"Hürriyet" gazetesi başyazarı Oktay Ekşi, mahkumiyet kararını bozmasının "laiklik" konusuna girdiğini ve "laik sistemin arkasındaki yasal dayanağı" ortadan kaldırdığını ileri sürerek eleştiriyor.
"Milliyet" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz ise bunun, şeriat propagandasının yapılmasına, miting ve gösteri düzenlenebilmesine olanak sağlayacağı görüşünde.
Kararı olumlu karşılayan gazetecilerden "Radikal" gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman, karar ile "ifade özgürlüğü sadece yeni bir dönemece ulaşmıyor, demokrasinin de temellendirilmesini sağlıyor".
"Zaman" gazetesi yazarı Ekrem Dumanlı, kararla, "hukukun kendi sınırlarına döndüğü, siyaset ile ilişkisini kopardığı"nı savunurken, "Yeni Şafak" gazetesinden Ahmet Taşgetiren'e göre, karar "düşünce özgürlüğünün çerçevesini belirliyor."
Yılmaz : Şeriat propagandasına kapı açıyor
Yargıtay'ın düşünce özgürlüğü ile ilgili kararının "Demokratik haklar, demokrasinin kendisini ortadan kaldırmak için kullanılabilir mi?" sorusunu gündeme getirdiğini savunan "Milliyet" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz, "Bu şekilde katil de demokrasi kurban da.." başlıklı yazısında kararın "düşünce" aşamasında kaldığı sürece, şeriat propagandasının yapılmasına, bunun için her türlü propaganda aracının kullanılmasına, mitingler, gösteriler düzenlenebilmesine olanak sağladığını aktarıyor.
Yılmaz, "Sınır var ama.. Sınır bu düşüncenin "yaşama geçirilmesi için" şiddet kullanılması ile ilgili" diyor.
Kahraman : Karar demokrasiyi temellendiriyor
Köşesinde kararı olumlu karşılayan gazetecilerden "Radikal" gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman'a göre ise, Yargıtay kararının önemini "Türkiye'de sadece ifade özgürlüğü yeni bir dönemece ulaşmakla kalmıyor demokrasinin temellendirilmesinde, algılanmasında da önemli bir noktaya ulaşılıyor. Böylece demokrasinin tekçil bir rejim olmadığı teslim ediliyor ve demokrasi, tam tersine farklı ve ifade edilen görüşlerin, oluşturulan birbirinden ayrı pozisyonların bir arada bulunduğu bir rejim olarak tanımlanıyor" sözleriyle açıklıyor.
Talu :Sadece kanun bilmek önemli değil
"Sabah" gazetesi yazarı Umur Talu, "14'e 13 demokrasi" başlıklı yazısında, "Milli Gazete" yazarı Selahattin Aydar ile ilgili kararın hukukun önemini ortaya koyduğunu savunuyor.
Talu, "Bütün bu süreçte, mesele sadece kanun bilmek, devleti korumak değil; insanı gözetmek, hak ve özgürlüklerine titizlenmek, demokrasi ve hukuk kültürü ile felsefesiyle bir "yorum" yapabilmektir" dedi.)
Taşgetiren : Karar düşüncenin çerçevesini belirliyor
"Yeni Şafak" gazetesinden Ahmet Taşgetiren "312/2 yorumu" başlıklı yazısında, karar ile ilgili tartışmada provokasyona gitmemek, meseleyi saptırmamak gerektiğini söyleyerek, Aydar'la ilgili kararı, "düşünce özgürlüğünün çerçevesini belirleyen bir karar" olarak nitelendiriyor.
Bu kararın diğer tüm alanlarla ilgisinin, düşünce özgürlüğü çerçevesinde olduğunu savunan Taşgetiren, "Laiklikle ilgisi de öyle. Olayı laikliğe odaklayıp, oradan hassas odakları kaşımak, düşünce özgürlüğü alanındaki hazımsızlığın ve hukuk devleti alanındaki gelişmelere intibaksızlığın ürünü olabilir" diye yazdı.
Dumanlı : Hukuk, siyasetle ilişkisini kesti
"Zaman" gazetesi yazarı Ekrem Dumanlı ise, "Medya için de uyum yasaları" başlıklı yazısında, kararın "önümüzdeki yılları etkileyecek özellikler taşıdığını savunarak, kararın gerekçesinin de, "Türkiye'de hukukun kendi sınırlarına dönmesini, siyasetle ilişkisini kesmesini" işaretlediğini açıklıyor.
Özgürlüklerden korkmaya gerek olmadığını belirten Dumanlı, yazısında "Medya yeni standartlar hazırlamak zorunda" dedi.
Ekşi : Yargıtay kimden yana?
"Hürriyet" gazetesi başyazarı Oktay Ekşi, "Hikáyenin evveliyatı..." başlıklı yazısında Yargıtay'ın TCK 312. maddeden verilmiş mahkumiyet kararını bozmasının 'laiklik' konusuna girdiğini ve 'laik sistemin arkasındaki yasal dayanağı' ortadan kaldırdığını ileri sürüyor.
Ekşi, TCK'nın 163. maddesinin Özal döneminde kaldırıldığını, bu sürecin Türkiye'yi 28 Şubat sürecine getirdiğini, "şeriat propgandası" ile mücadele için bundan böyle de 312. maddenin kullanılmaya başlandığını hatırlattı.
"Yargıtay kimden yana?" başlıklı bir önceki yazısında, Yargıtay'ın "laik cumhuriyete karşı görüş ifade etmiş bir gazeteci hakkında hapis cezasına hükmeden mahkemenin kararını bozması"ndan memnuniyet duyduğunu ifade eden Ekşi, buna karşılık "Yargıtay, laik sistemin yıkılması ihtimaline duyarsız kalma hakkına ve yetkisine sahip değildir" dedi.(EÖ/YS)