Çarşamba günü çıkarıldığı mahkemede serbet bırakılmsına karar verilen TELE1 haber kanalının Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ cezaevinden tahliye edildiği sırada habercilerin sorularını yanıtlarken "Türkiye'de Nazi hukuku yerleştirilmeye çalışılıyor" dedi.
"Silivri rejimin zulmünün simgesi"
Akşam saatlerinde tahliye edilen Yanardağ, çıktığı Silivri Cezaevi'ni "rejimin zulmünün simgesi" olarak niteledi. "Tahliye olduğum için, sevdiklerime yakınlarıma kavuştuğum için, elbette dostlarıma kavuştuğum için mutluyum ama aynı zamanda içimde derin bir yarayla." dedi.
Merdan Yanardağ'a 2 yıl 6 ay hapis cezası ve tahliye
"Cezalarla medyayı geri çekilmeye zorluyorlar"
Yanardağ iki yıl altı ay hapse makum edildikten sonra serbest bırakılmasını yorumlarken "terör örgütü propagandası yapma, suç ve suçlu övme suçlamasıyla karşı karşıya kaldı[ğını]" hatırlatı.
"Peki söylenen sözlerde suç var mı?" diye soran Yanardağ "Hayır, hiçbirinde suç yok. Söylediğim sözleri aynen mahkemede tekrar ettim." dedi. Aldığı cezanın "geleceğe dönük olarak oluşturulmaya çalışılam bir içtihat" gereği olduğunu söyleyen TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni "bağımsız medyayı geri çekilmeye zorlamaya çalışıyorlar topluma gözdağı vererek sindirmeye çalışıyorlar Buna izin vermeyeceğiz. Ben buna kendi adıma izin vermeyeceğim. Mesleğimin bir gereği de bu zaten. Basın ve ifade özgürlüğünü savunmaya, demokratik hak ve özgürlükleri savunmaya devam edeceğim." dedi ve cezaevindekilerle yaygın bir dayanışma çağrısında bulundu.
Nazi hukuku
Basına ve siyasal etkinliklere getirilen yasal kısıtları değerlendiren Merdan Yanardağ "Türkiye'de bir nazi hukuku yerleştirilmeye çalışılıyor. O da şudur" dedi: "Fiile değil, faile, yani suça değil, kişiye bakarak suç icat etmek."
"Ceza kanununda bir madde arıyorlar, bulamazlarsa yoruma ve varsayımı dayalı bir şekilde icat ediyorlar. Eğer kuvvetli bir suç şüphesi yoksa bile önden tutukluyorlar. Ön infaz, yani Mussoli'nin ceza yasasındaki ön infazı uygulamaya çalışıyorlar. Bunların tümü basını susturmaya özgürlükleri sınırlamaya, ifade özgürlüğünün ortadan kaldırmaya, demokrasiyi sınırlamaya dönük operasyonlardır." dedi
"Dayanışmayla..."
Bütün bu baskıların "ancak dayanışmayla" aşılabileceğini belirten Yanardağ 14-28 Mayıs seçimlerinde "bütün baskıya, devlet gücünün devreye sokulmasına, iftiraya hileye kara propagandaya rağmen" halkın yüzde 48'inin "Bir patrimonyal sultanlık rejimine hayır" dediğini hatırlattı.
Bu direnişin "çok kıymetli" olduğunu "onu değersizleştirecek her şeyden kaçınmak gerektiğini" söyledi ve Türkiye'nin bütün demokrasi güçlerine, bütün ilerici güçlerine benimle dayanışma içinde olan, hapishanedeki arkadaşlarımızla, kardeşlerimizle dayanışma içinde olan herkese çok çok teşekkür ediyorum," dedi.
"Bağımsız medyanın öneminin ortada olduğu açık. Çünkü başka bir Türkiye anlatmaya çalışıyorlar dünyaya ve topluma."
(AEK)