Sayın Başbakan'ın bu sözleri, yargıya direktif verildiğini açıkça ortaya koymaktadır."
"Gereklilikler nedir?"
Tanrıkulu Erdoğan'a şu soruları yöneltti:
* "Yargıya zaten gerekenleri söyledik" cümlenizin arkasında, yürütme-yargı erkleri bakımından nasıl bir ilişki bulunmaktadır? Yargıya söylediğiniz "gerekenler" nelerdir? Bu "gereklilikleri" açıklar mısınız?
* Bu beyanatınız, yargıya doğrudan müdahale ettiğiniz anlamına gelmiyor mu?
* 19 Mart 2011'de basına şu beyanatta bulunmuştunuz: "Siyasette kürsü masuniyeti farklı bir şey. Yasama organını yargının vicdanına terk etmiş oluruz. Bir başbakan olarak adım atsanız, bir savcı size karşı hissî baksa, hakkınızda dava açsa, bir ülkenin başbakanı o savcının elinde oyuncak olacak. Sincan Hâkimi Cumhurbaşkanı Abdullah Bey aldı, kendine göre dalgasını geçti. Benimle ilgili alt mahkemeler karar verdi. Aynı kişi MHP'den aday adayı. Siyaseti nasıl bunların eline teslim edeceksiniz?" Bu beyanatınızın arkasında mısınız?
* 19 Mart 2011'deki bu beyanatınızın arkasında duruyorsanız, "yargıya gerekenleri söyledik" cümlenizi nasıl izah edeceksiniz?
* Partinizin genişletilmiş il başkanları toplantısındaki açıklamalarınızla, söz konusu beyanatınız arkasında durmaktan vazgeçtiğiniz görülmektedir. Bundan sonra yargı erkine ne tür başka müdahalelerde bulunmayı veya ne tür direktifler vermeyi düşünüyorsunuz?
* Yürütmenin başı olarak erkler ayrımını zedeleyen açıklamalarınız ortadayken, yargıdan yürütme organına yönelik muhtemel müdahale girişimlerine nasıl yanıt verebileceksiniz? (EKN)