* Fotoğraf: Tayfun Salcı- Londra / AA
Öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın yazarı olduğu Washington Post (WP) gazetesinin Yayın Kurulu, ABD Kongresine, cinayeti incelemesi ve failin Suudi Arabistan yönetimi olması halinde gerekli adımları atma çağrısı yaptı.
Yayın Kurulu’nun yazısında, “Şu ana kadar Trump yönetimi Suudi Arabistan'ın Cemal Kaşıkçı cinayetini örtbas etmesine destek verdi. Kongre de buna dahil olacak mı?” sorusu yer aldı.
“Trump yönetiminin bu cinayete tepkisi, cinayetin muhtemel faili Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın adına bir miktar hasar kontrolü yapma çabasıydı.
“Trump yönetimi Kaşıkçı cinayetinin Muhammed bin Selman'ın başının altından çıkmadığını varsayıyor ancak ortada veliaht prensi işaret eden çokça kanıt var. Aslında Trump yönetiminin de çok iyi bildiği gibi ortada Suudiler'in yürüttüğü bir soruşturma da yok, sadece kendini beceriksiz bir şekilde soruşturma kılığına sokmuş bir örtbas operasyonu var.
“Suudi Arabistan ile yakın ilişkiler, Kaşıkçı'ya ne olduğuna dair gerçeklerin görmezden gelinmesini ya da bastırılmasını gerektirmemelidir. Tam tersine ABD gerçekten kendi çıkarlarını düşünüyorsa bu gerçekler açığa çıkarılmalı. CIA Direktörü Gina Haspel, istihbarat teşkilatlarının cinayet hakkında neler bildiğine dair ifade vermek için Kongreye çağrılmalı.”
ABD basını, CIA Direktörü Haspel ve diğer istihbarat yetkililerinin bu hafta Kaşıkçı soruşturması hakkında Kongreyi bilgilendireceğini yazdı.
Cinayet sonrası “tape” iddiası
New York Times (NYT) da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı ülkelere verdiklerini söylediği cinayetler ilgili tapelere dair haberinde, cinayet sonrasına ait olduğu iddia edilen telefon görüşmesini yazdı.
Haberdeki iddiaya göre, Kaşıkçı suikasti için Türkiye'ye gelen 15 kişiden biri, cinayetten kısa süre sonra yaptığı telefon görüşmesinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı kastederek, “Patronunuza söyleyin, adamlar işlerini bitirdi” dedi.
Görüşmeyi yapan kişinin, Veliaht Prens Muhammed’e önemli yurt dışı ziyaretlerinde eşlik eden Suudi güvenlik yetkilisi Mahir Abdulaziz Mutreb olduğu ileri sürüldü.
Suudi Arabistan, ses kayıtları veya tapelerde böyle bir konuşma olduğunu yalanladı ancak birtakım kayıtların varlığını kabul etmişti.
Erdoğan: Kayıt gerçekten bir felaket
Fransa dönüşü uçakta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili tapeleri ABD, Fransa ve Almanya liderleriyle konuştuğunu anlattı:
“Bu cinayetin, önceden planlanmış olduğu; emrin Suud’daki üst makamlardan geldiği ortada. Talimatı verenin kim olduğunun da ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bu talimatı kim vermiş, bunu söylemeleri lazım.”
Cinayeti işleyenlerin, Kaşıkçı’nın öldürüldüğü 2 Ekim’de Suudi Arabistan’dan gelen ekibin içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu olayda bir şeylerin döndüğü çok açık ve net. Suud Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr’in bu işte bir yerli işbirlikçiden söz ettiği yönünde haberler çıktı. Daha sonra ‘El-Cübeyr öyle bir şey söylemedi’ dediler.
“Biz bu cinayetle ilgili ses kayıtlarını bizden isteyenlerin hepsine dinlettik. İstihbarat örgütümüz hiçbir şeyi saklamadı. Suudiler dahil, ABD, Fransa, Kanada, Almanya, İngiltere kim istediyse hepsine biz bunu dinlettik.
“Kayıt gerçekten bir felaket. Hatta Suudilerin istihbaratçısı kaydı dinlediğinde, ‘Herhalde bu eroin almış; bunu ancak eroin alan birisi yapar’ diyecek kadar şok oldu. Dinlediğinde şok oldu adam. Buna rağmen olayı saptırma peşinde olanlar var.
“Veliaht Prens özel temsilcilerime, “Ben olayı aydınlatacağım, gereğini de yapacağım” diyor. Biz de sabırla bekliyoruz. Ortada bir gazetecinin katledilmesini olayı var, olayın aydınlatılması, faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor.
“Suudi Arabistan’da 18 tutuklu var. Failler kesinlikle bu 18 tutuklunun içinde. Bunların dışında olan kim? Talimatı veren. Dediğim gibi, onlara cinayet talimatını kimin verdiği de ortaya çıkarılmalıdır.
“Kaşıkçı’nın cesedinin akıbeti ne oldu? Gömüldü ise nereye? Yoksa parçalanıp kaçırıldı mı? Bizler uluslararası düzeyde de bu olayın takipçisi olacağız.”
Ne olmuştu?
2 Ekim'de gittiği Levent'teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu binasına girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Washington Post yazarı Kaşıkçı’yla ilgili 20 Ekim’de yazılı açıklama yapan Suudi Arabistan Krallığı, gazetecinin konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaşıkçı’nın öldürülmesine dair 31 Ekim’de yaptığı basın açıklamasında şu bilgileri verdi:
“Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018 tarihinde evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda daha önceden yapılan planlama doğrultusunda Başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. “Kaşıkçı’nın cesedi, boğularak öldürülmesini müteakip yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir.”
ZAMAN ÇİZELGESİ - Gazeteci Cemal Kaşıkçı Cinayetinde Gün Gün Neler Yaşandı?
(AS)