Fotoğraf: Jeoloji Mühendisleri Odası
Yapı - Deprem Mühendisleri Platformu kuruldu. İlk bildirisini yayınlayan platform, yapı denetim sistemine ilişkin bazı bilgileri paylaştı:
"Binalara sürekli bakım yapmak gerekiyor"
Platform şu noktalara dikkat çekti:
*Deprem yalıtımı yeni yapılacak veya mevcut her binada kullanılabilir mi? Türkiye’nin ilkel mühendislik ve müteahhitlik sistemleri yüzünden kaybettiğimiz binlerce, hatta belki onbinlerce insanımız henüz enkaz altından çıkarılamamış iken, her felaketi yeni bir çıkar fırsatı olarak gören bir takım fırsatçılar ve maalesef bunlara –bazen farkında olmaksızın da olsa– katılan birtakım bilim insanları, bu sistemleri mucizevi bir çözüm yolu olarak medya ortamlarında pazarlamaya çalışıyorlar. Oysa bu sistemlerin uygulanmasında önemli bazı zorluklar, sakıncalar, hatta imkansızlıklar vardır. Bu konuda yurttaşlarımızı uyarmayı mesleki ve ahlaki sorumluluğumuzun gereği olarak görüyoruz.
*Deprem yalıtımlı binalar, normal binalar için uygulanan kurallardan çok farklı ve ancak uzman mühendisler tarafından uygulanabilen özel kurallara göre projelendirilen hassas sistemlerdir.
*Normal binaların taşıyıcı sistemleri düzenlenirken, bazı taşıyıcı elemanların depremde hasar görmesi halinde daima onları yedekleyecek başka elemanların devreye girmesi sağlanır.
*Deprem yalıtımlı binalarda bu mümkün değildir. Deprem hesaplarının hatalı yapılması veya izolatörlerin bazılarının çalışmaması durumlarında -bunları yedekleyecek başka bir sistem veya eleman olmadığından- bina çok fazla hasar görebilir, hatta yıkılabilir. Zira, izolatörlerin öngörüldüğü gibi çalışacağı varsayıldığından yalıtımlı binaların üstyapısı diğer normal binalara göre çok daha zayıf yapılır.
*Bu nedenle Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018)’in uygulamaya girdiği 2019’dan bu yana yönetmeliğin gereği olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen “Tasarım Gözetmenliği” uygulaması ile bu tür binaların deprem projeleri, bu konuda Bakanlığın sertifika verdiği deneyimli uzman mühendisler (Tasarım Gözetmenleri) tarafından tasarımın başından sonuna kadar titizlikle denetlenmektedir. İmar Yasası kapsamında Türkiye’de uygulanacak tüm deprem yalıtımlı bina projelerinde Belediyelerin yapım ruhsatı verebilmesi için bu özel denetim uygulaması zorunludur. Sağlık Bakanlığı hastaneleri de bu uygulama kapsamı içindedir.
*Deprem yalıtımının her binada, özellikle yüksekliği veya yüksekliğinin enine oranı fazla olan binalarda uygulanması zor, hatta imkansızdır. Bitişik nizamda yapılan binalarda uygulanamaz. Binalar ayrık nizamda olsa bile, son depremlerde sıkça görüldüğü gibi yandaki binanın hasar görerek üstünüze devrilmesi halinde, yukarıda belirtildiği üzere hiçbir yedeklemesi mevcut olmadığı için sizin izolatörlü binanız da yıkılabilir. Ayrıca özellikle ülkemizde yaygın olarak kullanılan sürtünmeli sarkaç tipi izolatörlerin düşey deprem hareketi altındaki davranışları çok iyi bilinmemektedir ve halen araştırma konusudur.
*Deprem yalıtımlı binaların mimari projelerinde alışılmışın dışında bazı kurallara ve kısıtlamalara uymak gerekir. Bu bağlamda kolon boyutlarının büyütülmesi gerekebilir. Binada perde bulunması sakıncalı olduğundan perdeli sistemler çerçeveli sistemlere dönüştürülebilir ve bunları oluşturmak için sarkan kirişler istenebilir.
*Mevcut binaların deprem performanslarının deprem yalıtımı ile iyileştirilmesi mümkündür. Bu durumda genellikle zemin kat kolonları üstten kesilerek bina askıya alınmakta ve izolatörler buralara yerleştirilmektedir. Ancak ülkemizde deprem yalıtımı beton dayanımı düşük, taşıyıcı sistem kalitesi kötü binalar için öneriliyor. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Yalıtım yapılsa bile bina üstyapısının deprem yönetmeliğinde tanımlanan deprem yüklerini taşıması, diğer deyişle taşıyıcı sistemin kalitesinin yeterli olması şarttır. Aksi takdirde binada güçlendirme yapılması gerekecektir. Ayrıca izolatörlerin altında yer alan zemin kat kolonları ve temellerin deprem yönetmeliğinde tanımlanan en büyük deprem seviyesine göre kontrol edilmeleri gereklidir ve bu elemanlarda da güçlendirme ihtiyacı ortaya çıkabilir.
*Öte yandan mevcut taşıyıcı sistemi kaliteli olsa bile her binada bu uygulamanın yapılması mümkün olmayabilir. Yeni yapılacak binalar için yukarıda belirtilen kısıtlamalar ve imkansızlıklar mevcut binalar için de söz konusudur.
*Deprem yalıtımlı bina bir bütün olarak izolatörler üzerinde yatay hareket yapacağından bodrumlar dahil çevre duvarları ile arada boşluk kalacak şekilde yapılır. Dışarıdan gelecek/gidecek her türlü tesisat borularının, kabloların bağlantılarının bu yatay harekete izin verecek şekilde özel olarak yapılması, bina giriş çıkışlarının, cephelerinin, ses ve ısı izolasyonlarının bu duruma göre düzenlenmesi gereklidir. Bunları hepsi zor, alışılmamış, gerçekleştirildikten sonra da sürekli bakım isteyen işlemlerdir.
*Deprem yalıtımlı binalar ancak bu konuda bilgili, deneyimli uzman proje firmalarıyla; bu teknolojiye hakim bilgili, deneyimli, titiz çalışabilen müteahhitlerle ve bu konuda deneyimli, çok titiz uzman yapı denetim firmaları ile gerçekleştirilebilir. Ülkemizde bu tür uzman kuruluşların sayısı sınırlıdır. Son depremlerde onbinlerce can kaybına neden olan ilkel mühendislik ve müteahhitlik sistemlerinin özel itina isteyen bu binaları yaygın şekilde inşa etmesi mümkün değildir.
*Doğal olarak konuya yabancı olan yurttaşlarımızı, yukarıda açıklanan bilimsel gerçeklerden hiç söz etmeksizin bu kaos ortamından faydalanmak isteyen fırsatçılara karşı duyarlı olmaya, medya kuruluşlarını da bu kişilerin yurttaşları istismarına alet olmamaya çağırıyoruz.
(EMK)