Yaban hayvanı kaçakçılığı, dünya genelinde ekolojik tehdit oluşturan, silah ve uyuşturucudan sonra en büyük kaçakçılık faaliyetlerinden biri.
Bu suç, her yıl 25-30 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşıyor ve birçok hayvan türünün popülasyonunu tehlikeye atıyor.
Anadolu Ajansı’na konuşan WWF-Türkiye Biyoçeşitlilik Kıdemli Uzmanı Ahmet Emre Kütükçü, kaçırılan 100 hayvandan sadece 10’unun sağlıklı bir şekilde yaşamaya devam edebildiğini ve hayvanların, insan sağlığını tehdit edebilecek patojenler taşıyabileceğini söyledi.
“Gri papağan en çok talep edilen türlerden”
Özellikle İstanbul’daki havalimanlarında uzman müdahale kliniklerinin kurulması gerektiğine dikkat çeken Kütükçü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaban hayvanları bilimsel çalışmalar, geleneksel tıp, dini inançlar veya spor faaliyetleri için kaçırılabiliyor. Bunun dışında egzotik hayvan koleksiyonerliği veya batıl inançlar gibi birçok nedenle yaban hayvanları, canlı ya da farklı organ parçaları şeklinde kaçakçılığa konu olabiliyor.
Kaçak olarak Türkiye’ye getirilen 252 papağan koruma altına alındı
“Gri papağan en çok talep edilen türlerden biri. Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi bunun vahşi popülasyonlarının olduğu ülkelerde bu talep sonrasında doğadaki popülasyonunun ciddi ölçüde azaldığı tespit edildi ve bu tür ticaret tamamen yasaklandı. Bu örnek gibi sırf ticaret nedeniyle bu hayvanların doğadaki popülasyonları ciddi tehdit altına girebiliyor. Doğadan yakalanıp kaçırılan yaban hayvanları, nakilleri esnasında çok kötü şartlarda paketleniyor ve 100 hayvan kaçırılıyorsa bunun neredeyse sadece 10'u canlı kalabiliyor.”
Kütükçü, Zeytin ismi verilen yavru goril hakkında da şunları söyledi:
"Yavru goril yakalandığında türüne ya da yaşına uygun şartlarda değildi. Hayvan dehidreydi, yoğun stres altında, çok kötü şartlarda kaçırılmak istenirken el konuldu. Tabii Bakanlığın ilgili birimleri hızlıca bu hayvana müdahale ettiler.
"Uygun bir alan belirlediler ve bu hayvanın bakımıyla ilgili yurt dışındaki uluslararası organizasyonların uzmanlarıyla temasa geçtiler çünkü goril ülkemizde çok sık rastlanılan bir tür değil. Belki çok nadir, belki ilk defa. Yani belki sadece veteriner hekimin müdahale edeceği durum da değil. Yani şu anki durumuna bakılırsa bu uzman desteğini ve ilgili kurumlardan bu hayvanın bakımı ile ilgili protokol desteğini aldıkları görülüyor." (TY)