Basın özgürlüğü için mücadele veren Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, son dönemde Günlük gazetesi ve haftalık Özgür Ortam gazetesine art arda yayın durdurma cezası verilmesini kınadı.
RSF, hükümetin 25 yıldır ülkede çatışmaya yol açan Kürt Sorunu'nu barışçıl yoldan çözmek için çeşitli çevreleri ikna ettiği bir süreçte Kürtlerin haklarını savunan gazetelerin bir aylık kapatmayla cezalandırılmalarını anlaşılmaz bulduklarını açıkladı.
RSF: "Yargı, gazete kapatmaya ve tacize son vermeli"
İstanbul 13. ve 10. Ağır Ceza Mahkemeleri'nin Ağustos ayı sonunca Terörle Mücadele Yasası'nın 6/son maddesine dayanarak ve "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla verdiği yayın durdurma kararlarına tepki gösteren RSF, dün (1 Eylül) yaptığı yazılı açıklamada, "Günlük ve Özgür Ortam gazetelerinin kapatılmasını kesin bir dille kınıyoruz. Türkiye yargısını, Kürt Sorununu bağımsız veya militanca ele alan gazeteleri kapatmaya ve taciz etmeye son vermeye çağırıyoruz" dedi.
"Şiddete çağrı ve nefret söylemi olmadıkça kapatılamaz"
RSF açıklamasında, "Demokrasilerde düşünce özgürlüğü temel bir öneme sahiptir ve şiddete çağrı yapılmadıkça ve nefret söyleminde bulunulmadıkça gazeteler cezalandırılamaz" ifadelerine de yer verildi.
Kürt Sorunu'nu işleyen medya kuruluşları sansür edildiği sürece sorunun barışçıl yollardan çözümünün de mümkün olamayacağına işaret eden RSF, "Türkiye toplumunun konuyla ilgili bağımsız ve çoğulcu bilgiye sahip olma hakkı var. Hükümetin, Kürt Sorunu'na yönelik çabaları ifade özgürlüğünü de kapsamalı" mesajı verdi.
Dört gazeteciye son dönemde yeni dava
Gazetenin yayın yönetmeni Filiz Koçali'nin, "Kürtlere söz hakkı tanınmadıkça demokratik açılımdan söz edilemez" sözlerine de yer veren RSF, Filiz Koçali, gazetenin imtiyaz sahibi Ziya Çiçekçi, editör Yüksel Genç ve yazar Veysi Sarısözen'in de aralarında bulunduğu çalışanlar hakkında son dönemde TMY'deki hükümler uyarınca ve hapis istemiyle dava açıldığını bildirdi.
RSF açıklamasında, kapatmalar üzerine Demokratik Açılım adıyla yeni bir yayının çıkarıldığı ifade edildi; Ankara'nın Türkçeleştirilen köy isimlerinin Kürtçe hallerinin geri kazandırılması gibi Kürt toplumuna yönelik çeşitli açılımlar gerçekleştirmeye başladığını, bunun da 25 yılda 45 bin kişinin ölümüne neden olan bir çatışma sürecinin ardından geldiğine işaret edildi.
Basın Enstitüsü Derneği - IPI Ulusal Komite de, Günlük gazetesinin kapatılmasına tepki gösteren bir açıklama yayımlamıştı. Açıklamada, "Yetkilileri, içinde bulunduğumuz dönemin hassasiyetini de dikkate alarak basın özgürlüğüne duyarlı ve tutarlı olmaya davet ediyoruz" denilmişti. (EÖ)