Gazeteci-Yazar Emin Çölaşan, AB'ye aday hiçbir ülkenin bu kadar yalvarmadığını" yazdı.
Fransa Başkanı Jean Pierre Raffain, "Türkiye'nin ve halkının değerlerimizi benimseme kapasitesine göre değerlendirme yapacaklarını" ifade etti.
Bugün gazetelerde Avrupa Birliği(AB) müzakerelerine ilişkin öne çıkan sözler ise şunlar:
"Bu Millet Hak etti" (Hürriyet Gazetesi)
"Evet, Türkiye AB üyeliğini hak etti. Çünkü Türkiye, Tanzimat Fermanı'yla 163 yıl önce yüzünü Avrupa'ya döndü, cumhuriyet devrimleriyle modernleşerek Avrupalılığı benimsedi" (Hürriyet Gazetesi).
"AB konusunda sizinle omuz omuzayız" .(George W. Bush)
"AB'ye aday hangi ülke bizim gibi yalvardı, onurunu çiğnetti, şu bizim düştüğümüz durumlara düştü".
"12 Aralık'ta bize tarih verecekler! Olmazsa 2005, yine olmazsa 2105!" (Emin Çölaşan)
"Bavyera aksanıyla konuşan bir Türk , milli takımı dünya kupasında başarıdan başarıya koşturdu. Bu olay beni çok etkiledi... Bu Avrupa gerçeğinin ta kendisi." (Joscka Fischer)
"Bize nasıl yaklaşılırsa biz de öyle adım atarız. Avrupa Birliği'nin alacağı her türlü olumsuz karar, şüphesiz bizi her türlü sorumluluktan uzak tutacaktır" (Abdullah Gül)
"Avrupa Birliği'nin ilk kez bir tarih telaffuz ettiğini unutmamak gerek. Eskiden "hiçlik" üzerine konuşuyorduk. Şimdi elimizde iyi-kötü bir tarih var." (Fatih Altaylı).
"Ben 56 yaşında bir Türk gazetecisiyim. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girişi konusunda benim kafamdaki müzakere tarihi şu: Acaba Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye oluşunun keyfini yaşayabilecek miyim?" (Ertuğrul Özkök)
"AB sürecinde hepimizin şartlandığı 2004'mü 2005'mi sorusuna indirgenen tarih tartışmasının da sanıldığınca ya da sunulduğunca büyük önemi yoktur. Bu alanda Kopenhag'ta verilen bu kararlarla ne başımız göğe erecektir ne de ayaklarımız suya değecektir." (Cumhuriyet Gazetesi).
"Biz Türkiye'nin katılımıyla Avrupa kültürü daha da renklenip zenginleşecek diyoruz. Ama, onların istediği böyle Amerikalılıkla alaturkalık arası bir kültürel zenginleşme mi?" (Mümtaz Soysal)
"Verheugen Hayasız" (Akşam Gazetesi)
AKP lideri Tayyip Erdoğan, "Verheugen'in Türkiye 2013'ten önce tam üy olamaz açıklaması hayasızlıktır. Çok yanlış, çok çirkin bir şey. Hakkı da yok. AB ile köprüleri atmak da olası" dedi.
"Erzurum'un Münih'le, İstanbul'un Paris'le, Ankara'nın Brüksel'le aynı titreşim katsayısına sahip olacağı bir yarın geliyor. Çağdaş uygarlığa ulaşmak veya Batılı olmak artık bir hedef değil, fiili bir durum olacak." .(Mehmet Barlas)
Gül: "2005 derlerse B planına geçeceğiz" (Milliyet Gazetesi)
" Tarih olmasa da iz bıraktık. Yılmak yok yola devam edeceğiz. Çünkü bu yol Türk insanının mutluluğu yakalama yoludur. Avrupalıların şemsiyesi altında biz de olsak güzellikler getirecek" (Sakıp Sabancı).
"Almanya'da kara çarşafla gezen ablamız olduğu sürece, Avrupa'nın bize düzgün bakmasını beklemeyelim." (Refik Baydur).
"Avrupa'nın demokrasi mücadelesinde hayatlarını bu uğurda feda eden Türk askerleri eşsiz bir yer tutmaktadır. Dün bu değerler uğruna NATO içinde beraber ölmeyi göze aldığımız ulusların bugün AB çerçevesinde beraber yaşama projesinde Türkiye'yi uzak tutmaya çalışmaları asla kabul edilemez." (Tayyip Erdoğan)
"Ziyaretlerimde sadece AB üyeliği talebinde bulunmakla kalmadım, aynı zamanda tüm dünyayı yeni Rönesansa davet ettim. Uygarlığın fay hattı büyük ölçüde Türkiye'den geçmektedir." (Tayyip Erdoğan)
"Eşimizi kendimiz seçeriz. Avrupa'nın sınırlarına Avrupa karar vermelidir." .(Roman Prodi)
"Ya 2003 ya hiç" (Sabah Gazetesi)
Ankara rest çekti: Tam üyelik müzakeresi 2003'te başlamazsa, Kıbrıs'ta hiç kimse bizden taviz beklemesin.
"Öyle ya da böyle Türkiye bir bloğun içinde yer alacak. Türkiye Amerika, Kanada ve Meksika arasında oluşturulan serbest pazarın yani, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi'nin (NAFTA) içinde yer alsın. Hatta biz, NAFTA'nın TAFTA (Transatlantik Free Trade Agrement) olmasını talep ediyoruz." (Türk Amerikan İş Konseyi Başkanı Akın Öngör)
"Türkiye'nin AB üyeliği konusunda Türk hükümeti ve halkını değerlerimizi benimseme kapasitesine göre değerlendireceğiz." (Fransa Başbakanı Jean Pierre Raffarin)
"Hiçbir zaman Tayyip Erdoğan'ın Rasmussen'e yaptığı gibi tehdide girmemek gerekir. Schröder ve Chirac'ın bir faydası olmuş ki, tarihi öne çekmişler." (Prof. Dr. Kemal Kirişçi)
"24 saat sonra Türkiye yitirdiği yönünü yeniden bulma krizi başlayacak. Çok ilginç tarihi döneme giriyoruz. ABD kurt olmuş bekliyor, Avrupa bizi sevmiyor".(Necati Doğru)