33 kişinin öldürüldüğü Suruç katliamının birinci yıl dönümünde Suruç İçin Adalet Platformu bir açıklama yayınladı.
Son bir yılda toplumsal adalet talebinin karşılanmadığı belirtilen açıklamada “Katliamın sorumlusu devlet yetkililerinin sorumluluğu her gün yeni gelişmelerle ortaya çıkarken, soruşturma dosyasındaki gizlilik kararında ısrar ediliyor” dendi.
Toplumsal baskı sonucu Suruç İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkında “göstermelik bir dava açıldığı” belirtilen açıklamada yargı eliyle Yapalıal ve tüm kamu görevlisi faillerin korunduğu belirtildi.
Urfa’da tüm ilçelerde Suruç anmalarının yasaklandığı vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“‘Demokrasi bayramı’ ilan edilen bu bir haftada her gün, birçok kentte hükümet ve devlet yetkilileri halkları sokağa çağırırken Suruç’ta anmanın yasaklaması kabul edilemez. Düş yolcularını temsilen hazırlanan anıta el konulmak istenmesi, katliamda yitirdiğimiz Kasım Deprem ve Osman Çiçek’in mezar taşlarına el konulması, yitirdiklerimizin maneviyatına ve düşlerine de büyük tahammülsüzlüğün göstergesidir.”
Devletin görevinin katliamları engellemek olduğu, anmaları yasaklamak olmadığı açıklamada “Yargı bir an önce katliam faillerini koruyan tavrından vazgeçmeli, Amara Kültür Merkezin’de 33’ler adına yapılan anıtın yerleştirilmesine engel olmaktan vazgeçmeli” dendi.
Ne olmuştu?
20 Temmuz 2015’te Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla 300 genç Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suruç’taydı.
Konakladıkları Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaptıkları sırasında intihar saldırısı gerçekleşti. 33 kişi hayatını kaybetti.
Saldırı halen davaya dönüşmedi, soruşturmadaki son gelişme, Nisan ayında kamu görevlilerine soruşturma izni verilmemesi oldu. Soruşturmadaki gizlilik kararı da kaldırılmadı. (EA)