WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Rainforest Alliance mevcut tarımsal üretim modellerinin iklim krizinin etkilerini derinleştirmesi ve biyoçeşitlilik kaybını artırmasından hareketle güçlerini birleştirerek Türkiye için bir onarıcı tarım seferberliğine olan ihtiyacı dile getirdi.
Bu amaçla Gıda sektörü temsilcileri ile gerçekleştirilen istişare toplantısında, üretimden tüketime kadar zincirin her aşamasında yer alan katılımcılar ile Türkiye'nin onarıcı tarıma geçmesi için nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiği konuşuldu.
WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere, WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli ve Rainforest Alliance Türkiye Direktörü Osman Yalçın Tekinarslan'ın açılış konuşmaları ile başlayan toplantı; WWF-Türkiye Gıda ve Tarım Programı Müdürü Arzu Balkuv ve WWF-Türkiye Gıda ve Tarım Programı Stratejik Danışmanı Ayşe Ayşin Işıkgece'nin onarıcı tarım yöntemini ve yürütülecek çalışmaların bilgilerini aktardığı detaylı sunumlarıyla devam etti.
“Mevcut tarımsal üretim modelleri iklim krizini artırıyor”
Mevcut tarımsal üretim modellerinin iklim krizini artırdığını ve biyoçeşitlilik kaybını derinleştirdiğini dile getiren WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere: “Sürdürülebilir olmanın ötesinde ekosistemi onaracak ve doğayı geri kazanacak yeni bir başlangıç için onarıcı tarım yöntemleriyle toprağı, suyu ve biyoçeşitliliği korumaktan öte geliştirebilir, sera gazı salımlarını azaltabilir ve iklim krizinin getirdiği yıkıcı etkilere karşı direncimizi artırabiliriz. Aşırı iklim olaylarına dayanıklı ve karbonu toprakta tutan yeni üretim şekilleri ve ekosistemi onaran yöntemlerle daha düşük maliyetli, daha yüksek verimli, sağlıklı ve besleyici ürünler üretebiliriz” dedi.
“Beş senedir onarıcı tarım konusunda çalışıyoruz”
WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli ise: “WWF-Türkiye olarak beş senedir onarıcı tarım konusunda çalışıyoruz. Sağlıklı toprak demek, daha az su kullanmak demek, deniz temizliği demek, daha az ilaç demek, daha çok arı, daha çok böcek ve biyoçeşitlilik demek, daha fazla karbon tutmak demek. Çevre meselesi hepimizin varoluş meselesi. Bu nedenle gıda konusu da çalışma alanlarımızın ortasında yer alıyor” ifadelerini kullandı. İklim krizi, afetler gibi kısırdöngülerin içinden çıkabilmek için birlikte çalışmanın öneminden bahseden Pasinli: “Hiç olmadığı kadar bir arada olmamızı, hiç yapmadığımız şekilde bir arada çalışmamızı yürekten diliyorum” diyerek sektörün tüm oyuncularını işbirliğine davet etti.
“Yeni çiftçi için yeni iş modelleri oluşturmalıyız”
Yeni çiftçiler için yeni iş modelleri oluşturmanın öneminin altını çizen Rainforest Alliance Türkiye Direktörü Osman Yalçın Tekinarslan, “Yeni çiftçi için yeni iş modelleri oluşturmalıyız. Tedarik zincirini güvence altına almalıyız. Türkiye'deki mevzuatı birlikte şekillendirmeliyiz. Bu nedenle iki kâr amacı gütmeyen kurum olarak tarımı değiştirmek için bir aradayız. Temel amaç küçük üreticiyi biraz daha pazara hazırlamak, direkt ulaşımını sağlamak, onları desteklemek ve tarımın geleceğini kurtarmak. Onarıcı tarımı kurgularken bir geçiş süreci tasarladık. Bu uzun yolculukta planları standartlara oturtmak zorundayız” dedi.
Onarıcı tarım sunumu yapıldı
Etkinlikte, WWF-Türkiye Gıda ve Tarım Programı Müdürü Arzu Balkuv ve WWF-Türkiye Gıda ve Tarım Programı Stratejik Danışmanı Ayşe Ayşin Işıkgece, katılımcılara onarıcı tarım hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Bugünkü tarım yöntemleri sebebiyle canlılığını kaybeden toprağın sağlığını yeniden kazanması için iş yapış şekillerinin değişmesinin gerekliliğinin vurgulandığı sunumlarda, çiftçilere eğitimler düzenleneceği ve onarıcı tarım konusunda bilinçli genç ziraat mühendisleri yetiştirileceğinin altı çizildi.
Sunumların ardından katılımcıların hem sürece hem de gerçekleştirilebilecek iş birliklerine dair soru ve önerileri alındı. Ardından Aslı Pasinli kapanış konuşması gerçekleştirdi. Konuşmasında seferberlik çağrısını yineleyen Pasinli, “Ülkemiz 100'üncü yılına girerken, hep birlikte başka bir biz bilinciyle gelin bunu hayata geçirelim. Hayalimiz bu işi birebir ve toplu görüşmeler yaprak sizlerle birlikte şekillendirmek. Sizlerden herkesi bu işe dahil etme konusunda destek bekliyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Toplantıda, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları, bankalar, özel sektör, çiftçi ve çiftçi örgütlerinin dahil olacağı; fındık, çay, domates, buğday, baklagil gibi kilit ürünlerle başlayacak bir onarıcı tarım seferberliğine yönelik çağrı ve bu doğrultuda önerilen model katılımcıların desteğini gördü.
Onarıcı Tarım Nedir?
Onarıcı tarım, toprak sağlığının ve su kaynaklarının korunması ve iyileştirilmesini, biyolojik çeşitliliğin artırılmasını, karbonun toprakta tutulmasını sağlayarak iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasını ve tarımla uğraşan kişilerin geçim kaynaklarının geliştirilmesini hedefleyen bütünsel bir yaklaşımdır.
Küresel bir sorun olan düşük toprak organik maddesi miktarını artırmayı, tahribata uğramış toprak sağlığı ve canlılığını iyileştirmeyi, mikro ve makro ölçekteki su kalitesi ve havza sağlığını iyileştirmeyi, tarladaki ve çevresindeki biyoçeşitliliği geliştirmeyi, zehirli tarımsal girdiye duyulan ihtiyacı azaltarak ekolojik ve ekonomik maliyetlerini düşürmeyi, tüm bunları sağlarken de çiftçiye uzun vadeli mali kapasite ve geçim kaynağı yaratmayı hedefleyen onarıcı tarım, tüm bitkisel üretim ve hayvansal otlatma uygulamalarını kapsar. (EMK)