Mehmet Kutlular
Gazeteci Mehmet Kutlular, 4744 Sayılı Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da sanık lehine yapılan iyileştirici düzenlemeler çerçevesinde, avukatların Şubat 2002'deki başvurusu üzerine, tutuklu bulunduğu Kırklareli Vize Cezaevi'nden (21 Şubat'ta) tahliye edilmişti. Ayrıca, Yeni Asya gazetesi sahibi Kutlular, yeniden yargılanma talebine olumlu yanıt veren Ankara 1 No'lu DGM'nin kararıyla beraat etti. Ankara savcılığı beraat kararını temyiz etti.
Ankara Kocatepe Camii'nde Said-i Nursi'nin 39. ölüm yıldönümü dolayısıyla 10 Ekim 1999'da düzenlenen mevlit sırasında "Deprem ilahi ikazdır" dediği için yargılanan Kutlular'ı, Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi 9 Mayıs 2000'de, 2 yıl 1 gün hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, verilen cezayı 16 Ocak 2001'de onamıştı. "Halkı din farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla mahkum edilen Kutlular, İstanbul İhlas Marmara Evleri'nde jandarma tarafından gözaltına alınarak 22 Mayıs 2001'de Metris Cezaevi'ne gönderilmişti.
Duruşma Tarihi: 10 Mayıs 2002
Hasan Özgün
"Özgür Gündem" gazetesi Diyarbakır temsilcisi iken 9 Aralık 1993'te gözaltına alınan Hasan Özgün, 21 Aralık'ta tutuklandı. Diyarbakır 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanan Özgün, 17 Şubat 1996'da, "PKK örgütü üyesi" olduğu gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 22 Nisan 1996'da bulunduğu Diyarbakır Cezaevi'nden Aydın Cezaevine nakledilen gazeteci Özgün, Aydın E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Özgün'ün bu suçtan giydiği hüküm, Nisan ayında sona erecek. Yeniden yargılanması isteğiyle Adalet Bakanlığı ile ilgili kurumlara dilekçe gönderen Özgün'e, "devletin askeri ve emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif etmek" suçundan bir dava daha açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci hakkında, TCK 159. maddesinin dört kez uygulanmasını talep etti. Gazetecinin şimdi 4 yıldan 12 yıla kadar hapsi isteniyor. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na ve Adalet Bakanlığı'na 1998 yılından itibaren yazdığı dilekçelere cevap alamayan Özgün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Duruşma Tarihi: 10 Mayıs 2002
Memik Horuz
"İşçi-Köylü" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Memik Horuz, "yasadışı örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM)'de yargılanıyor. İstanbul Çemberlitaş semtinde gözaltına alınan Horuz, Tokat'a götürülerek hakkında "örgüt üyesi olduğu" yolundaki ifadeler bulunduğu iddiasıyla geçen yıl tutuklanmıştı. Horuz halen Ankara Sincan Cezaevi'de. Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak isteyen davanın bir diğer tutuklu sanığı Erol Çetin, mahkemede şu iddialarda bulunmuştu: "Gruba girdikten sonra Zeki Uygun isimli bir basın mensubu gruba katıldı, aramızda 15 gün kaldı ve kamera çekimi ve fotoğraflama yaptı. Grup liderleriyle ve benimle de röportaj yaptı. Röportajlar ve Zeki Uygun'un izlenimleri Özgür Gelecek dergilerinde fotoğraflı olarak yayınlanmıştır. Aslında Zeki Uygun Memik Horuz'dur."
Horuz'un avukatı Aydın Erdoğan, "Erol Çetin'in pişmanlık yasasından yararlanmak amacında olduğu gözden uzak tutulmamasını diliyoruz. Kendi mutluluğu için başka insanların cezalandırılması çabasına girebilir" dedi. Horuz ise konuyla ilgili şunları söylemişti: "Benim kimliğimi herkes tanır, kod adı kullanmama gerek yok.Bir itirafçı varken yetmeyince ikinci itirafçı olarak İrfan Durmuş'u sundular. Benim örgütsel bağlantım varsa bunların somut olarak ortaya konmasını istiyorum. Erol Çetin örgütte bulunduğu bir süre içerisinde bir eylem yapılmadığını söylediği halde esas hakkındaki mütalaada bir muhtarın öldürülmesinden bahsedilmiştir. Erol Çetin'i kurtarmak için benim cezalandırılmam isteniyor."
Duruşma Tarihi: 15 Mayıs 2002
İrfan Aydın
Haftalık Yedinci Gündem gazetesi Batman muhabiri Aydın, Batman Petrolkent Mahallesi'nde 15Şubat 2002'de düzenlenen izinsiz eylemleri izlerken tartaklanarak gözaltına alındı. Bu sırada darbe almamak için kendini savunduğu belirtilen gazeteci, "polise mukavemet ettiği" iddiasıyla çıkarıldığı duruşmada tutuklandı. Gözaltına alındıktan sonra gazeteci Aydın'ın evi ve gazetenin Batman bürosu polisçe arandı . Aydın gözaltı süresinin ardından tutuklanarak Batman Cezaevi'ne gönderildi. Yürüttüğü soruşturmanın ardında DGM Savcısı Yılmaz Aktaş, gazetecinin Türk Ceza Kanunu 169. maddesi uyarınca yargılanması için iddianamesini tamamladı. İddianamede gazeteciye yönelik şu iddialara yer verildi: "Petrolkent Mahallesi'nde düzenlenen korsan protesto gösterisine katılmak,"Terör örgütü" ve Abdullah Öcalan lehine slogan atmak, Yedinci Gündem Batman temsilcisi olarak yalan ve yanlış haberlerle örgütün hareketlerini teshil etmek."
