Fotoğraf: Altan Sancar / Twitter
Kuzey ve Doğu Suriye’de yaptığı haberler gerekçe gösterilerek, “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında 32 yıla kadar hapis istenen gazeteci Hayri Demir bugün aynı dava kapsamında 15’inci kez hakim karşısına çıktı.
Ankara Adliyesi 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Demir’in avukatı Nuray Özdoğan da hazır bulundu.
Duruşmada savcı Demir'in dijital materyalleri üzerinde yeniden inceleme yapılmasını talep etti ancak bu talep mahkeme tarafından reddedildi.
Bunun üzerine savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Mütalaada, Demir’in 2016’da Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) çalışırken yaptığı haberlerin, “Dağdan İnmek” adlı kitabının, hafıza kartlarındaki görsellerin ve Demokratik Suriye Güçleri’ne ilişkin notlarının suç unsuru oluşturduğunu savundu. Demir’in “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Esasa karşı söz alan Demir savcılık makamının haberlerdeki kaynak görüşlerini kendisi söylemiş gibi ele aldığını belirtti. “Savcılık paylaşım ve haberlerimi iddianameye koymuş, ama yaşananları ben yorumlamışım gibi değerlendirmiş. Oysa gazetecilik olanı vermektir” dedi.
"Gazetecileri cezalandırmanın başka bir boyutu"
Savcılık mütalaasını kabul etmeyen Demir, çözüm sürecinde yaptığı belgesel çalışmasına ilişkin “Demokratik Çözüm Yürüyüşü belgeseli yapmak suç mu? Çözüm süreci vardı ve o süreçte yasal bir şekilde çekilen bir belgesel. Ödül alan bir belgeselin haberini yaptığım için ceza isteniyor. Bu gazetecileri cezalandırmanın başka bir boyutu” dedi.
Demir, Suriye’de yaptığı haberlere ilişkin de, “Evet Suriye'ye gittim, bugün olsa yine giderim. Gazetecilik için gittim. Bugün İran'da olaylar oluyor, hakkımda yurt dışına çıkış yasağı vermemiş olsaydınız oraya da giderdim.” İfadelerini kullandı.
Suriye'ye kaymakamlığın verdiği kimlik kartı ile gittiğini söyleyen Demir “Merak ediyorum, o dönem İŞİD tarafında durup haber yapsaydım burada yargılanır mıydım?” diye sordu ve “IŞİD'liler beni tehdit etti. Haberlerim dikkate alınsaydı IŞİD'in katliamları olmayacaktı.” diye konuştu.
Demir “Yedi yılı aşkın süredir burada gazeteciliği savunuyorum. Ne karar çıkacak bilmiyorum, gazetecilik yaptım, yapmaya fa devam edeceğim. Verilen ceza gazeteciliğe verilmiş ceza olacaktır. Haber mesaime vereceğim zamanı savunmaya vermek zorunda kalıyorum.” dedi.
Ferhat Tepe'den bahsetti, hakim savunmayı kesti
Demir’in savunmasında gözaltında kaybedilen eski Özgür Gündem muhabiri Ferhat Tepe’den de bahsetmek istedi.
“Akrabam olan gazeteci Ferhat Tepe'nin öldürüldüğüne şahit oldum. Öldürülen gazetecileri gördüm" diyen Demir’in sözünü mahkeme başkanı kesti. Mahkeme başkanı, "Bunları Gazeteciler Cemiyetine anlatırsınız" dedi.
Demir’in savunması mahkeme esnasında da “aynı şeyleri tekrar etmesi” gerekçesiyle sık sık kesildi. Demir’in avukatı Nuray Özdoğan, “Müvekkilin beyanlarının kesilmesi hukuka aykırı. Müvekkilim basın faaliyetlerini anlattı, çünkü savcılık gazetecilik faaliyetlerini yargılama gerekçesi yaptı” dedi.
“Savcılık, müvekkilin DİHA'da çalışmış olmasını suçlama konusu yaptı. Kendisini yargı makamının yerine koydu” diyen Özdoğan, esasa karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.
Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti Demir’e ek süre vererek duruşmayı 21 Aralık Çarşamba günü saat 10.45’a bıraktı
(HA)