Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Leyla Zana’ya verdiği 10 yıllık hapis cezasını bozdu.
Yargıtay, oy birliği ile alınan kararın gerekçesinde, “Sadece silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun birden çok işlenmiş olmasına dayanılarak, terör örgütünün doğrudan üyesi olma suçundan mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü” belirtti.
Gerekçede ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Sanığa yüklenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarının tarihleri, işlenme yöntemleri ve temel şekilleri itibarıyla gerektirdiği cezanın süresine göre; hükümden sonra 05 Temmuz 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının 'b' bendinde yer alan 'kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir' şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayinini gerektirmiştir.
“Silahlı terör örgütü adına suç işleme bakımından hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı kanunun 8. maddesiyle 3713 sayılı kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü karşısında, TCK'nın 220/6. maddesinde düzenlenen örgüt adına suç işleme nedeniyle örgüt üyesi olma suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği anlaşıldığından sanığın hukuki durumunun buna göre yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, bozmayı icap ettirmiştir."
Ne olmuştu?
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, çeşitli tarihlerde yaptığı dokuz ayrı konuşma nedeniyle Bağımsız Milletvekili Zana hakkında “sanığın eylemlerinin bir bütün halinde terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığı” gerekçesiyle 4 Aralık 2008’de Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Terör örgütüne üye olmak” suçunu kapsayan 314/2. maddesi uyarınca 10 yıl hapse mahkum etmişti.
Mahkeme ayrıca TCK’nın 53/1. maddesi gereğince Zana’nın seçme seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmasının da yasaklanmasını kararlaştırmıştı.
Zana’nın suçlandığı konuşmalar
Zana’nın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 10 yıl hapse mahkum edilmesine gerekçe olan konuşmalardan bazıları şöyle:
“Amed, senden öyle bir ses bekliyorum ki yüksek bir ses, sadece Ankara duymamalı Amed, dünya alem sesini duymalı... Abdullah Öcalan’ın tutuklanması tüm Kürtlerin gönlünde siyasi bir deprem yarattı. Kürdistan’ın köreltilmesine müsaade etmeyin.”
“Ben kendimi bildim bileli, dedem gibi, Şeyh Sait gibi, Şeyh Rıza gibi, sizin yaşamınız gibi...Adı da Kürdistan'dır. Senin beklediğin Kürt iki büklüm hiçbir şey istemeyen kendi kafasında, kültüründen, tarihinden utanç duyan Kürt bundan yıllar önce öldü. Artık tatmin edilen Kürt var.”
“Bu irade kısa zamanda gönlümüzdeki barışı getirecektir. Bu barışın gelmesini istiyor musunuz? 7’den 77'ye kadar tüm kadınlardan tutun eşlerine kadar biz savaşa kavgaya hazırız. Kürt sorununun çözümünde Kürt halk önderi Öcalan'ın rolü son derece önemli.” (EKN)