Duruşma Tarihi: 22 Mayıs 2002
Asiye Zeybek Güzel
"Atılım"gazetesi çalışanı ve "İşçinin Yolui" gazetesinin eski yazı işleri müdürü Asiye Zeybek Güzel, 22 Şubat 1997'de evinde gözaltına alınarak 13 gün gözaltında tutuldu. Bu süre içinde tecavüze uğradığı uzmanlarca belgelenen Zeybek, MLKP/K örgütü üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandı. İstanbul 3 No'lu DGM'de görülen davada esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayan savcı Asiye Güzel Zeybek hakkında TCK 168/2 maddesi uyarınca örgüt üyeliğinden 22 buçuk yıla kadar ağır hapis cezası istedi. Asiye Zeybek Güzel'in avukatı Ercan Kanar, Şubat 1997'de gözaltına alınan sanıklara işkence altında ifade ve tutanak imzalatıldığı, bu koşullar oluşturulan belgelerin yargı yetkililerince maddi delil olarak değerlendirilmemesi gerektiğini bildirdi. Sanıkların 4616 Sayılı Yasadan yararlanamamalarını eleştiren Av. Ercan Kanar esas hakkında mütalaaya ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: "Sanıklardan 13'ünün işkence raporları var. İfadeler işkence, tecavüz ve taciz altında alındı. İşkence nedeniyle polisler hakkında yapılan girişimler sonucu Fatih Cumhuriyet Savcılığı işkenceden sorumlu polislerin yargılanmasına yer olmadığına karar verdi. Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi 'ne yapılan itiraz da reddedildi. Üstelik, Asiye Zeybek Güzel'e tecavüze uğradığına ilişkin belge veren İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psiko-Travma Merkezi'nden Şahika Yüksel hakkında soruşturma açıldı. Görevlilerin işkence altında aldıkları ifadeler dışında, Asiye Zeybek Güzel "Militan Gençlik" dergisi bulundurmak,"İşçinin Yolu"dergisinde yazı işleri müdürlüğü yapmak, "Atılım"gazetesi teknik servisinde çalışmak, 1996'da 1 Mayıs eylemine katılmak, Habitat kongresi sırasında duvar gazetesi çıkarmak ve cenazede bulunmakla suçlanıyor. Bu dergilerde çalışmak neyi gösterir? Yazılarla silahlı mücadeleyi savunduğunu açıklasanız dahi Basın Kanunu 'na tabisiniz. En önemli iddia Ahmet Haşim Baran'ın sanıklar aleyhinde verdiği ifadedir. Bu ifade saçma ve çelişkili sözler içeriyor. Yargıtay, itirafçı ifadelerinin maddi delillerle desteklenmedikçe kanıt niteliği kazanamayacağını açıkladı. Asiye'nin dışındaki sanıklar ile ilgili de hiçbir somut delil mevcut değildir. Bu nedenle, Asiye Zeybek Güzel, Zabit İltemur ve Gönül Karagöz'ün beraatini istiyorum. Devletin Asiye'ye beraat borcu vardır."
Duruşma tarihi: 5 Haziran 2002
Azad Adıyaman
Yedinci Gündem Gazetesi Mersin Muhabiri Azad Adıyaman, 21 Nisan 2002 tarihinde HADEP Gençlik Kolları'nın düzenlediği kokteyl sırasında HADEP'in iki yöneticisiyle birlikte gözaltına alındı. Sorgu hakimliğine çıkarılan Adıyaman, avukatı Hamza Yılmaz'ın da hazır bulunduğu ifade sırasında Mersin Terörle Mücadele Şube Müdürü Ali Yıldırım'ın gazeteciyle ilgili "Newroz'da halkı kışkırtan buydu" demesi üzerine tutuklanarak Mersin Cezaevi'ne gönderildi. Gazete yetkilileri, Azad Adıyaman'ın Newroz'la ilgili yaptığı haberler nedeniyle tutuklandığını, bunun "Emniyetin öç aldığı" izlenimini verdiğini açıkladılar. Yetkililer şunları söyledi: "Muhabir 3- 4 yıldır Mersin'de görev yapıyor. Emniyet dahil herkes onu tanıyor. Tutuklamayı gazetemize yönelik bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Doğru bir tutum ve yaklaşım değil." Adıyaman'ın duruşma günü hala belirlenmedi. Duruşma gününün belirlenmemesine neden olarak, savcının iddianameyi hazırlamamış olması gösteriliyor. Duruşma tarihinin belirlenmesinin gecikmesi üzerine pazartesi günü Adıyaman'ın avukatları tarafından itiraz dilekçesi verildi.
Duruşma günü belli değil
Nureddin Şirin
6 Şubat 1997'de gözaltına alınan haftalık Selam gazetesi yazarı Nureddin Şirin "Hizbullah örgütüne üye olmak" iddiasıyla tutuklandı. Ardından 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Şirin hakkında, TCK 312/2 maddesi uyarınca 18 Aralık 1998'de 20 ay hapis cezası verildi. Istanbul 1 Nolu DGM'sinin verdiği bu ceza haziran 1999'da Yargıtayca onandı. "Ateist de olsa mazlumun yanında yer alacaksın" yazısı nedeniyle verilen bu ceza 28 Ağustos 1999 tarihli 4454 sayılı"Basın ve Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun" uyarınca üç yıl süreyle askıya alınmıştı. Nureddin Şirin, Bolu F tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Şirin, ayrıca başka bir davada bir komutana hakaret ettiği iddiasıyla yargılanıyor.
Kemal Evcimen
Özgür Karadeniz Gazetesi çalışanı Kemal Evcimen hakkında, "basın yoluyla yasa dışı silahlı örgüt propagandası yapmak" suçundan dava açıldı. Ayrıca DHKP/C'nin Trabzon Basın-Yayın sorumlusu olarak faaliyet gösterdiği, kiraladığı evde örgütsel toplantı ve çalışmalar yaptığı, evinde yasaklanmış yayınlar ve ruhsatsız tabanca mermisi bulunduğu iddialarıyla "silahlı çetede özel görevli olmak" suçunu işlediği gerekçesiyle 12 yıl 6 ay ağır hapse mahkum edildi. Ancak Evcimen hakkındaki hükme, kararı veren mahkeme üyelerinden biri "Sanık Kemal'in birkaç kez gazete çıkartmaktan ve burada TCK'nın 312. maddesinde yazılı suçu işlemekten ibaret olan fiilinin, örgüt üyeliğinin kanıtlanması ile bir arada düşünülemeyeceği, aksi halde TCK 312'nci maddesinin ya da 169'uncu maddesinin bütün ihlallerinde 168'nci maddenin kabulü yolunun kendiliğinden açılması sonucuna varılacağı" gerekçesiyle muhalif kaldı. Kemal Evcimen halen Sincan F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Bilgin'in avukatlığını İstanbul Barosu'ndan Zeki Rüzgar ile Erzincan Barosu'ndan Zülfü Öztürk yapmaktadır.
Mustafa Benli
"Hedef", "Liseli Arkadaş" ve "Alevi Halk Gerçeği" dergilerinin çalışanı Mustafa Benli, 1 Mayıs 1997'de Çorum'da yapılan yürüyüşü izlemek üzere görevliydi. Ancak Benli'nin"bu yürüyüşe katılarak TDP grubunu idare ettiği, Sivas kırsalında öldürülen Ertan Yeldiren'i anma toplantısı düzenlediği" ileri sürüldü. Yargı bu ve benzeri eylemleri işlediği iddiasıyla Benli'yi "yasa dışı silahlı örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla 12 yıl 6 ay ağır hapse mahkum etti. Avukatlığını Ankara Barosu avukatlarından Hasan Erdoğan ve Mehmet Tanzi yapmıştır.
Sadık Çelik
Kurtuluş Gazetesi Temsilcisi Sadık Çelik'in gazetenin bürosunda "DHKP/C örgütü adına eğitim çalışmaları düzenlediği, örgütün cezalandırma eylemlerinden söz ederek gelenler üzerinde baskı kurmaya çalıştığı, örgüte taraftar kazandırma yönünde faaliyetlerde bulunduğu" ileri sürüldü. Üzerine atılı ifadeler nedeniyle örgüt üyesi olduğuna karar verilen Sadık Çelik, adil yargılama hakkından yeterince yararlanmadan 12 yıl 6 ay ağır hapse mahkum edildi.
Filiz Gülkokuer
Alınteri Gazetesi Mersin Temsilcisi Filiz Gülkokuer, 1997 yazında gözaltına alındı ve tutuklandı."TİKB örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla yargılanan Gülkokuer, önce Kürkçüler Cezaevi'nde kaldı. Akdeniz anemisi ve siroz hastalığından kaynaklı tedavi için Ulucanlar Cezaevi'ne nakledildi. Ulucanlar Cezaevi'ne jandarma tarafından düzenlenen saldırıdan sonra yine Ulucanlar'da iki ay hücrede tutuldu. Daha sonra Gebze Cezaevi'ne sevk edildi. Gebze'den tedavi için Bakırköy Cezaevi'ne getirildi. Ölümcül hastalığa yakalanan Gülkokuer için, 1999'dan 2000'e bir yıllık bir kampanya düzenlendi. Tedavisi mümkün olmayan hastalığı nedeniyle sayısız kez tahliyesi için girişimlerde bulunuldu. Ama sonuçsuz kaldı. Doktorlar bu haliyle cezaevinde yaşayamaz demesine rağmen tahliye edilmiyor.